1 Ekim 2018 Pazartesi

Özel Gereksinimli Bireylerde Akılcı İlaç Kullanımı



Merhabalar. Acilen yazıma geçiyorum çünkü bu konuda alarm zilleri çalıyor!
...
Her yazımda olduğu gibi bu yazıyı yazmak nereden aklıma geldi onu anlatayım hemen. Birçok sosyal paylaşım sitesinde özel gereksinimli çocukların ailelerinin yer aldığı gruplara üye oluyorum ya da üye olarak kaydediliyorum. İsteyerek ya da istemeyerek ailelerin soru ve sorunlarını görmüş ve paylaşmış oluyorum. En sık gördüğüm sorular ise şöyle: ... ilacı kullanacağız, sizinkinde nasıl etkisi oldu? / Arkadaş şöyle bir ilaç önerdi. Başladık, iyi geldi. Siz kullandınız mı? / Ergoterapi vermek istiyor özel eğitim, para tuzağı mı? / Çocuğumuza okulundaki öğretmeni ilaç önerdi, kullansak mı? / Doktor bir ilaç yazdı ama biz kullanmıyoruz. Kullanan var mı? ... Daha bu liste uzar gider. Farkındaysanız hep bir deneyim arama ihtiyacı var ailelerimizde. Daha deneyimli, görmüş geçirmiş ailelerden fikir almak tabi olağan bir durum ancak ilaç çok başka bir konu. Bu nedenle acilen bu konuyu ele almak istedim. İlerleyen dönemde bir uzman ile söyleşi yapmakta da fayda görüyorum.
...
İlaç kullanımı; otizm, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, epilepsi gibi tanılara sahip çocuklarımıza sıklıkla önerilen ve ailelerimizin sıklıkla yaşadıkları bir durum. Birçok araştırma özel gereksinimli bireylerde ilaç kullanımı ile birlikte çocuklarımızın davranışlarında gözle görülür istendikleşme/olumluya yönelim olduğunu ortaya koyuyor. Yani ilaç aslında o kadar korkunç değil.

Peki ilaç ne zaman korkunç?
  • Uzmanınızın haberi olmadan aldığınız ilaçlar "korkunç" bölümünde. Komşunun oğlunun, teyzenin kızının kullandığı ilaçlar herkese iyi gelmez. Her bünye farklıdır. Nasıl ki her çocuğa Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı hazırlıyorsak, ilaçta da bu durum söz konusudur. Bu nedenle herhangi bir alanda uzman değerlendirme yapıp ilacı önermeden ilaç kullanımı "korkunç"!
  • Okulların yeni açıldığı dönemde dikkat dağınıklığı, dikkat eksikliği gibi sebeplerle öğretmenler ailelere ilaç kullanımının salık verebiliyor. Burada kıstas şu olmalı: Biraz geriden geliyor olması, arada sırada dikkatinin dağılması yaşına uygun mu? Sınıfta ve ders işlenişinde yapılacak değişikliklerle buna son verilebilir mi? Her iki sorunun cevabı da evetse neden çocuklarımızın ve ailelerinin akıllarını karıştırıyoruz? Burada anne ve babalara iş düşüyor yine. Çocuğunuzun bireysel özelliklerini öğretmene anlatmak ve uyarlamalar talep etmek en doğal hakkınız.
  • Bir sosyal paylaşım sitesinde çok fazla aile önerdi diye çocuğunuz üzerinde bir ilacı denemek de "korkunç" bölümünde. Buradan sonra ilk maddeyi yeniden okuyabilirsiniz.
  • Bütün bunlara ek olarak; doktora gittiniz ve sağlıklı bir değerlendirme alındığından emin olamadınız. İlaç önerildiğinde bu ilacı sorgulama hakkına sahipsiniz. En doğru değerlendirme ve muayene yapılana dek denemekte ve ilacı sorgulamakta direnmek en doğrusudur. Burada maalesef doktorlarımızın iş yükleri devreye giriyor. Bunu göz önünde bulundurarak hareket etmek mühim.
  • Uzmana gittiniz, güzel bir değerlendirme yapıldı ve ilaç önerildi. Herhangi net ve doğru gerekçeniz yokken ilacı çocuğunuza vermemek, çocuğunuza farklı dozlarda ve şekillerde vermek ya da düzensiz vermek net bir şekilde "çocuk istismarı"dır. Çocuk Hakları Evrensel Bildiri'sinde yazan sağlık hakkının kapsamında bu da vardır. Çocuğunuz, sizin çocuğunuz olduğu için bu hakkı kendinizde görmek çok yanlıştır ve bu konuda keyfiyet değil çocuğunuzun hakları ve sağlığı ön planda olmalıdır. 
  • Öğretmenler ilaç öneremez. İlaç yazamaz. Şu ilaç şu çocuğa iyi geldi siz de deneyin diyemez. Öğretmenler eğitim verir, tedavi değil. Bu tür yaklaşımları olan öğretmen ve okullardan uzak durmakta fayda var.
İlaç kullanımına başlamadan önce neler yapılmalı?
  1. A'dan z'ye çocuğunuzun değerlendirildiğinden ve uzmanların çocuğunuz hakkında doğru bilgi aldığından emin olun.
  2. Çocuğunuzun hayatındaki her bir öğretmenin görüşünü alarak uzmanlarınıza bu bilgileri iletin.
  3. İlaca sahiden kimin ihtiyacı olduğunu belirleyin. Sizin mi, çocuğunuzun mu? (Burada şunu demek istiyorum. Evde ve günlük yaşamda minik yapılandırmalarla üstesinden gelinebilecek bir durumsa ilaca başlamak yerine çaba sarf etmekte fayda olabilir.)
  4. İlacın yan etkileri olumlu yönlerinden fazla mı? Bu ilaç hakkında yeterince bilginiz var mı? Bu soruları cevaplayın.
  5. İlaç kullanımına başladıysanız saat ve dozajlara sadık kalın ve özenli olmaya gayret edin. 
  6. Süreç boyunca toplumsal çevrenizden gelecek "çok bilmiş" cümlelere kulak asmayın. Sahiden bir şeyler bilen insanlar siz sormadan size akıl vermezler zaten, ne dersiniz?
Bu yazıyı okuduktan sonra umarım birkaç küçük değişiklik olabilir hayatlarımızda. Çünkü son dönemde görüyorum ki ailelerimiz bilimsel bilginin değil de hurafelerin, akıl dışı inançların, kulaktan dolma bilgilerin daha önemli olduğuna inanıyor. Bu çok kaygı verici. Bu blog, ailelerimiz bilimsel bilgiye anlaşılır şekilde ulaşsın diye var, lütfen sonuna kadar istifade edin. Bu yazıyı bol bol paylaşın ve bilinçsiz ilaç kullanımına, bilim dışı bilgilerin dağılmasına birlikte dur diyelim. Akılcı ilaç kullanımının yaygınlaşmasına vesile olalım!

Haftaya görüşmek üzere.

Burada makaleleri kaynakçama ekliyorum:
  • Öztürk, M., Sayar, K., & Tüzün, Ü. (2000). Asperger bozukluğu olan çocuklarda risperidon kullanımı: Olgu sunumu. Psikofarmakoloji Bülteni-Bulletin of Clinical Psychopharmacology10, 51-55.
  • Karabekiroğlu, K., Cakin-Memik, N., Ozcan-Ozel, O., Toros, F., Öztop, D., Özbaran, B., ... & Aydın10, C. (2009). DEHB ve Otizm ile İlgili Bilgi Düzeyleri ve Damgalama: Sınıf Öğretmenleri ve Anababalarla Çok Merkezli Bir Çalışma. Klinik Psikiyatri12, 79-89.
  • Özdemir, D. F., Karabacak, N. I., Akkaş, B., Akdemir, Ö., Ünal, F., & Şenol, S. (2009). Otistik Bozukluğu Olan Çocuklarda Risperidon Tedavisinin Beyin Kan Akımı ile Değerlendirilmesi. Turk Psikiyatri Dergisi20(4).
  • Özdemir, P. G., Selvi, Y., & Aydin, A. (2012). Dürtüsellik ve Tedavisi/Impulsivity and Its Treatment. Psikiyatride Guncel Yaklasimlar4(3), 293.
  • Erdem, A. P., Yaman, E., Sepet, E., & Aytepe, Z. (2012). ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLARDA DAVRANIŞ YÖNETİMİ VE TEDAVİ YAKLAŞIMLARI-Behavior Management and Treatment Considerations For Children With Intellectual Disability. Journal of Istanbul University Faculty of Dentistry46(2), 66-73.
  • Akbaş, S., Karabekiroğlu, K., Pazvantoğlu, O., & Böke, Ö. (2009). Özel eğitim ve ilaç alan otistik bozukluklu çocukların otistik belirtiler açısından sekiz haftalık izlemi ve ek tanı özellikleri. Klinik Psikiyatri Dergisi12(3), 134-140.
  • Ekinci, Ö., & Toros, F. (2013). Epilepsi Tanılı Çocuk ve Ergenlerde Ruhsal Bozukluklar. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar5(1).
  • UĞUR, Ç., DUMAN, N. S., BEKTAŞ, Ö., & GÜRKAN, C. K. Landau-Kleffner Sendromunda Antiepileptik Tedavi: Bir Olgu Sunumu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder