18 Ocak 2022 Salı

Özel Gereksinimli Bireylerde Ergenlik Dönemi Yazı Dizisi -2

Ergenlik dönemi yazı dizimin ikinci yazısından merhaba. Şimdiden iyi okumalar.

Ergenlik konusu altında incelenmesi gereken bir diğer konu da istismardır. Özel gereksinimli bireylerin cinselliklerini fark etmelerinin ardından artan ilgileriyle birlikte istismara açık olabilmektedirler (Bilge ve Baykal, 2010; Gönener, 2010). İstismara açık olunmasının sebebleri şu şekilde listelenebilir:

  • Özel gereksinimli bireylerin hormonal olarak gelişimleri ve cinsel aktiviteleri, normal gelişim gösteren bireyler ile aynıdır. Bu da cinselliğe olan ilginin artmasına sebep olmaktadır. Bu ilgi artışı ile oluşan merak, özel gereksinimli bireyleri istismara açık hale getirmektedir (Cangöl, Karaca ve Aslan, 2013).
  • Dil ve konuşma becerilerindeki yetersizlikler hem istismardan korunma hem de sonrasında yardım isteme, haberdar etme gibi becerilerin sergilenmesini olumsuz yönde etkilemektedir  (Browne ve Mcmanus, 2010).
  • Cinselliğin fark edilmesi ile istismar sonrasında alınan uyaranların, davranışı pekiştirebileceği ve tekrarlama isteğine neden olabileceği sebebiyle; istismara açık olma durumunu artacağı düşünülmektedir (Bilge ve Baykal, 2010).
  • Uygun olmayan cinsel davranışlar da özel gereksinimli bireyleri istismara açık hale getirmektedir (Madi, 2016).
Özel gereksinimli ergenlerin istismardan korunması için, uzmanların ve ailelerin uygulayabilecekleri çalışmalar söz konusudur. Tutarlı, net ve öğrenmenin bütün aşamaları (edinim, akıcılık, kalıcılık ve genelleme) dahil edildiğinde, özel gereksinimli bireylerin yaşam kalitelerini arttıracak nitelikteki bu uygulamalar, şu şekilde listelenebilir:
  • Yaşamın ilk yıllarından itibaren mahremiyet eğitimi verilmeli ve aile mahremiyet kuralları çerçevesinde bireyin özbakımını karşılamalıdır.
  • Bireyin performansına uygun olarak cinsel gelişim becerileri desteklenmek üzere bireyselleştirilmiş eğitim programlarına eklenmelidir.
  • Güvenlik becerileri, bireylerin yaş ve performanslarına uygun olarak desteklenmek üzere bireyselleştirilmiş eğitim programlarına eklenmelidir.
  • Bireylere, gelişim görevlerine uygun olarak özbakım becerilerinin öğretilmesi öncelikli hale getirilmelidir. Özbakım becerilerini edinen birey daha az edilgen olarak birçok beceriyi kendi kendine yerine getireceğinden, korunması da daha kolay olacaktır.
  • Birey ile yaşamının ilk yıllarından itibaren güven ilişkisi kurulmalı ve bireyin yardım istemek için, bakım veren kişi ya da ebeveyni ile arasında soru işareti kalmaması sağlanmalıdır.
  • Toplumun cinsellik, mahremiyet, özgürlük ve her anlamda eşitlik gibi konularda eğitilmesi ve daha sağlıklı bakış açısına sahip olması sağlanmalıdır. Özel gereksinimli bireylere dini atıflarla acınarak “dokunulmaması” gerektiği değil; her bireyin biricik ve değerli, dokunulmaz olduğu algısı verilmelidir.
  • Bu çalışmalar okul, aile ve toplum katkısı ile anlamlı ve gerçekçi olabilecek, işlevsel çalışmalardır. Bu konuda toplumun her bir ferdi üzerine düşen insanlık ve vatandaşlık görevini yerine getirdiğinde; özel gereksinimli olsun olmasın her bireyin güvende yaşayacağı bir toplum inşa edilebilecektir.
Umarım fikir veren bir yazı olmuştur.

Görüşmek üzere.