25 Nisan 2016 Pazartesi

Özel gereksinimli bireylerde resim - resim eşleme becerisinin edinimi

Daha önceki yazılarımızda üçüncü boyuttan artık ikinci boyuta doğru öğrencilerimizin farkındalığını arttırmak için nesne-nesne ve nesne-resim eşleme becerilerinin çalışılmasından ve materyal örneklerinden bahsetmiştim. Şimdi ise sırada iki boyutlu resimleri algılayabilen çocuklarımız için resim-resim eşleme becerisini çalışmaya geldi.
Bu becerinin çalışılmasının önemi nedir?

  • İki boyut algısını geliştirmek, 
  • Çevresinde gördüğü nesnelerin iki boyutlu olarak kitaplarda olduğunu fark etmesini sağlamak,
  • Resimlere tek başına bakabileceği için bireysel öğrenmeye giden yolda önemli bir adım atmak, 
  • Resimlerden aynı ve farklı kavramlarını öğretmek ilerleyen becerilerde (okuma-yazma, temel matematik becerileri gibi.) öğrencimizin başarılı olmasını kolaylaştıracaktır. Farklı kaynaklardan daha farklı gerekçeler bulursam sizinle paylaşacağım.

Bu becerinin basamakları şu şekildedir:
  1. İki nesne resmi arasından aynı olan resmi eşler.
  2. Üç nesne resmi arasından aynı olan resmi eşler. 
  3. Dört nesne resmi arasından aynı olan resmi eşler.
Bu basamaklar öğrenciye, ihtiyaç duyduğunuz beceriye, önkoşullara göre değişebilir, bunu artık hatırlatmama gerek yok sanırım.
Bu becerinin materyalleri piyasada oldukça yaygın. Ancak daha yapılandırılmış ve sade materyaller düşünüyorsanız nesneleri beyaz bir kağıdın üzerine koyup fotoğraflarını çekip fotoğrafçıdan çıktı alabilir, ardından da mukavvaya yapıştırıp kullanabilirsiniz. Bir de Fil Görsel Eğitim setinin minik minik kartları var ki çok kullanışlı ancak mavi fonu ben pek beğenmedim.
Çalışırken verilmesi gereken yönerge bir önceki yazımda sonradan eklediğim bir ayrıntı olarak var. Ancak hatırlatmak gerekirse otizmli olan ve olmayan çocuklara göre yapılandırmak doğru bir adım olacaktır. Otizmli çocuklarda "Eşle!", zihinsel engel ve diğer guruplarda ise alıcı dil becerilerine göre "Hangisiyle aynı? Aynı olanı göster! Aynı olanı bul!" gibi yönergeler olabilir.
...
Bu beceriyi öğrendiğini ise daha önceki yazılarıma ek olarak şu şekilde özetleyebilirim. Denemeleri sıra ile yaparken %75 başarılı olursa çocuğunuz beceriyi öğrenmiş demektir. 4 denemenin 3'ünde, 10 denemenin 8'inde başarılı olması bir sonraki basamağa ya da kalıcılık almaya geçmeniz için yeterli olacaktır. Bir yazımda da edinim, akıcılık, kalıcılık ve genelleme kavramlarını uzun uzun anlatsam iyi olacak gibi, ne dersiniz?
...
Bu beceriyi genellemek için pişti oynama, bul karayı al parayı oyununu yapılandırma gibi birçok bildiğimiz oyunu değiştirerek uygulayabilirsiniz. Becerinin bu şekilde genellenmesi çocuğunuz/öğrenciniz için becerinin unutulmaması ve yaşantısında da kullanması için keyif bir yol olur.
Umarım yardımcı olan, yararlı bir yazı olmuştur. Soru, görüş ve önerilerinize açığım. İyi çalışmalar. Sevgiler.

18 Nisan 2016 Pazartesi

Özel Gereksinimli Bireylerde Rakam Yazma Becerisi


Yeni ve güzel bir haftadan herkese merhaba. Umarım gelen bu güzel hafta herkese verimli dersler ve biten amaçlar getirir.
Bu haftaki yazımı rakam yazma becerisine ve dolayısıyla beraber anlatacağım ipucu silikleştirmeye ayırmaya karar verdim. Özellikle daha çok akademik beceriler çalışan sertifikalı sınıf öğretmenlerimizin çok sık yaptıkları hataların üstesinden gelecek bu teknik bence kullanılmaya değer.
Rakam yazma becerisi için çeşitli önkoşul becerilerimiz var. Yani aşağıda sıralayacağım beceriler olmadan bu beceriyi çalışmaya başlamak doğru olmayacaktır. Önkoşul beceriler şöyle:

  • Kalem tutma,
  • Sınırlı alan boyama,
  • Temel çizgi çalışmalarını yapma,
  • Rakamları ayırt etme,
  • Rakamları isimlendirme (Bu, ifade edici dil becerileri biraz geciken çocuklarımız için olmasa da olur.),
  • Az-çok, büyük-küçük, uzun-kısa gibi temel kavramlar (Bu kavramların neler olması gerektiğine rakam ayırt etme-isimlendirme ve yazmada kullandığınız ifadelere göre kendiniz de karar verebilirsiniz.)
  • Resim-resim eşleme,
  • Resim ayırt etme,
  • Harf ve rakam eşleme gibi beceriler.
Gelelim bütün bunları yapan çocuğumuza rakam yazmayı nasıl öğreteceğimize. Uyaran şekillendirme ve ipucu silikleştirme aslında iki farklı kavram. Uyaran şekillendirme var olan bir uyaranı aşama aşama istenen uyarana gidecek şekilde basamaklandırmadır. Bir yazmasını istediğiniz çocuğunuza önce yılan, ardından spagetti, sonra bir çubuk ve nihayetinde bir rakamının kendini göstermeniz buna bir örnek.
İpucu silikleştirme ise birazdan fotoğraflarda da göstereceğim şekliyle, örneğin 3 rakamını yazarken önce üzerinden gitme, sonra noktaları birleştirme, ardından noktaları azaltma ve sonucunda bağımsız yazmayı içerir. Her iki teknikte de basamakları kendiniz belirleyebilir ve bu basamaklara göre materyaller hazırlayabilirsiniz.
Önemli olan çocuğunuzun performansını doğru şekilde belirleyerek, onun bağımsız olarak en çabuk ve kalıcı nasıl öğrenebileceğini tespit edebilmenizdir.
Genelde sertifikalı sınıf öğretmenlerinin yaptığı hata Özgül Öğrenme Güçlüğü tanısı almış çocukların öğrenmeleriyle ilgili bir yetersizliklerinin olmadığını düşünüp herhangi bir özelleştirme yapmamalarıdır. Zihinsel engel olmaması bireyselleştirmeye gerek olmadığı anlamına gelmez. Aksine Özgül Öğrenme Güçlüğü daha da çok bireyselleştirme ve basamaklandırma ister. Burada çocuğun öğrenmesini olumsuz etkileyenin ne olduğu iyi tespit edilmeli, hangi yolla daha rahat öğrendiği belirlenmelidir. Örneğin görsel değil işitsel uyaranları daha çabuk kavrayan çocuğa noktaları çekerek rakam yazdırmak boşa bir çaba olacaktır. Bunun yerine işitsel olarak sunulabilecek "sözel ipuçları"nı şekillendirerek ya da silikleştirerek öğrenmeyi daha hızlı ve kalıcı hale getirebilirsiniz.
Otizmli çocuklarda ipucu bağımlılığı yaygın görülen durumdur. Bunun sebebi ebeveyn ve öğretmen hatasıdır. Beceri edinimi gerçekleşmesine rağmen ipucu verilmeye devam edildiğinde bağımlılık oluşur. İpucu silikleştirme bu derdinize de deva olabilir. Bunu ihmal etmeyin.
Rakamları aynı anda çalışmak yerine uygulanması daha uygun olan basamaklar şu şekildedir:
  1. Bir rakamını ayırt eder
  2. Bir rakamını isimlendirir
  3. Bir rakamını yazar
  4. İki rakamını ayırt eder
  5. İki rakamını isimlendirir
  6. İki rakamını yazar
  7. Üç rakamını ayırt eder
  8. Üç rakamını isimlendirir
  9. Üç rakamını yazar gibi devam edebilirsiniz. Ya da önce bütün rakamlarını sırasıyla ayırt etme, ardından bütün rakamları isimlendirme ve en sonunda bütün rakamları yazma da olabilir. Bütün rakamları derken yine tabi önce 1 sonra 2 diye devam ederek. Hepsini aynı anda vermek çok büyük bir hata olacaktır ve boşa vakit kaybettirecektir.
Burada önemli olan nokta ise 0'ın bir rakam olmasına rağmen rakam öğretiminin sonrasında öğretilmesi gereken bir kavram olduğunun unutulmamasıdır.. 0 kavramını ayrıca vermek daha doğrudur. Bunu değerlendirmelerinizde ihmal etmemeniz gerekmektedir.
Ayrıca 3-4 yaş grubunda hızla ilerlenip rakamları bitiren çocuklara üst becerilerin verilmemesi hurafesi de 2010 yılından bu yana yapılan çalışmalarla yok edilmiştir. Çocuğunuza öğrenebildiği kadar şeyi öğretmeniz okulda sıkılmasını sağlamaz aksine başarısını arttırır. İlerden giden öğrencinin sıkıldığı sınıfta sorumlu veli değil öğretmendir. Öğretmen her bir çocuğu düşünerek dersini anlatmalıdır.
Şimdi dilerseniz hazırladığım ipucu silikleştirme yöntemine göre basamaklandırılmış rakam yazma çalışma kağıtlarını paylaşarak yazıma son vereyim. Umarım yararlı bir yazı olmuştur hepimiz için. Soru, görüş ve önerilerinize açığım. İlginiz için çok teşekkür ederim.
Sevgiler.





































11 Nisan 2016 Pazartesi

Özel Gereksinimli Bireylerde Tuvalet Eğitimi


Hazır önümüz yazken tuvalet eğitimine hazırlanan özel gereksinimli annelere yardımcı olacak bir yazı hazırlamaya çalıştım, umarım faydası olur.
...
Tuvalet eğitimi çoğu annenin korkulu rüyası olmayı hak etmeyecek kadar rahat atlatılabilecek bir süreç. Bu sürecin kalitesi ve uzunluğu bakım veren/ tuvalet eğitimini veren kişiye bağlı olarak değişmektedir. Çocuğa neden bağlı değil diye soruyorsunuz değil mi? Bu süreçte çocuklar annelerden daha az stresli oluyorlar da ondan. Eğitimi veren kişinin stresi süreci derinden etkiliyor.

İsterseniz öncelikle tuvalet eğitimine psikolojik açıdan bir bakalım. Psikolojik temellerini bildiğimizde bu süreci daha sağlıklı atlatacağımızdan eminim.

Tuvalet eğitimi çocuklarımızın kas kontrolünün sonrasında verilmesi gereken bir eğitim. Normal gelişim gösteren bireylerde bu kontrol 2,5 - 3 yaş civarında oluşur. Ancak özel gereksinimli bireylerde bu kontrol daha da geç oluşabilir. Öncelikle çocuğumuza gerekli muayeneleri yaptırıp, vücudunun hazır olduğunun bilgisini almak doğru olacaktır.

2 - 3 yaş Erikson'un gelişim dönemlerindeki "Özerkliğe karşı kuşku ve utanç" evresine denk gelmektedir. Bu başlık bile aslında bize birçok ipucu vermektedir. Çocuğunuz; kendi başına yürüyebiliyorsa, tuvalet eğitiminde de başarıyla ilerlemişse, özgür ve bağımsız bir birey olma yolunda kararlılıkla gidiyor demektir. Bu süreçteki aşırı baskıcı anne-baba tutumları çocuğunuzda kaka tutma, altına kaçırma, utanç duyma, kaygılanma gibi sorunlara sebep olabilir. İlerleyen dönemde de ruh sağlığını olumsuz yönde etkiler. Gece korkuları, otoriteye aşırı bağımlılık, özgüvensiz birey olma gibi sorunlar ortaya çıkabilir.
Freud'un Psikoseksüel Gelişim Kuramı'na göre ise bu dönem anal döneme denk gelmektedir ve yine baskıcı ya da fazla rahat anne-baba tutumu vurgusu yapılır. Baskıcı anne-baba tutumu ilerleyen dönemlerde farklı olumsuzluklara sebep olabilir: Obsesif Kompulsif Bozukluk (yani takıntılar, takıntılar, takıntılar), mükemmelliyetçilik, titizlik, kural tanımama vs.
Bu iki farklı bakış açısından da anlaşılacağı gibi tuvalet eğitimi sırasında çocuğunuzun özgüveni ve bağımsızlığı da yeşermektedir. Bunu sağlamak için de baskıcı ve onun benliğini sarsıcı durumlardan uzak durmak gerekir.Altına kaçıran bir çocuğu azarlayan bir anne tuvalet eğitimini geciktirdiği gibi çocuğunun ilerleyen dönemlerdeki ruh sağlığını da olumsuz yönde etkiler.

Psikolojik olarak atılacak doğru adımlar şunlar:
  • Eğitime başlamadan önce resimli kartlarla, öykülerle, şarkılarla tuvalet nedir, neden çişimizi ve kakamızı beze değil de tuvalete yaparız, nasıl temizleniriz gibi konularda ön bilgi sağlayalım.
  • Süreç boyunca rahat ve mutlu olalım, uzun sürecek bir süreç bile olsa eninde sonunda biteceğini kendimize unutturmayalım.
  • Tuvalete oturduğunda yalnız bırakmamak mühimdir. Tuvalete oturduğunda yalnız olması süreyi kısaltır ve yarım bırakmasını sağlayabilir. Yanında kalarak oyalanması, bir oyuncakla ilgilenmesi sağlanabilir.
  • Aksiliklerde çocuğumuza kızmak yerine herhangi bir duygu belirtmeden süreci normalleştirelim.. Örneğin "Kaç gecedir kaçırıyorsun! Bıktım artık! Yeter!" yerine "Altına kaçırdın ve uykun bölündü. Çarşafını al ve kirlilere at. Ben de yeni çarşafını takıyorum." denebilir.
  • Diğer çocuklarınızla ya da başka çocuklarla karşılaştırılmamalı ve sürece diğer çocuklarınızın olumsuz şekilde dahil olmamasına özen göstermelisiniz. Çocuğunuzla tuvalette olduğunuz zamanda içeri girip onu korkutan bir abi/abla olumsuz örnektir.
  • Alta kaçırma durumunda çocuğunuzla temizlik işlerini beraber yapabilirsiniz. Bu hem özgüveni için keyifli bir adım olur hem de tuvalet eğitimi konusunda sorumluluk sağlar.
  • Çok sık olarak "Çiş var mı?/Kaka var mı?" soruları çocuğunuzu boğabilir. Bu nedenle belirlediğiniz aralıklarda çocuğunuzu tuvalete götürüp "Hadi çiş yapmayı deneyelim." diyebilirsiniz. (Bu konuda özel eğitim öğretmeninizden Yoğun Tuvalet Eğitimi Modeli'ni öğrenebilirsiniz.)
  • Özel gereksinimli bireylerde bu sürecin daha uzun sürme ihtimalini unutmamalısınız. (Örneğin Yoğun Tuvalet Eğitimi Modeli'nde ortalama gelişim gösteren çocuklar 2-3, özel gereksinimli çocuklar 6-7 günde edinmektedir.)
  • Birden fazla kişi uygulama yapıyorsa aynı tutum ve davranışlar konusunda görüşmeler sık sık yapılmalı, aynı üsluba dikkat edilmeli. (Burada hemen bir örnek verelim. Bütün bir yaz tuvalet eğitimini verip kazandırdığımız öğrencimiz okula başlayınca çok nadir de olsa altına kaçırmaya başladı. Bu süreçte okuldaki öğretmeni eğitimini tamamlamış çocuğa yeniden bez bağladı. Kısaca bütün bir süreci çöpe attı. Bu gibi durumlara lütfen izin vermeyin.)
  • Tuvalet eğitimi sırasında çişi ya da kakasından tiksinmesini sağlayacak "Ay çok kötü koktu, ne pis!" gibi cümleler kurulmamalı. Çocuğunuzun kendisinden bir parça olarak gördüğü dışkısına böyle yaklaşmanız onu olumsuz yönde etkiler.
  • Tuvaleti reddetme durumlarında zorla tuvalete götürmek yerine "O halde çişin geldiğinde beraber tuvalete gidebiliriz. Çişin yoksa bana böyle bağırmana gerek yok. Çişim yok demen yeterli." gibi sözel telkinlerden yararlanabilirsiniz.
  • Tuvalet edinimi sağlandıkça büyük ödüller verilmemeli ve sadece sözel ifadeler kullanılmalıdır: "Aferin artık klozete kakanı yapıyorsun." gibi. Burada büyük ödüller ilerleyen süreçte tuvalet eğitimine zarar verecektir.
Peki çocuğunuzun tuvalet eğitimine hazır olduğunu nasıl anlayacaksınız?
  • Öncelikle tuvaletini beze yaptığında rahatsız olmaya başlamalı, çişini/kakasını yaparken saklanmalı ve utanmaya başlamalı,
  • Genel olarak sizin verdiğiniz yönergeleri anlamlı ve uygulamalı,
  • Çişini ve kakasını yaptığı zamanların belirli bir rutini oluşmaya başlamalı, 
  • Eğer çocuğunuz fizyoterapi alıyorsa, fizyoterapistiniz kas yapısının artık uygun olduğunu söylüyor olmalı, onun onayı olmaksızın başlamamanız önemli, 
  • Gündüz 1,5-2 saat kuru kalmaya başlamalı,
  • Kreşe yeni başlanması, bakıcı değiştirme, ev değiştirme, bir yakını kaybetme vs durumlarında bu eğitimi ertelemek daha doğru olacaktır. Çocuğunuzun hayatında önemli bir değişiklik olmamalı,
  • Temel kıyafet giyme ve çıkarma becerilerini edinmeli (Örneğin henüz yürüyemeyen CP'li bir çocuk altına yapmaktan hoşlanmıyor olabilir. Burada sadece çişinin/kakasının olduğunu "yapmadan önce" ifade edebiliyor olması önemli. Kıyafet giyme/çıkarma becerisini gözardı ederek çocuğunuza fiziksel yardımla ya da direk sizin uygulamanızla, çocuğunuzu tuvalete götürebilirsiniz. İlerleyen dönemde bağımsızlaşma ihtimalini unutmamalı, fizyoterapinizi ihmal etmemelisiniz.)
Evet, psikolojik olarak ve fiziksel açıdan tuvalet eğitimine hazır olduğunuzda artık tuvalet eğitimi vermeye başlayabilirsiniz. Bu süreçte eğer bir okula devam ediyorsanız öğretmenleriniz size yardımcı olacaktır ya da olmalıdır. Hatta öğretmenin kontrolünde ve adım adım gitmek daha da doğru olacaktır.
Öğretmeninizin bilgisi dahilinde Küçük Adımlar Erken Eğitim Programı'nı edinerek oradan da yardım alabilirsiniz. Bu program size daha ayrıntılı ve geçerli ipuçları verecektir. Daha yapılandırılmış ve adımları her an belirli olan bir program isterseniz Avşar Ardıç hocamızın geliştirdiği "Yoğun Tuvalet Eğitimi Modeli" harika bir tercih olacaktır.
Ancak bu iki programa dayanarak öneriler isterseniz birkaç öneri sunabilirim. Son ipuçlarımızı verelim ve yazımızı sonlandıralım:
  1. Öncelikle çiş kontrolünü sağlayalım, var/yok kavramlarını edinmesini sağlayalım. Tuvalete dair kavramları açıklayalım.
    1. Tuvaletten korku varsa lazımlıklar işe yarayabilir ancak en son çare budur. Bunun yerine tuvaleti uyarlamak ve eğlenceli hale getirmek daha önemlidir. İlla Lazımlığı tuvalete koymak önemlidir, tuvaletin dışında farklı bir odada bulunmamalıdır.
    2. Tuvaleti biraz süslemek,  keyifli hale getirmek de uygun olabilir. Tabi aşırıya kaçmamak mühim.
    3. Tuvalet eğitimi öncesi ara ara tuvalete ya da lazımlığa oturtarak aşina olmasını sağlayabilirsiniz. Normalleştirmek önemli.
  2. Gündüz çiş kontrolü
    1. Belirli aralıklarla tuvalete götürerek çişi tuvalete yapmasını sağlayalım. Bu gidişlerde uzun uzun tuvalette oturmaması önemlidir. En fazla tuvalette 10 dakika oturmasına izin verelim. Tuvaletini yaptıktan sonra da oturmasının bir anlamı olmayacağından mutlaka temizliği yapıp kaldırılmalı.
    2. Aşama aşama bezi çekmek isterseniz bu konuda bir özel eğitimciden yardım alın. Önerilen ise tuvalet eğitimine başlandığında bezin hayatınızdan çıkarılmasıdır. Aşama aşama diye bir şey aslında yok.
    3. Bezi çekmeden önce çocuğunuzun hareketlerine göre tuvaleti gelip gelmediğini gözlemleyin. Bu ipuçları ile bezi çektikten sonra tuvalete gitme zamanını fark etmesini sağlayın. Ona göre 1-2 dakika içinde tuvalete gitmesini sağlayın. Çok uzun süre çişlerini tutmalarını beklemeyin.
  3. Gece çiş kontrolü
    1. Yatağa önlemler aldığınızı çocuğunuzun fark etmemesi önemli. Ne de olsa muşamba var denerek tutmama eğilimi olabilir.
    2. Gece de belirli aralıklarla kaldırarak tuvalete götürmek doğru olacaktır.
    3. Alta kaçırma durumunda ıslaklığı hissetmesi sağlanıp, herhangi bir duygu belirtmeden çarşafları beraber değiştirebilirsiniz.
    4. Uyumadan bir saat önce sıvı tüketimini durdurarak alta kaçırma durumunu ortadan kaldırabilirsiniz.
  4. Gündüz kaka kontrolü
    1. Zaten tuvalet eğitiminde kendiliğinden kaka kontrolü edinilmektedir.
    2. Çiş kontrolünde olan basamakları uygulayabilirsiniz.
  5. Gece kaka kontrolü
    1. En çabuk edinilen beceri aslında budur. Tuvalet eğitimine başlamaya karar verdiğinizde zaten bu basamağı çocuğunu edinmiş olacaktır.
    2. Çiş kontrolünde olan basamakları uygulayabilirsiniz.
  6. Çiş sonrası temizlik
    1. Bu konuda çocuğunuz erkekse babası, kızsa sizin model olmanız önemlidir. Ancak son yapılan araştırmalarda her iki ebeveynin de bu konuda yardımcı olabileceği ancak bu yardımın, çocuğun kendi eli üzerinden yapılması gerektiği vurgulanmaktadır. 
  7. Kaka sonrası temizlik
    1. Poposunu temizleyen çocuğunuzun ardından "Bakayım temiz olmuş mu?" diyerek tekrar temizleyebilir ve çocuğunuza "Bana gerek bile yokmuş, çok güzel temizlemişsin." diyebilirsiniz. Her seferinde daha da temiz olduğunu göreceksiniz. Ayrıca temizliği yine çocuğunuzun kendi eli üzerinden yapmak daha doğru bir tercih olacaktır.
    2. Eğer çocuğunuzun fiziksel durumu buna engelse çocuğunuzu ve kendinizi fazla yıpratmadan bu basamağı atlayabilirsiniz.
  8. Gözlemle tuvalete gitme
    1. Sizin refakatinizde gideceği tuvalette fazla müdahaleci olmamaya dikkat etmek gerekir.
  9. Bağımsız olarak tuvalete gitme
Bir sorun olduğunu nasıl anlayabilirim?
  • Uzun süreli çiş ve kaka tutma: Burada 15 gün süren çiş ve kaka tutmadan bahsediyoruz. Bu günü bulduğu zaman bir müdahale yapılması önemlidir. Katıldığım bir seminerde hocamız iki günde bir lavman uygulanan çocukların olduğunu söylediğinde şoka girdim. Bu, en en en son uygulanacak olan yöntemdir. Lütfen bu konuda doktorunuza, öğretmeninize danışmadan kararlar almayın. Unutmayın; inatlaşmak ve tutmak da bu süreçte sağlıklı giden durumların göstergesidir.
  • Uzun süreli kabızlık/ishal: Burada yenen materyallerin değişikliği ile süreç şekillendirilebilir.
  • Sözel telkinlere rağmen istem dışı olarak iç çamaşırına damlalar halinde çiş yapılması: Burada bir doktora danışmakta fayda olabilir.
  • Tuvaletten aşırı korku ve direnme varsa bir psikologa danışmak yerinde bir davranış olacaktır.
Umarım sizler için verimli ve anlamlı bir yazı olmuştur. Soru, görüş ve önerilerinize her zaman hazırım. Görüşmek üzere.

(Yazımı 20 Ocak 2019'da Dr. Avşar Ardıç'tan aldığım Yoğun Tuvalet Eğitimi Modeli Eğitimi sonrası yeniledim. Bilginize.)

4 Nisan 2016 Pazartesi

Nesne - nesne eşleme becerisi


Öğrenmeye hazırlık becerilerinden bir diğeri de eşleme becerileriydi, hatırlarsınız. Eşleme becerileriyle ilgili bir yazı paylaşmıştım. Yavaş yavaş bu becerinin basamaklarını konuşmaya başlayabiliriz.
Eşleme becerilerinin temeli nesne-nesne eşlemedir. Bu beceriyi çalışmak ne işe yarar?

  • Nesne algısını geliştirmek,
  • Aynı ve farklı kavramlarını edinmek,
  • Akademik becerilerin temelini atmak,
  • Çocuğunuzun çevreyi algılaması,
  • Nesnelerin görünümlerini fark ederek her bir nesnenin birbirinden farklı olduğunu anlayabilmesi için bu becerinin edinimi, kalıcılığı ve genellenmesi oldukça önemlidir.
Bu beceri çalışıldıktan sonra çocuğunuzun/öğrencinizin etrafına daha dikkatli bir ilgili olduğunu görecek ve çok şaşıracaksınız. Tabi bu her bireyde böyle olacak diye bir şey yok.

Bu becerileri çalışmak için semtinizdeki, sokağınızdaki "bir milyoncu" denen mağazalardan alacağınız kırılması zor ve iç içe geçebilen nesneler uygun olacaktır.
Ben sınıfımda bir kutu içine çift olarak yirmi farklı nesne doldurdum. Bu nesneleri de şu şekilde sınıflandırdım:
  • İç içe geçebilen derin kaseler, bardaklar, tabaklar,
  • İç içe geçebilen daha sığ tabaklar, kaseler, kovalar,
  • İç içe geçemeyen tablolar, kutular, tabaklar vs.
Kullanmayı düşündüğünüz ve öğrenciniz için yapılandırdığınız öğretim yönteminize göre bu beceriyi çalışmanız farklılaşacaktır. Materyal seçiminiz burada püf noktayı oluşturan bölümdür.
Bu becerinin basamakları ise şu şekildedir:
  1. İki farklı nesne arasından aynı olanı eşler. 


  1. Üç farklı nesne arasından aynı olanı eşler. 


  1. Dört farklı nesne arasından aynı olanı eşler. 


Materyaller ve basamaklar bu şekilde örneklendirilebilir. İç içe geçen nesnelerin içine aynı olan nesneyi koyarak çalışmak öğrencinin edinimini hızlandırmaktadır. Bu süreci kısaltan değerli bir ipucudur.
Evde aileler ise nesnelerle pişti oynayarak bunu çalışabilirler. Herkes sebeptten 10'ar tane nesne seçer bakmadan. Ardından yere iki tane nesne konur. Sırayla yerde aynı olanı alarak yerde en az iki nesne kalacak şekilde oyuna devam edilir. Eğer çocuğunuz üç seçenek ile çalışıyorsa bu seçenekleri üçe de çıkarabilirsiniz daha da fazlaya da.
Bir diğer çalışma yöntemi ise "Bul karayı, al parayı" diye de bilinen bir nesnenin altına saklanmış nesneler. Bu genelleme ya da kalıcılık çalışılması için daha uygun olacaktır. Beşer eş nesneden on nesneyi on tane kasenin altına saklayın, çocuğunuzdan eşlerini bulmasını isteyin. Henüz resim algısı olmayan, iki boyutu ayırt edemeyen çocuğunuz için oldukça keyifli bir etkinlik olacaktır.
Umarım çalışmalarınıza katkısı olan bir yazı olmuştur. Görselleri okulda unuttuğum için paylaşamıyorum ancak, haftaya editler düzeltirim durumu.
Görüş, öneri ve katkılarınıza açığım. İyi çalışmalar. Sevgiler.

Sevda Hocamızdan gelen soru üzerine yazımıza ek: Bu beceri çalışılırken özellikle otizmli çocuklarda "eşle" , diğer engel grupları ile çalışırken ise "Aynı olanın üzerine koy./Hangisiyle aynı, göster." gibi farklı yönergeler kullanılabilir. Bu yönergenin belirlenmesi öğrencinizin/çocuğunuzun alıcı dil performansına göre şekil alabilir. Sevgiler.