18 Haziran 2018 Pazartesi

Özel Gereksinimli Bireylerde Uyku Problemleri



Merhabalar. Geçtiğimiz dönemlerde birkaç Instagram mesajı ile aldığım sorulara yönelik olarak uyku problemleri ile ilgili bir yazı paylaşmak istedim sizlerle. Genel olarak uykunun ne çeşidi uyku problemi olarak adlandırılabilir, uyku problemleri yaşandığında ailenin yöneteceği süreç nasıl olmalıdır gibi soruların cevabı bu yazımda olacak. Şimdiden iyi okumalar.

Geçtiğimiz dönemde yalnız uyku ile ilgili bir yazı yazmıştım. Eğer zorlandığınız konu uyku problemleri dışında ise ve bu konuya daha yakınsa, "buradan" o yazıma ulaşabilirsiniz.

Uyku problemlerini üç ana başlık altında inceleyebiliriz. İnsomnia, parasomnia ve sirkadiyen uyku ritmi bozuklukları.

  • İnsomnia uykuya dalma ve uyku öncesi problemleri ifade eder. Düzensiz uyku, uyku öncesi gece korkuları, uykuya dalma güçlüğü hep insomnianın içerisindedir.
  • Parasomnia ise uyku esnasında yaşanan problemleri anlatır. Gece yaşanan ani uyanma ile öfke nöbetleri, uyurken diş gıcırdatma, uyurken yürüme gibi davranışlar parasomniadır.
  • Sirkadiyen uyku ritmi bozuklukları ise gece ve gündüz uyku saatlerinin karışması anlamına gelir.
Uyku problemlerinin sebepleri de aslında geniş açıdan bakmamız gerektiğini bize hatırlatır:
  • Biyolojik sebepler: Sağlık problemleri olan bireyler, olmayan bireylere göre daha fazla uyku problemleri yaşamaktadırlar. Biyolojik sebeplerle uyku problemi yaşayan bir bireye yapılabilecek en büyük iyilik öncelikle sağlık problemlerini tedavi ettirmektedir.
  • Gelişimsel sebepler: Bireylerin yaşları ilerledikçe öğle uykusu uyumaya ihtiyaçları azalacaktır. Örneğin ergenlik çağına gelen bir birey yaşadığı psikolojik ve biyolojik değişikliklerle farklı bir uyku rutinine yönelebilir. Bu gibi etmenler ihmal edilmemelidir.
  • Psikolojik sebepler: Kaygı bozuklukları, ailede yaşanan stres durumları, gün içerisinde yaşanan farklı süreçler gece uykularına etki etmektedir. Bu nedenle günü sonlandırırken günü arkada bırakmayı öğrenmek, uyku problemleri için önemli bir adım olabilir.
  • Çevresel sebepler: Anne-babanın uyku rutini, yatak odasının ya da yatağın uyumaya uygun olmaması gibi sebepler uyku problemlerine sebep olabilir.
  • Kültürel sebepler: Örneğin bizim ülkemizde bebeklerin anneleri ile uyumaları kültürel bir durumdur ve uyku problemlerine ve bozukluklarına sebep olabilir. Kültürün parçası olan uygulamalar da uyku problemlerine sebep olur, bu asla ihmal edilmemeli.

Gece yaşanan öfke nöbetleri
Birçok özel gereksinimli birey geceleri aniden uyanıp çeşitli sorunlar yaşayabilmekteler. Bu sorunlardan biri de öfke nöbetidir. Öfke nöbeti olduğunda ilk yapılması gereken bu nöbetin problem davranış olup olmadığını anlamaktır. Eğer bu durum bir problem davranış ise; öncesinde mutlaka çocuğunuzun rahatsız eden bir durum söz konusu olmuştur. Bu  nedenle öfke nöbeti öncesi olan her şeyin gözlemlenmesi önemlidir. Koku ya da ışık değişimi bile gözlemlenmelidir. Bu değişiklik tespit edilerek nöbete neden olan uyaran tespit edilir ve uyarana müdahale edilerek problem davranış söndürülmüş olur.
Çocuklarımızın hassas noktalarını çeşitli fırsatlar sunarak öğrenebilir, hangi uyaranın çocuğunuza nasıl etkide bulunduğunu kendiniz de gözlemleyebilirsiniz. Bu gözlem, gece yaşanan zor durumları da size açıklayacaktır.
Herhangi bir olumlu ya da olumsuz değişiklik olmadan, sebebi olmaksızın ortaya çıkan öfke nöbeti ise problem davranış olarak nitelendirilemez. Bu durumun altında fizyolojik ve psikolojik sebepler aranmalıdır ve bu konularda uzman olan doktorlara başvurulmalıdır. Beyin dalgaları, ruhsal durum gibi konular uzmanlar tarafından incelenmeli, değerlendirilmeli ve ortaya konulan duruma göre müdahale edilmelidir.

Düzensiz uyku
Özel gereksinimli bireyler kendini rahat ifade edemem, yetişkinliklerin onların duygularını ihmal etmesi, uyaranları anlamlandıramama gibi sebeplerle daha fazla endişelidirler. Bu endişe sıklıkla uyku düzensizliğine de sebep olmaktadır. Bu gibi durumlarda yapılması gerekenler:

  • Özel gereksinimli bireyi bir birey olarak değerlendirerek fikir ve duygularına değer verilmeli, sosyal çevredeki her bir birey tarafından bu hissettirilmelidir. Örneğin çocuğumuzun elinden tutup yürürken bir şey ilgisini çektiğinde zorla çekip başka bir yöne götürmek, bu önerinin tam tersi hareket etmektir.
  • Özel gereksinimli bireylere, erken yaştan itibaren dil ve konuşma becerileri ağırlıklı olmak üzere bütün gelişim alanlarını destekleyen bir eğitim süreci sunulmalıdır. Her bir bireyin erken yaşlardan aldıkları eğitimler kendilerini ve duygularını erkenden ifade edebilir olmalarını sağlayacaktır. Bu da endişeyi azaltırken uykunun düzenli olmasına da yardımcı olacaktır.
  • Özel gereksinimli bireyin yaşamında maruz kaldığı uyaranları bir bir açıklamak, bu açıklamaları idrak etmesini sağlamak oldukça önemlidir. Gök gürültüsü, araba farı, kolonya kokusu gibi aslında hepimizin aşına olduğu uyaranlar bizim çocuklarımıza açıklanmalıdır. Bu açıklama ile çocuğunuz uyaranları daha iyi anlamlandıracak ve bu anlamlandırma sonrası endişeleri azalacaktır.
  • Endişe durumlarında, çocuğunuzun kaygılandığını hissettiğinizde sebebini öğrenerek önce sebebine müdahale edebilir ardından çocuğunuzun yanında olarak ve fiziksel teması sağlayarak yanında olduğunuz algısını verebilirsiniz. Bu gibi durumlarda üstesinden gelemediğiniz bir süreç yaşanırsa psikologunuzdan ve oyun terapistinden yardım alabilirsiniz.
Gece korkuları
Hepimizin üç altı yaş arasında sıklıkla yaşadığı, kimi bireyin sağlıklı bir şekilde alt edebildiği ancak kimi bireyinse yetişkinliğe varana dek sorunları ile boğuştuğu bir durumdur gece korkuları. Çocuğumuzda gece korkusunun olması belirli bir psikolojik ya da fizyolojik sorun olduğunu göstermemektedir. Gelişimsel bir durum olarak da karşımıza çıkabilmektedir. Bu nedenle gece korkularının sebepleri az önce belirttiğim şekilde bulunarak buna göre müdahale edilmelidir.
Fizyolojik bir sebebi var ise buna uygun müdahale, psikolojik bir sebebi varsa buna uygun olan oyun terapisi ya da diğer psikolojik destek süreçleri ile gece korkuları çalışılmalıdır.

Uykuya dalma güçlüğü
Uykuya dalma güçlüğünün en sık rastlandığı grup anne ve babasından gün içerisinde ayrı kalmak durumunda kalan bebeklerin ve çocukların olduğu gruptur. Anne ve babadan ayrılma kaygısı ile bireyler uykuya dalmada zorlanabilirler. Burada atılabilecek en güzel adım uyku öncesi belirli bir rutin belirleyerek bu rutin ile birlikte uykuya gitmek. Baba ile diş fırçalamak, anne ile pijamaları giymek ve sonra yatağa geçmek gibi... Burada en mühim nokta mümkün olan her gün boyunca aynı saatte uykuya gidebiliyor olmak. Örneğin her gün akşam sekize odasında olması gerektiği ve uyku öncesi egzersiz yapması (burada ağır egzersizlerden değil gevşeme çalışmalarından bahsediyorum) gerektiği rutini yerleştikten sonra uykuya dalması daha kolay olacaktır.

Kaliteli uyku için neler yapılmalı?
  1. Uyku ve uyanma zamanı rutinleri oluşturulmalı. Her gün aynı saate kalkıp aynı saatte uyuyan bir çocuk daha kaliteli uyur.
  2. Uyunan oda salon ya da oturma odası gibi odalar ya da onlara yakın odalar değil daha sessiz ve hareketten uzak odalar olmalıdır.
  3. Uyunan odalarda uyku bölümü oyun oynanan bölümden ayrı olarak tasarlanmalıdır.
  4. Uyunan bölümde turuncu, sarı gibi canlı renkler yerine yeşil ve mavi gibi daha dingin ve sakin renkler tercih edilmelidir.
  5. Uyku öncesi rahatlatıcı egzersizler ve masajlar rutin olarak uygulanabilir.
  6. Uykudan en az iki saat önce gazlı içecekler, ağır yemekler ve abur cubur tüketilmemelidir.
  7. Uykudan en az bir saat önce telefon, tablet ve televizyon (zaten hiç kullanmıyorsunuz biliyorum ama not alayım) ile temas kesilmelidir.
  8. Yatakta oyun oynanmaması konusunda yönlendirmeler yapabilirsiniz.
  9. Mevsim değişikliklerinde bu durumların zarar görebileceğini ihmal etmeyin. Buna göre mevsim geçişlerinde perde ya da nevresim değişiklikleri ile önlemler alın.
Bu önerilere ek olarak daha ayrıntılı teknikler ve uygulamalar öğrenmek isterseniz 24 Aralık 2018 tarihinde yayınlayacağım/yayınladığım yazımı okuyabilirsiniz.

Umarım yararlı bir yazı olmuştur hepimiz için. Uygulayacak olan herkese kolaylıklar diliyorum. Görüşmek üzere.

2 yorum: