20 Kasım 2017 Pazartesi

Ailelere ve Uzmanlara Doğru İletişim için Öneriler



Herkese güzel bir haftadan merhabalar. İşlevselliği ile gönülleri fetheden yazımla karşınızdayım. Hadi başlayalım.
...
Geçtiğimiz günlerde çalıştığım okuldaki okul Psikologumuz Havvanur Demirci bizlere "Özel Eğitim Sürecinde Doğru İletişim"i anlattı. Misler gibi bir seminer oldu ve ben bir ton not aldım. Bu seminerden ne öğrendiysem sizlerle paylaşacağım şimdi.
Seminerin hedefi ailelere; uzmanlara hitap ederken, uzmanlara da aileye hitap ederken ipuçları vermek ve özel eğitim sürecinin ortak paydası olan ailelerin iletişim kurduğu kanalları yapılandırmaktı. Maalesef seminere bir aile bile katılmadı. Buradan beni takip eden değerli ailelere seslenmek istiyorum. Seminerlere katılıp çocuğunuzla ilgili bilgi almak sizin sorumluluğunuz. Bu sorumluluktan kaçmak ve diğer "birincil ihtiyaçları" gidermek sizi daha iyi bir ebeveyn yapmak yerine yetersiz kılar. Bilgilendikçe çocuğunuzun yeterli ve yetersiz olduğu alanları anlayıp doğru adımlar atabilirsiniz. Bu tip seminerler sizin için ölçülemez değerde.

Seminerde yer alan başlıkları ve Havvanur Demirci'nin önerilerini sıralayacağım. Bu arada Havvanur Demirci Hacettepe Üniversitesi mezunu bir psikolog. Meslekteki üçüncü yılı ve kendini özel eğitim konusunda yetiştiren bir pskolog. Uygulamalı davranış analizi bilen psikolog bulmak pek zor, tahmin edersiniz ki. Çocuklarınızı sağlıklı bir psikolog değerlendirmesinden geçirmek isterseniz 05537787782 numarasından randevu alabilirsiniz.
...
Havvanur Hanım seminerinin başında benim her zaman vurguladığım "aile-okul-rehabilitasyon merkezi" sac ayağına bir de "sosyal alanlar"ı önerdi. Bu sac ayağı artık bir masa. Bu masada biz de varız, devlet okulundaki öğretmenler de var, aileler de var ve çocuklarımızın bulundukları diğer sosyal alanlar (Yüzme kursu, sinema, kreş gibi.) da var. Bunu hiçbirimiz ihmal etmemeli ve sosyal alanlarda da gerekli yapılandırmalar yapmamız gerektiğini unutmamalıyız. Dolayısıyla bu dört masa ayağının birbiriyle iletişimini de dikkatli kullanmalı ve koparmamalıyız. Bu masa ayaklarının hepsiyle iletişimde olan aileye ise ayrıca dikkat etmeliyiz. Çünkü aile; koordinasyonu ve her alandan gelen talepleri işlevsel kullanmayı sağlaması gereken bir "birim". Bu birimi doğru yönlendirmek ve bilinçlilik seviyesini arttırmak biz uzmanların görevi. (Ben bu blogu neden kurdum a dostlar!)
Ailenin iletişim sürecindeki önemine değindikten sonra önerilere geçebiliriz.
  • Uzman ve çocuk arasındaki iletişimin sağlıklı olması için yapılabilecek öneriler
    • Uzman; esnek olmayan, net ve tutarlı sınırlar koymalıdır. Bu sınırlar uzman tarafından korunmalıdır ve çocuğun da bu sınırları koruması sağlanmalıdır. Aile, uzmanın çizdiği sınırları korumalıdır ve çocuğuna açık kapı bırakmak için uzmanı zorlamamalıdır. Uzmanın otoritesini aile sarstığında geriye ne otorite ne kurallar kalıyor.
    • Çocuk "abla-abi" diye hitap etmemeli ve aileler tarafından bu hitap şekli desteklenmemelidir. Bu hitap şekli sınırları aradan kaldırır. Çocuklarımızın hayatında birçok abla ve abisi varken bir uzmanın olmadığını unutmamalı ve bu hitap şekli yerine "Nihan Öğretmen" örneği kullanılmalıdır.
    • Okullarda her sınıfta aynı kuralları içeren ve çocuğa özgü kural tablosu olmalıdır. Bu tabloları şeffaf bir dosyaya koyup, her başka sınıfa geçildiğinde o sınıfın duvarına asarak da genelleme sağlayabilirsiniz.
    • En önemli cümle: Soğuk değil seviyeli iletişim!
  • Aile ve özel gereksinimli birey arasındaki iletişimin sağlıklı olması için yapılabilecek öneriler
    • Özel eğitimde hedef bağımsızlaşmaktır. Aile, bunu yaşamının her anında benimsemeli ve ona göre hareket etmelidir. Bu bir seçenek değil, zorunluluktur.
    • Çocukların genelde "arkadaş" bir anne-babaya ihtiyaçları yoktur. Yaşam boyunca zaten birçok arkadaş edinecek olan çocuklarımızın sadece bir anne ve babası olacaktır. Bu nedenle arkadaş olmaya çalışarak anne ve babalarını ellerinden almayın. Anne ve baba olun. (Burada sert ve iletişime kapalı bir anne ve baba figürünü hedeflemiyorum.)
    • Doğru iletişim için aile rehberlik ederse çocuğun doğru iletişimi öğrenmesi daha da kolaylaşacaktır.
    • Burada ise sihirli cümle: Dış dünyaya hazırlayıcı, kaliteli iletişim!
  • Aile ve normal gelişim gösteren birey arasındaki iletişimin sağlıklı olması için yapılabilecek öneriler
    • Özellikle büyük çocukları özel gereksinimli olan ailelerde, normal gelişim gösteren çocuklarını ihmal edici iletişim söz konusu olabiliyor. Bu nedenle, çocuğunuzu ihmal etmediğinizden emin olan bir iletişim sağlayın.
    • Anne ve babalar çoğu zaman özel gereksinimli çocuklarının durumunu kabullenmekte yaşadıkları kaygıyı diğer çocuklarının yaşamadıklarını sanmaktadır. Bu büyük bir yanlıştır. Bu kaygıyı diğer çocuklarınızın da yaşadığını unutmayın ve ona göre davranın. Bu gibi durumlarda psikolojik destek almaktan çekinmeyin, oyun terapisi ne için var?
    • Aileler normal gelişim gösteren çocuklarını bir yardımcı olarak görürler ancak hiçbir çocuk anne ve babasının sağ kolu olarak doğmaz. Bu sorumluluğu çocuklarımızın sırtına yüklemek büyük bir hatadır. İlerde bu rolü çocuğunuz kendi seçebilir ancak siz yüklememelisiniz.
    • Uzmanların normal gelişim gösteren kardeşleri ihmal etmemesi çok çok önemli bir nokta. Mutlaka değerlendirmeye gelen ailelere kardeşlerini sorun ve ayrıntılı bilgi alın.
  • Uzman ve aile arasındaki iletişimin sağlıklı olması için yapılabilecek öneriler
    • Aile de uzman da iletişimlerinde öncelikli hedeflerinin çocukları olduğunu unutmamalıdırlar.
    • Aile her ders sonunda bilgilendirme talep etmeli ve uzman bu talebe karşılık yeterli ve açıklayıcı bir bilgilendirme yapmalıdır.
    • Uzman, aileye sorumluluklar vermeli ve evde yapılan uygulamaları takip etmelidir.
    • "Biz bugün pek mutluyuz." gibi cümlelerle hem aile hem uzman çocuklarımızı hiçe sayan cümleler kurmaktadırlar. Çocuklarımız ayrı birer bireydir. "Bugün Hüdaverdi çok mutlu." doğru cümle olacaktır. Bu hataya hem aileler hem de uzmanlar düşmektedirler. Çok basit bir cümle gibi duruyor biliyorum, ancak alt yapısında öyle büyük sakıncalar var ki!
    • Uzman aile ile konuşurken "abla-abi-amca" gibi hitaplar yerine "bey-hanımefendi" gibi kelimeler seçmelidir. Aileler de aynı şekilde "sen" yerine "siz" hitabını kullanmalıdırlar. Bu, profesyonel iletişim için oldukça önemlidir. Velilerinizle, öğretmenlerinizle arkadaş olmanıza gerek yoktur. Sıcak bir profesyonel iletişim asıl hedef olmalıdır.
    • Uzman, sahip olduğu bilimsel bilgiyi anlaşılır bir şekilde sunmalıdır.
    • Çocuğunu iyi tanıyan ailelerden uzmanlar çok iyi bilgiler alabilmektedirler. Aileler çocuklarının yeterliklerini ve yetersizliklerini bilmeye çalışarak uzmanlara bilgi sağlamalıdırlar.
  • Uzman ve uzman arasındaki iletişimin sağlıklı olması için yapılabilecek öneriler
    • Uzmanlar arasında profesyonel bir iletişimin sağlandığından uzmanlar emin olmalıdırlar. Okul dışında ne kadar büyük bir arkadaşlık yaşıyor olsalar da okul/merkez bünyesinde birbirlerine "siz" diye hitap etmeli ve profesyonellikten taviz vermemelidirler.
    • Yaş ve tecrübe gözetmeksizin her uzman birbirine saygı duymalıdır. Bireyler daha yaşlı oldukları için daha çok; daha genç oldukları için daha az saygı hak etmezler!
    • Özel eğitimin bir ekip işi olduğunu bütün uzmanlar unutmamalı ve kendisinin de bu düzenin değerli bir parçası olduğunu ihmal etmemelidir.
  • Aileler arasındaki iletişimin sağlıklı olması için yapılabilecek öneriler
    • Genellikle aileler arasında örseleyici, acıyıcı, üsten bakıcı bir tutum söz konusudur. Oysaki herkes aynı süreci yaşamakta ve herkes eşittir. Bu tutum içine girdiğini fark eden aile kendini sorgulamalıdır.
    • Yeni tanı almış bireylerin ailelerinin, kendileriyle aynı süreci yaşayan ve yaşamış ailelerle iletişim kurması önemlidir. Bu fırsat, uzmanlar tarafından sunulmalıdır.
    • Grup toplantıları ile genel bilgilendirmeler yapıldığında ailelerin birbirleri ile empati kurma süreçleri hızlanacaktır. Uzmanlar burada grup toplantılarını organize etmelidirler. Aileler ise yapılan bu toplantılara katılmalıdırlar.
  • Yardımcı personel ile sağlıklı bir iletişim kurabilmek için yapılabilecek öneriler
    • Uzmanlar genelleme çalışmalarında hem özel eğitime aşina hem de özel eğitimden uzak bu kişileri bir fırsat olarak görmeli ve süreçte değerlendirmelidirler.
    • Yardımcı personel özel eğitim sürecinde etkin olmalıdır. Bu etkinlik durumunda merkezde saygı ve işbirliği olmalıdır.
    • Uzmanlar yardımcı personele saygı göstererek ailelere örnek olmalıdırlar.
    • Burada ise kilit cümlemiz şu: Yardımcı personel hizmetçi değildir, bizlere yardım için vardılar.
Umarım bu öneriler sizlerin hayatlarında bir fark yaratır.
Soru, görüş, öneri vs. için buralardayım. Sevgiler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder