8 Ekim 2018 Pazartesi

Özel Gereksinimli Bireylere Kavram Öğretimi



Güzeller güzeli bir hafta başladı. Hepimize huzur, bereket ve mutluluk getirecek bir hafta olacak gibi duruyor şimdiden, ne dersiniz?!
Bu hafta, okullar açılmış ve dersler başlamışken ve maalesef özel gereksinimli çocuklarımızın sınıflarına özel eğitim alan mezunu öğretmenler dışındaki öğretmenler yerleştirilmişken acilen değinilmesi gereken bir konuya değinmek istedim. Sizden gelen sorulara yönelik yazılarım devam edecek, orası ayrı.
...
Özel gereksinimli çocuklarımıza dünyayı algılamaları ve öğrenmeyi öğrenmeleri için ilk yapılması gereken şey dünyadaki nesneleri ve kavramları ayırt etmelerini, fark etmelerini, isimlendirmelerini sağlamaktır. Bu nedenle yeni tanı alan ya da henüz değerlendirdiğiniz çocuğunuzda, ilk bakmanız gereken şey öğrenmeye hazırlık becerileridir. Eğer bir okula kayıt yaptırdıysanız ve değerlendirme alınırken size hiç öğrenmeye hazırlık becerilerinden bahsedilmediyse, ortada kocaman bir soru işareti var demektir. Bu soru işareti olmasın diye bu yazıyı yazıyorum.
...
Öğrenmeye hazırlık becerileri hakkında bir yazı yazmıştım daha önce. Yazıma buradan ulaşabilirsiniz. Öğrenmeye hazırlık becerileri çocuğunuzu öğrenmeye hazırlar. Bu becerilerin içinde eşleme becerileri de vardır. Eşleme becerileri hakkında ayrı ayrı ve ayrıntılı yazılarım da var. Onları da okumanız için bağlantılar yazının içinde olacak.

Öncelikle çocuğumuza nesnelerin üç boyutlu olduğu algısını vermemiz gerekli. Bu da nesne-nesne eşleme becerisi ile olacaktır. Bu beceriyi çalıştığınızda çocuğunuz nesneleri algılayabilir durumda olacaktır.
Üç boyut algısının ardından nesnelerin bir de ikinci boyutta göründüğü algısını vermek için nesne ile nesne resmi eşleme çalışılması gerekmektedir. Burada çocuğumuza "Gördüğün bütün nesnelerin bir de resimleri var." demiş oluyoruz. Böylece çocuğumuzu, kitaplardan öğrenmeye hazırlamış oluyoruz.  Bu basamaktan sonra da resim-resim eşleme becerisini çalışarak çocuğumuza iki boyut algısını tamamen veriyoruz. Bildiğimiz eşleme kartları işte bu basamakta devreye giriyor. Artık kitaplarla, resimlerle çalışmalara başlayabiliriz.

Tabi bu esnada, nesne-nesne eşleme becerisi edinildikten sonra nesne ayırt etme ile alıcı ve ifade edici dil becerileri desteklenmelidir. Resim-resim eşleme becerisinden sonra da nesne resmi ayırt etme becerisi çalışılmalı ve desteklenmelidir.

Resim resim eşleme becerisinin ardından renk eşleme becerisi çalışılarak çocuklarımıza öncelikle "renk" kavramı öğretilmelidir. Renk eşleme çalışılan çocuklar ilerleyen dönemde mavinin bir renk, kırmızının bir renk olduğunu öğrendikleri için daha kalıcı ve işlevsel öğrenme sağlarlar. Renk eşleme becerisinden sonra renk kavramları çalışılmalıdır.

Daha sonra şekil eşleme becerileri çalışılmalıdır. Burada da çocuğumuza nesnelerin şekilleri olduğu algısı verilmelidir ve böylece ilerleyen dönemde öğrenilen yeni kavramların temelleri atılmış olmalıdır. Şekil eşleme becerisinin ardından da şekil kavramları çalışılabilir.
Şekil kavramlarının ardından önce eşleme sonra kavrama basamaklarına dikkat ederek büyük, küçük, kalın, ince gibi kavramları yine belirli bir hiyerarşi çerçevesinde çalışmanız gerekmektedir. Böylelikle bütün kavramlar bittiğinde dünyayı algılayan, çoğu kavramı bilen ve konuşarak kullanan bir çocuğunuz olacaktır. Biraz emek, biraz organizasyon ve bolca bilimsel bilgi!

Minik püf noktalarında sıra:
  1. Her kavramın edinim-kalıcılık-genelleme basamağından sonra, önceki kavramlarla birlikte değerlendirmesini almak kafa karışıklığını gidermek için iyi bir adımdır. Örneğin; çocuğunuz önce kırmızıyı sonra maviyi öğrendi. Maviden sonra kırmızı ve maviyi birlikte değerlendirmekte fayda vardır. Böylece kırmızı-mavi ayrımı da çalışılır. Sarı kavramından sonra da kırmızı, mavi ve sarı birlikte değerlendirilmelidir. Kalıcılık böylelikle sağlanmış olacaktır.
  2. Kavram öğretimi ile dil becerileri paralel gitmelidir. Çünkü kavram, beyinde şemalar oluştururken dil girdisi ve çıktısı artacaktır. Desteklendiği takdirde daha kalıcı ve işlevsel bir konuşma ortaya çıkacaktır.
  3. Burada önemli olan her bir becerinin/kavramın öğreniminden sonra kalıcılık ve genelleme oturumlarının da alınmasıdır. En az üç oturum (yani üç ayrı derste) çocuğunuz bu kavramı/beceriyi öğrendiğini size göstermelidir. Ardından da başka bir öğretmen/başka bir materyal/ başka bir sınıf/ başka bir yönerge ile genelleme basamağı da en az üç oturum çalışılmalıdır. Bu konu hakkında bir yazım daha var; buradan okuyabilirsiniz.
  4. Her bir beceri için ayrı ayrı kutular yapmak, ayrı materyal setleri oluşturmak eğitiminizin kalitesini arttıran bir unsurdur. Benim sınıfımda her bir kavram ve eşleme basamağı için ayrı bir kavram kutusu vardır. Sık sık yenilerini yapıp öğretmen arkadaşlarıma hediye ederim, bence en güzel hediye.
  5. Bütün bu becerilerin basamaklarını ezberlemek zor olabilir. Uyguladıkça ve mantığı zihninizde oturdukça pratikliğiniz, uygulama kalite ve hızınız artar. Bu nedenle çalışmakta olduğunuz kavramların basamaklarını sınıfınızın duvarına asabilirsiniz.
  6. Evde anne ve babaların, öğretmenlerinin okulda çalıştığı bu becerileri, evlerinde oyunla çalışmaları ve desteklemeleri gerekmekte. Ben sıklıkla eve şöyle ödev veriyorum: "Biz bugün içeride kavramının ikinci basamağını çalıştık. Resimler üzerinden, evde kitap okurken, çaktırmadan "içeride" kelimesini duymasını sağlayın. Bu hafta buna yoğunlaşalım ama çaktırmadan.". Bu, bence ev için yeterli bir ödev.
  7. Sayfanın başındaki benim el yazımla yazdığım basamaklandırmayı kendi sınıfınıza asarsanız daha kolay öğrenmiş olursunuz.

Özel eğitim birbiri üzerine yığılarak devam eden, organizasyon ve deneyim gerektiren, incelikli bir alandır. Şimdi bence daha net anlaşıldı.
Kavram öğretimi hakkında ayrıntılı bilgi almak, soru sormak ve fikir vermek için iletişim yollarımın hepsi sayfanın en üstünde yazıyor.
Sevgilerimle.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder