19 Eylül 2016 Pazartesi

Özel Gereksinimli Bireylerde Ev Ödevi



Yepyeni bir dönem bugün başladı. Milyonlarca öğrenciyi ve ailelerini etkileyen bu yenilik, hepimize güzellikler getirsin. Bu dönem, diğer dönemlerin temelini oluşturan sağlam bir dönem olsun ve hep güzel hatırlansın.
Yeni bir eğitim-öğretim yılına başlamışken okulumda en çok soru işareti ile karşılaştığım duruma bir açıklık getirmek istedim: Ödevler kimin?
Öncelikle ödevin ne olduğunu bir anlayalım. Ödev; çocuklarımızın okulda öğrendiklerini evde tekrar etmek, denemek ve genellemek için fırsatlar elde etmesini sağlayan küçük küçük sorumluluklardır. Örneğin öğretmeni ile eldeli çarpma yapan, hafif zihinsel engeli olan H. evde de bunu çalışarak tekrar etmiş olur ve bir sonraki derse unutmadan gelir. Okulda öğretmeni ile ütü yapma becerisini çalışan ağır zihinsel engelli O. evde babasıyla bu beceriyi deneyip beceri genellemesi alabilir. Ödevi sadece kağıt ve kalemle yapılan bir şey olarak görmemeli, hele ki özel eğitimde.

Ödev konusunu ödev farkındalığı olan ve olmayan öğrenciler olarak çalışmamız daha doğru olacaktır. Örneğin ağır zihinsel engeli olan, öğrenmeye hazırlık becerileri olmayan öğrenciler için ödev ailelere verilip aile kontrolünde olan bir durumdur. Ancak farkındalığı yüksek, ödevin kendine verildiğinin farkında olan çocuklar için ise ödev kendi kontrollerinde olmalıdır. Burada yine bireysel farklılıklara göre hem aile hem de öğretmen üslubunu uyarlamalıdır.

İsterseniz öncelikle ödev farkındalığı olan çocuklarımızın ev ödevini yapma alışkanlığını kazanmasını nasıl sağlayabileceğimizi maddelendirelim.

  • Öncelikle unutmayın, ödevler sizin değil çocuğunuzun ödevi. Ödev yapması gerektiğini hatırlatmak dışında yapabileceğiniz hiçbir şey yok.
  • Ödev ya da ders saatleri oluşturarak bu saatlere evdeki herkesin uymasını sağlayabilirsiniz. Ödev saatinde evde çocukların ilgisini çekecek, daha cazip gelecek durumların olmaması gerekir. Örneğin eğlenceli bir misafir sohbeti, heyecanla beklenen bir dizi, babanın telefonda oynadığı bir oyun vs.
  • Ödev saatinde diğer aile bireyleri de kitap, gazete vesaire okuyarak çocuklarınıza farklı bir beceride model olabilirler: Kitap okuma alışkanlığı. Hem bu süreçte evdeki sessizlik ödeve dikkati arttırır hem de ödev yapmamak için bahaneler oluşmaz.
  • Ödev saati beraber belirlenmelidir. Fazla değişme ihtimali olmayan, olağanüstü durumlardan fazla etkilenmeyen, çocuğunuzun enerjisinin müsait olduğu zamanlar tercih edilebilir. Çok geç ya da okuldan hemen sonra, dinlenmeden olmaması mühimdir.
  • Ödev saati için ayrılacak süreyi çocuğunuzun yaşına göre belirleyebilirsiniz. Bu konuda öğretmenlerinize de danışabilirsiniz.
  • Ödev saatinden önce yardım istediği zaman yardım edebileceğinizi ancak bunun dışında müdahale edemeyeceğinizi belirtmelisiniz.
  • Eğer çocuğunuz henüz tam olarak bağımsız çalışma becerisine sahip değilse süreç boyunca yanında kalabilir, öğretmeninizin yönlendirmesi ile ödevi konusunda rehberlik edebilirsiniz.
  • Ödev saatine uymama durumunda ödev saatini hatırlatıp kitabınızı elinize aldığınızda, bir de üzerine evdeki bütün elektronik cihazları kararlı bir şekilde kapatırsanız evi, ödeve hazır hale getirmiş olursunuz. (Kararlı şekilde televizyon nasıl kapatılır? Saat başlayınca televizyon, ev ahalisi bilgilendirilerek kapatılır. Açılma saati söylenir ve süreçte kimse televizyona ya da diğer elektronik cihazlara dokunmaz. Buna evdeki bütün yetişkinler de dahil edilmelidir.) Kural olarak ödev saatinde elektronik cihazların açık olmaması getirilirse işiniz kolaylaşır.
  • Kural koyarken motivasyon yüksek olduğundan, kuralları bu şekilde belirlemek zor olmayacaktır.
  • İlk etapta her ödev saatinden sonra küçük küçük ödüller verebilirsiniz. Sonra yavaş yavaş bu ödülleri çekip günlük bir davranış olarak ödev rutinini oluşturabilirsiniz.
  • Eğer ödev süresi dolduğu halde ödevini yapmazsa bunun, onun sorumluluğu olduğunu, kendinizin bu konuda bir şey yapamayacağınızı, yarın öğretmenine ödevini neden yapmadığını kendisinin açıklaması gerektiğini anlatın. Ertesi gün öğretmenine çocuğunuzun yanında "Biz ödevimizi yapmadık!" demek yerine ödev konusunu açmayın. Ya okula gitmeden önce telefonda ya da çocuğunuzun duymayacağı bir yerde öğretmene ödevini yapmadığını söyleyebilirsiniz. Burada çocuğunuz kendi davranışının sonucunu yine kendi karşılamalıdır. Böylece sorumluluk, özdenetim gibi beceriler edinmiş olur.
  • Bir üst maddede ihmal edilmemesi gereken konu suçluluk duygusu uyandırmamaktır. "Gör bak öğretmen yarın ne diyecek! Sen yarın görürsün! Seni öğretmenine söyleyeceğim." gibi tehditler süreci darmadağın eder. Sakin bir şekilde sorumluluğunu hatırlatıp konuyu kapatmak ve bir daha hiç açmamak en doğrusudur. Bırakın, ertesi gün okulda kendisi yüzleşsin sorumluluklarıyla 
  • Ödevi yapmadığında sakin olun ve bunun sizin sorumluluğunuz olmadığını hatırlayın.


Eğer çocuğunuzun zihinsel performansı öğretmenin verdiği ödevin farkında olamayacak durumdaysa ya da ödev doğrudan size verildiyse uygulamanız gerekenler daha basit şeyler:
  • Ödevleri tam olarak anlamadan öğretmeninizin yanından ayrılmayın. Gerekirse öğretmeninizden uygulamasını rica edip onu izleyin.
  • Ödevi yapamadığınızda devamsızlık yapmak yerine (Ağır bir ödev alan velilerin ertesi hafta seanslara gelmediği gözlemlenmektedir.) derse gelip bununla yüzleşin.
  • Velilerin çocuklarına dair aldıkları ödevleri yerine getirme ihtimalinin düşük olduğu, sorumluluklardan kaçtıkları bilimsel çalışmalarla ortaya konmuştur. Bununla yüzleşin, sebeplerini ortaya koyun ve bu durumu hayatınızdan çıkarın. Gerekirse bir aile danışmanından yardım alabilirsiniz. Sürecin daha hızlı son bulmasını sağlayarak size yardımcı olur.
  • Ödev uygulamalarınızı günlük not alın. Karşılaştığınız durumları unutmamak için bir defter tutun. Öğretmeninizle paylaştığınızda süreciniz daha hızlı ilerler.
  • Ödevleriniz eğer günlük rutinler (Örneğin her yemekten önce ve sonra el yıkama çalışma.) içinde değilse ödev saatiniz sabit olsun ve bir ev kuralı olarak uygulansın. Sabit zaman, rutin oluşturur ve ilerleyen dönemde sizi rahatlatır.
  • İlk etapta her ödev saatinden sonra küçük küçük ödüller kullanabilirsiniz. Sonra yavaş yavaş bu ödülleri çekip günlük bir davranış olarak ödev rutinini oluşturabilirsiniz.
  • İhmal edilmemesi gereken konu ödev saatlerinde oluşan otorite ile çocuğunuzun hayatında ikinci bir öğretmen olmamanızdır. Bu konu mühim. Çünkü çocuğunuzun hayatında herkesin yeri farklıdır ve herkese duyduğu his farklıdır. Bunun için ödev zamanında nasıl olmanız gerektiği ile ilgili öğretmeninizden bilgi alabilirsiniz.
  • Ödev saatini tehdit unsuruna dönüştürmeyin. Ödev saatinden önce ve sonra bu süreçle ilgili olumsuz konuşmayın.
Unutmayın ki ödevler, verilen eğitimin evde de devam etmesi için verilir. Özel eğitim 7/24 devam eden bir süreçtir. Haftada sadece 3 saat özel eğitim, 25 saat okul olduğunu düşünürsek geriye kalan bütün bir zaman aile ile geçirilen zamandır. Ödevler bu zamanı da şekillendirir ve kalitesini arttırır. Ödevlerin önemini, ödevlerin düzenli takibinden sonra gelen hızlı ilerleme ile zaten göreceksiniz.
Bu arada kısa bir not: Maalesef eğitim sistemimizde bütün öğretmenler ödevin sadece çocuğun sorumluluğu olduğu düşüncesine sahip değil. Öğretmeninizle konuşarak, fikrini alarak bunu belirleyin ki sonradan kalbiniz kırılmasın.

Umarım bu dönem ödev yapma sorumluluğunu edinmiş çocuklarımızla daha hızlı ilerler ve mucizeler başarırız.
Ve yine umarım bu konuda aydınlatıcı ve kullanışlı bir yazı olmuştur. Soru, görüş ve önerilerinizi her zaman bekliyorum. 
Sevgiler, iyi çalışmalar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder