hemdem etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hemdem etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Nisan 2020 Pazartesi

Hemdem Özel Eğitim'in 3. Yıl Dönümü Anısına

Merhabalar. Uzun zamandır takip eden okuyucularım bilecektir, 13 Nisan 2017'de Hemdem Özel Eğitim'i kurmuş ve süreçlere kadar birçok uzman arkadaşım desteği ile gelebilmiştim. Geçtiğimiz günlerde okulumuzun üçüncü kuruluş yıl dönümünü kutladık. Evlerimizdeydik ama hep birlikte, her evde birer kutlama ile yine yan yana olduk. Eğer okulumuz açık olsaydı, yıl dönümümüzde minik bir de konuşma yapacaktım, geçtiğimiz sene olduğu gibi. Bu konuşmayı burada yayınlamak ve kalıcı olmasını sağlamak istedim. Şimdiden iyi okumalar.
.
Hemdem, çok yakın arkadaş demek, diyerek yola çıkmıştık. İsmimizin anlamını bulduğu bir seneyi daha geride bıraktık. Benim için deneyim ve huzur dolu bir yıl oldu.
Çoğunuz ile okulumuzun açıldığı ilk aylardan bu yana çalışıyor ve tanışıyoruz. Bütün bu süreçte okulumuzun ve benim bir öğretmen ve kurum müdürü olarak gelişimime, büyüme çabama ortak oldunuz, eşlik ettiniz. Sonsuz teşekkürler.
Hemdem Özel Eğitim'in, Hemdem Ailesi'nin bu sene üçüncü doğum gününü kutluyoruz. Birlikte var ettiğimiz ve birlikte keyifle yaşatmaya devam ettiğimiz okulumuz iyi ki var. Üçüncü yaş güzellikler getirsin, umut versin. Kutlu olsun.
Geçtiğimiz seneden bu yana neler olduğu, neleri neden yaptığımız konusunda sizleri bilgilendirmek isterim. 
13 Nisan 2019'da herkesin katıldığı, eğlendiği ve bir parçası olduğu bir kutlama yaptık. Bu kutlama ile ne kadar gurur duysam az. Bu gururun sebebi; katılan herkesin ev sahibi olmasıydı. Bu mutluluk şimdi bile içinde.
23 Nisan'ı her ders bir bir, keyifle kutladık. Okulumuzu bayraklarla donattık, her dersi 23 Nisan gibi geçirdik. Çocuklarımıza bu etkinliklerde öğretmek istediğimiz temel duygu ise bir topluluğa ait olma ve dünya vatandaşı olma oldu.
30 Nisan'ın olduğu hafta Hemdem Bostanı'mızı yeniden kurduk ve domates, biber ve maydanoz ektik. Bostanımızı sardunyalarla süsledik. Burada hedefimiz; çocuklarımızın doğaya saygılı bir birey olarak yetişmesini sağlananın yanında bir canlının sorumluluğunu alma, sabretme, rutinlerini yerine getirme gibi becerileri edinmelerini sağlamaktı.
10 Mayıs Psikologlar Günü'nde, Psikoloğumuz Sena Çakmak'a, odasının kapısını süsleyerek sürpriz yaptık ve teşekkür ettik. Sena Çakmak, özel hayatında gelişen durumlar sebebiyle Ankara dışında yaşaması gerektiği için aramızdan o ayın sonunda ayrıldı. Emekleri için ne kadar teşekkür etsem az.
25 Mayıs'ta Ayşe Sarı, okulumuza gelerek bize özel gereksinimli bireylerin haklarından ve bu hakları nasıl savunacağımızdan bahsetti. Bu seminer sayesinde birçok yeni insan ile tanıştım ve seminerden çok şey öğrendim.
Yine Mayıs ayının sonunda Fizyoterapistimiz Özben Belen'i, özel hayatında gelişen durumlar sebebiyle Ankara dışında yaşaması gerektiği için Eskişehir'e yolcu ettik. Emekleri için ne kadar teşekkür etsem az.
Haziran ayında okulumuza Fizyoterapistimiz Yaren Ayhan ve Psikoloğumuz Mustafa Gürcan katıldı. Hâlâ severek, keyifle, birlikte çalışıyoruz.
6 Temmuz'un olduğu hafta Vişne Hasat Şenliği'mizi yaptık ve vişnelerimizi bu kez toplayıp derin dondurucumuza attık. Kış boyunca bu vişnelerden yaptığımız meyve sularını tükettik.
20 Temmuz'da Diyetisten Yağmur Ölmez, özel gereksinimli çocukların beslenmesi hakkında bilgilendirdi bizi. Çok değerli bir seminer oldu. Kendisine buradan sonsuz teşekkürler.
24 Temmuz'da bahçemizi tasarlamaya karar verdik ancak durmayan yağmurlar sebebiyle ertelemek zorunda kaldık. Bahçeyi tasarlayan güzel evladımıza sonsuz teşekkürler.
Temmuz Ayı'nın sonunda Özel Eğitim Öğretmenimiz Abdullah Akburak'ı, atamasının gerçekleşmesi sebebiyle yolcu ettik. Emekleri için ne kadar teşekkür etsem az.
Ağustos ayında aramıza, Çocuk Gelişimcimiz İpek Akkaya, ekim ayında Ergoterapistimiz Zehra Doğan katıldı. Aynı zamanda Dil ve Konuşma Terapisti Zeynep Bilgin de kasım ayında aramıza katıldı. Onlarla da hâlâ severek, keyifle, birlikte çalışıyoruz.
9 Ağustos'ta Kurban Bayramı'ndan önceki son günümüz olduğu için bayramlaştık, sarıldık, mutlu olduk. Ne güzel gündü değil mi? Bu kutlamalar sırasında önce birbirimize kolonya döktük, ardından "Kalem mi çikolata mı?" diye sorduk. Seçenekler içinden istediğini seçmesini çalıştık her bir çocuğumuzun. Değerli bir gün oldu.
24 Kasım'da hep birlikte Öğretmenler Günü'nü kutladık. Yine Ritüel Sanat Ailesi'ne konuk olduğumuz bir akşamdı ve çok güzeldi.
17 Kasım'da düzenlemeyi planladığımız Prof. Dr. Selda Özdemir'in semineri 1 Aralık'ta yapıldı.
Aralık ayı boyunca 2020'nin gelişini çocuklarımız ile kutladık, değerlendirdik. Bu süreçte zaman algısı, beklenmedik bir olay olduğunda uyum gösterme, sorumluluğunu yerine getirme gibi beceriler çalıştık. Bir ay süren bu etkinlik dizisinin sonunda bir haftalık küçük bir tatil bile yaptık.
25 Ocak'ta "Güvenlik Becerileri" konulu bir seminer sundum. Bu seminerde "Sarı Bezli Kadınlar" STK'sı ile birlikte çalışmaya başladık, bence değerli bir adımdı. Seminere katılımınız için sonsuz teşekkürler.
Şubat'ın ilk haftası okulumuzu depreme ya da herhangi bir olağanüstü duruma hazırlamak için hem çevre düzenlemeleri hem de tatbikatlar yaptık. İki hafta süren bu süreç sonunda çoğumuz "İyi ki." dedik.
Şubat ayının sonunda "Ev Kuralları" konulu bir seminer sundum okulda. Katıldığınız için sonsuz teşekkürler, çok verimli bir süreç oldu.
28 Şubat'ın olduğu hafta Mustafa Hoca'mızın, 6 Mart'ın olduğu hafta Zehra Hoca'mızın doğum günlerini kutladık. Bu süreçte etkinlik çizelgesi uygulama prensiplerini okulumuzda gömülü olarak uygulama fırsatı bulduk. Keyifli haftalardı, katılımınız için teşekkürler.
Bu yıl içerisinde her bir çocuğumuzun okula, toplantı için gitme şansı bulduk. Okula devam eden çocuklarımızın %91'nin okuluna en az bir kez gittik. Bu, sene başında hedeflediğimiz bir şeydi ve çok değerliydi.
Her ay, çocuklarımızın doğum günlerini kutladık ve bol bol eğlendik. Bu kutlamalarda birçok beceri çalışma fırsatımız oldu. Ne de güzel oldu.
Bütün bunlara ek olarak bu sene özbakım becerileri seferberlik yılıydı. Birçok çocuğumuz ile hâlâ evlerinde özbakım becerileri çalışılıyor ve birer birer basamaklar ediniliyor. Hepinizi ayrı ayrı tebrik ediyorum.
Bu sene aramıza yeni katılan çocuklarımız, ailelerimiz oldu. Hoş geldiniz demek için hiçbir zaman geç değil. Umarım hep birlikte nice güzel başarılara imza atar ve çocuklarımızın mezuniyeti için de bugün olduğu gibi bir araya geliriz.
Üçüncü yılımıza eşlik eden, emek veren herkese sonsuz teşekkürler. İyi ki varsınız. İyi ki varsın Hemdem Özel Eğitim.
.
Şimdi sonradan eklediğim kısma gelelim:
Mart ayında bahçede ders yapmaya başlamışken Covid-19 ortaya çıktı ve sosyal mesafemizi arttırmamız gerekti. Birbirimizden ayrı olsak da, özel gereksinimli bireylerin bireysel özellikleri gereği çevrimiçi eğitim mümkün olmasa da haftalık programlar ile sürece devam etmeye çalışıyoruz. Umarım sürecin sonunda, sağlıkla, sıhhatle bu günleri geride bırakmış, gülerek anıyor oluruz bahçemizde.
İyi ki varsın Hemdem Özel Eğitim.

29 Eylül 2019 Pazar

Bir Etkinlik Önerisi: Doğumgünü Kutlaması

Merhabalar. Çalıştığım okulda her ay neredeyse ikişer üçer doğum günü kutluyoruz. Doğum günleri o kadar hızlı geliyor ki "Biz daha geçen gün kutlamadık mı o tombalağın doğum gününü?" diye sorar olduk.
Her doğum günü sonrası çeşitli sosyal medya platformlarından yaptığımız paylaşımların ardından, oluşturduğumuz ayrıntılarla ilgili çok fazla soru gelir. Ben de, bu soruların tamamını buradan tek seferde cevaplayarak bir daha gelecek olan sorulara bu yazımı göndermeye karar verdim. Bence çok güzel fikir. Uygulamak isteyenlere de keyifli bir öneri olur.
Hadi başlayalım.
...
Okulda sık sık üzerinde durduğum bir konu var: Samimiyet. Bir etkinlik yapılacaksa herkesin buna samimiyetle ve gönüllü olarak katılması gerektiğini, olumsuz tecrübelerle dahi olsa öğrendim. Bu gönüllü olma durumu beraberinde samimiyeti de getiriyor. Samimiyet, çocuklarımıza olumlu enerji ve doğru uygulama ile dönüş yapıyor. Biz samimiyetle eğlenince çocuklarımız da eğleniyor ve birçok farklı sosyal girdi elde ediyorlar. İlk önerim şu olacak: Doğum günlerinde çalışma arkadaşlarınızı zorunlu olarak bir şeyler yapmaya zorlamayın, gönüllü olan gönlünce yaptığını daha çok sever, unutmayın.


Kutlama öncesinde yapacağınız bütün hazırlıklara çocuklarınızı da dahil etmeniz önemli. Varsın kurabiyeler yamuk, pasta eğri, tabaklar yanlış yerde olsun, yeter ki çocuklarımız bir ürün ortaya koysunlar ve bu ürünleri paylaşsınlar.
Üçüncü önerim ise pastanın olabildiğince uyaran içermesi. Aşağıdaki örnekte ve daha önceki pastalarda neler çalıştığımızı madde madde anlatayım:
  • Mumların rakamlı olması rakam ve sayı kavramlarını çalışmamıza, tek ve iki basamaklı sayı okuma egzersizleri yapmamıza olanak sunuyor. Daha küçük yaş grubundan bir çocuğumuzun doğum günü olduğunda çiçekli ya da farklı şekilli mumları tercih ediyor ve bu mumlar üzerine konuşuyoruz. Mumlar, günün yıldızları oldukları için en önemli uyaran ister istemez onlar oluyorlar.
  • Pastanın üzerindeki yazı çocuğumuza özel olmalı. Okuma yazma bilen bir çocuğumuz ise mümkün olduğunca uzun bir metin de yazabiliriz, harika olur. Bizim okulumuzda sıklıkla pastaları annem yapar, yazısını ben yazarım ve pasta beyaz yazısı siyah olur. Ancak aşağıdaki örnek pastada maalesef annem hasta olduğu için pasta yapamadı ve hazır almak durumunda kaldık. Yazıyı da ben derste olduğum için yazamadım. Pasta siyah olunca beyaz kremamız olmadığı için bu şekilde yazmak zorunda kaldık. Bence ortaya çıkan görüntü fazlaca samimi.
  • Pastanın içeriği de önemli olan başka bir konu. Pastayı annem yapıyor diyordum ya, hangi çocuk neyi daha çok sever, hangi çocuk siyah pasta yemez vs. gibi konulara hakim olarak pasta yapıldığında çocuğumuz önemsenme duygusu yaşıyor ve bu, çocuğumuzun özgüven sahibi bir birey olarak yetişmesi için bulunmaz bir deneyim oluyor. El emeği her zaman çok değerli bence. Bir de pasta olmasına da gerek yok, bolca farklı seçeneğimiz var: Sütlaç, kek, pilav vs. Alerji, ilgi, sevgi, eksik besin ya da sağlıklı tercih gibi bilgiler edinilerek yapılan pastalar/yemekler her zaman daha güzel!


Doğumgünü kutlanılan ortamın özelliklerine geçelim. Biz sıklıkla, havalar güzel olduğunda seminer salonumuzu tercih ederiz ancak son dönemde daha sıcak bir ortam sunduğu için öğretmenler odasını tercih eder olduk. Çocuklarımız bir masa etrafında toplanabiliyor ve daha yakın oluyorlar. Seminer salonumuz biraz daha geniş olduğundan bu imkanı sunmuyor. Bence kutlama yaptığımız mekanlarda şunlara dikkat etmeliyiz:
  • En önemli konu güvenlik! Kutlama yapılan mekanda bütün prizler kapalı mı ve herhangi bir besin yere döküldüğünde hemen temizlenmesi için malzemeler yakın mı? Bu bilgiyi edinip odayı ayarlamak önemli.
  • Daha küçük odalar daha fazla yakınlık sunduğu için daha fazla sosyal deneyim elde edilmesine sebep oluyor. Kocaman salonlar yerine daha küçük odalar/sınıflar tercih edilebilir.
  • Odayı aydınlatırken kutlamaya katılacak çocukların özelliklerini unutmamak gerekli. Örneğin epilepsi hastası bir çocuğumuz varsa fazlaca yanıp sönen ışıklar yerine sabit ışıklar kullanmak güzel bir tercih olabilir.
  • Bir de fazla sıcak olmazsa harika olur! Birkaç çocuk yan yana gelince, birazcık da hareket edince, oda zaten ısınacakken çok sıcak bir oda tercih etmek kutlamayı çileye dönüştürebilir. Ayrıca çocuklarımızın problem davranışlarına ya da sağlık sorunlarına sebep olabilir, dikkat.

Biraz da kutlama sürecinden bahsedelim. 
  • Kutlama yapacağınız çocuğunuzun zihin kuramı becerilerine göre kutlamanın sürpriz ya da değil olmasına karar verebilirsiniz. Çocuğunuz sürprize saldırganlıkla, ağlayarak ya da korkarak tepki verecekse sürpriz yerine haber vererek, çok öncesinde hazırlayarak alana getirmek daha doğru olacaktır.
  • Kutlama esnasında her çocuğunuz ile eşit ilgilenmeye çalışın. Sadece doğum günü kutlanan çocuğumuzu merkeze alıp diğerlerinin kendilerini önemsiz hissetmesine neden olmak istemeyiz. Mum üflenirken her çocuğumuzu dahil etmek, sohbet etmek, hediyeleşirken sık sık alkışlamak bunlara örnek verilebilir.
  • Pasta kesme, pastayı servis yapma gibi becerileri, deneyimleyebilecek seviyede olan çocuklarınız ile deneyebilirsiniz. Bağlamına uygun etkinlik her zaman en güzel öğretendir.
  • Pastayı değil de süreci önemsediğinizi çocuklarınıza belli edin. Her çocuk pasta için kutlamaları sever ancak siz hediyeleşmeyi, kutlamayı daha coşkuyla; pasta yemeyi daha sıradan bir halde yaparsanız çocuklarınıza pastanın o kadar da önemli olmadığı algısını ufak ufak vermiş olursunuz. Tabi ki belirli bir yaşa kadar pasta hep değerli kalacaktır. Burada asıl hedef yetişkinlik döneminde doğru beslenme alışkanlığı edinmesi için doğru duygusal deneyimleri elde etmesini sağlamaktır. 
  • Mumlar üflenirken söylenen şarkıyı, kutlama sırasında odada olan çocuklarınızın dil ve konuşma becerilerine göre şekillendirebilirsiniz. Burada her çocuğumuzun katılımını sağlayarak her açıdan olumlu bir tablo oluşturmuş oluruz.
  • Pasta yenirken çocuklarımızın çatal kullanma, bardaktan içecek içme gibi becerilerini değerlendirme ve destekleme fırsatı da bulabiliriz. Bu nedenle, desteğe ihtiyacı olduğunu bildiğimiz çocuklarımıza destek vermeye önce kendimizi sonra diğer çocuklarımızı sonra da destek verdiğimiz çocuğumuzu hazırlamalıyız. Rencide etmemek, etiketlememek çok önemli. 


Bu tür kutlamalarda kurum psikoloğunun bulunmasını değerli buluyorum. Her dakika, her çocuğumuzun, her hareketi birçok bilgi barındırıyor. Bu nedenle bir psikoloğun gözlemi bence çok değerli. Burada, bizim psikoloğumuz Mustafa Gürcan çocuklarıyla sohbet ediyor, onları gözlemliyor ve gerekirse ufak ufak cümleler ile onlara, anında müdahalede bulunuyor.


Değinmem gereken son konu ise hediyeleşme:
  • Kutlamaya katılan her bir çocuğun, doğum günü olan çocuğa hediye vermesi benim içim çok değerli. Öncesinde hediyeleri hazırlar ve bir poşete koyarım, doğum günü çocuğu gelmeden herkese paylaştırırım ve kutlama sonrası herkes sırayla hediyesini sunar. Bu sırada nezaket kurallarının tamamını çalışmış olurum. "Tüşkür ederim."ler, "Rica ederim."ler havada uçuşur ve ben mest olurum.
  • Ayrıca her hediye sonrası, doğum günü çocuğumuz da arkadaşlarına hediye verir. Burada amacım: "Bana hediye ettiğin için mutluyum ve seni de mutlu etmek istiyorum. Bu hediye senin için." algısını vermektir. Ayrıca yukarıda da bahsettiğim, diğer çocukları değersiz hissettirmeme durumu için önemli bir etkinlik oluyor bu. 
  • Hediyeleri kasıtlı olarak fazla pahalı, büyük ya da ilgi çekici seçmem. İkinci el tişört, küçük araba, kalem, çocuğumun ilgisine göre boya kalemleri vs. olabilir. Abartılı hediyelerle hem aileyi hem de çocuklarımızı mahcup etmenin doğru olmadığına inanıyorum. Bu mütevazılığın çocuklarımıza böyle öğretileceğine inanıyorum.
  • Bir de en son doğum gününde bir etkinlik daha buldum. Bütün hediyeleri gazete kağıdına sardım. Böylece her hediye eşit ilgi çekiciliğine sahip oldu. Bundan sonra her doğum gününde bunu yapacağım. Kendime söz veriyorum.
Bir doğum gününde bunları çalışıyorum, çalışıyoruz. Siz de doğum günü kutlamalarına eklediğiniz minik becerileri bizimle paylaşabilir ve bizim de daha verimli süreçler yaşamamıza vesile olabilirsiniz. Seve seve yazıma ekler, herkese bu fırsatı sunarım.
Haftaya görüşmek üzere, sevgilerimle.


17 Temmuz 2017 Pazartesi

Hemdem Okul Açıldı


Merhabalar. Bu haftaki yazımda, sunduğum yoğun bilgilere biraz ara verip sizlere değerli ortağımla beraber açtığımız Özel Hemdem Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi'nden bahsedeceğim. Bu bahsediş bir reklam değil, okulumuzun daha da iyi olması için sizlerden fikirler istemek, hepsi bu.
Okulumuz dört katlı, bahçeli bir binada olduğu için yoğun şekilde kaba motor çalışma imkanımız var. Fizyoterapi salonumuzun yanında merdivenler ve ileride tasarlayıp bahçemize konduracağımız kaba motor beceri parkuru için şimdiden heyecanlanıyorum. İnce kas beceriler için ise farklı bir planım var. İnce kas becerileri kuracağımız ilginç atölyelerle çalışmak hedefindeyim. Atölye dedimse; başvuracak olan çocuklarımızın özelliklerine göre oluşturacağımız grupların oluşturacakları grup seansları. Ancak bu seansların aylık hedefleri olacak. Yani o ay bir grup kitap ayracı atölyesi yaparken başka bir grup (hadi dil ve konuşma becerilerine de girelim) oyunculuk atölyesinde çalışacak. Bu süreçte bize yardımcı olacak oyuncu arkadaşlarımız, kamera atölyesi için yardımcı olacak kameraman arkadaşlarımız ve daha buraya sığdıramayacağım kadar çok belirlediğimiz konuda bize rehberlik edecek uzman arkadaşlarımız var. Bu atölyeler sayesinde birçok beceri alanını gruplara taşıyabileceğiz.
Bu atölyeleri artık gün olan aylarda ailelerle beraber etkinliklere dönüştürmek gibi de bir planımız var. Mesela o ay film yapımcılığı atölyesinde çekilen filmi izlemek üzere, çocuklarımız kendi tasarladıkları biletleri satıp ardından kendi patlattıkları mısırları ikram ettikleri konuklarını ağırlayacaklar. Düşündükçe heyecanlanıyorum.
Bunun gibi farklı fikirlere hep açığız.

Bunlara ek olarak okulumuza alan mezunu olmayan özel eğitimcileri kabul etmeme kararı aldık. Ancak bu demek değil ki sertifika alıp özel eğitimden bihaber sertifikalı öğretmenleri özel eğitimden bihaber bırakacağız, asla. Her pazartesi farklı konularda düzenlenecek seminerlerle hem alan mezunu olan olmayan hem de başka alanlardan olan öğretmen arkadaşlarla, öğretmen adaylarıyla ve ailelerle bilgilerimizi paylaşacağız. Oldukça keyifli olacağından eminim. Şimdiden konular oluşuyor, sunumlar hazırlanıyor ve ben mutluluktan uçuyorum.

Okulumuzun etrafında bulunan binalardaki komşularımızla aktif bir iletişim içinde olmaya çalışacağız. Çay ziyaretleri, çaya davetler derken birçok sosyal ve toplumsal beceriyi çalışmayı planlıyoruz. Bu konuda biraz kısır kaldı fikirler. Her türlü keyifli fikre açığız.

Her keyifli fikirden bahsettim ancak en önemli konudan bahsetmedim: Eğitim. Aslında yukarıdaki her şey eğitime dair şeyler, biliyorsunuz. Ancak eğitimin temeli olan öğretmenlerimizin seçimi, onların kurumumuzda çalışırken yaşadıkları mesleki tatmin bizim için çok önemli. Birçok öğretmenimiz yüksek lisans yapmakta ve bütün meslek elemanları özel eğitim konusunda oldukça deneyimli. Bu deneyim ve bilimsel bilgiye ek olarak vicdanlı, etik ilkeleri olan bireyler olduklarını da eklersek kadromuzu tamamen tasvir etmiş olurum. Her biri ile çalışacak olmaktan mutluluk duyuyorum.
...
Değerli okuyucu, gelelim senden isteğime. Hadi Hemdem sana uzak olabilir ama yakınında eminim ki bir özel eğitim merkezi vardır. Bir okulu ziyaret edip özel gereksinimli bir çocuk ile iletişim kurman paha biçilemez. Bunu hatırlatmak istedim sana. Hadi yarın randevu alıp bir ziyaret et, dünyaya bakışının ne kadar değişeceğini göreceksin.
Ve sen değerli anne, baba, özel eğitime ucundan kıyısından dokunmuş öğretmen! Sen zaten dünyası rengarenk olmuş şanslı kişilerdensin. Yolun düşerse okulumuza bekleriz. Düşmezse de düşür sen yolunu, hemdem olalım.
Sevgiler.