10 Şubat 2025 Pazartesi

Niyeti Anlama Becerisi Nedir?

Görsel yapay zeka ile üretilmiştir.

Merhaba. Uzun zamandır alışkanlık edinmeyi hedefleyip bir türlü başına geçemediğim bir sürece başladım. Mesleğindeki 13 yılım ve bu geçen yıllar gösterdi ki mesleki hantallaşma diye bir şey var. Bu nedenle bu hantallaşmaya engel olmak için her hafta bir akşamımı kariyer gelişimime ve güncel konulara dair bilgiler almaya ayırdım. Aklıma gelen ilk şey ise mezun olduğum üniversitenin Özel Eğitim Uygulama Merkezi'nin Youtube kanalındaki yayınları izlemek oldu. Her hafta bu seminerleri izleyerek notlar alıyor ve sonrasında üzerine okumalar yapıyorum. İlgimi çeken ya da burada daha önce paylaşmadığım bir konu olursa burada da paylaşmaya karar verdim. Bu hafta da sizlerle ilgimi çeken bir konuyu paylaşmak istedim. Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi almak ya da semineri dinlemek isterseniz yazının sonuna kaynakça ekleyeceğim. Şimdiden iyi okumalar.

Otizm spektrum bozukluğunda niyet anlama becerisi benim henüz sorgulamaya başladığım bir beceri. Bu becerinin ne olduğu ve nasıl değerlendirildiği ile ilgili, Araştırma Görevlisi Samet Burak Taylan tarafından ayrıntılı bir şekilde bilgilendirilmiş olmak çok kıymetliydi. Seminerden aldığım notlar şu şekilde:

İletişim; bizim halihazırda tanımladığımız şeklinin dışında biraz da sembolik yapılar içeren bir kavram. İletişim, sadece karşılıklı çıktılar ve girdilerden oluşan bir süreç olmanın dışında; iletişim ortağının davranışlarını yorumlamayı, kişilerin düşünceleri ve amaçları üzerine düşünmeyi de içermekte. Bu bilgiler ışığında da insanlar kendi davranışlarını şekillendirerek iletişimin bir parçası olmaya, sosyalleşmeye, öğrenmeye ve öğretmeye devam etmekteler.

Peki iletişim davranışları nelerdir? Taklit, ortak dikkat ve jestlerin temelini oluşturduğu karmaşık bir davranışlar silsilesinden bahsedilebilir. Bu sayılan üç ana unsurun üzerinde şekillenen ve iletişimimizi sağlayan bütün davranışlar aslında iletişim davranışlarıdır.

Taklit; gözlemlenen davranışın kopyalanması olarak nitelense de taklit edilecek davranışların seçilmesi, taklit için motive olma, niyetleri ve hedefleri anlama gibi bilişsel süreçleri de içeren bir davranış aslında. Ben üniversite eğitimim boyunca taklidin bu yönleriyle ilgili pek fazla bilgi aldığımı hatırlamıyorum. O nedenle bu bilgilerin güncel ve benim için farklı olması çok kıymetli.

Taklit becerilerinin neden önemli olduğunu aşağı yukarı hepimiz biliyoruz. Ancak seminerde vurgulanmak istenen taklidin öğrenme işleminin dışında sosyal etkileşimi artırıyor olması. Seminerde konuşmacı, öğrenme davranışlarının artmasıyla birlikte sosyal etkileşim işlevinin azaldığı bilgisini verdi. Yani bizler bebekliğimizden itibaren öğrendikçe ve yeni bilgiler edindikçe taklit ederek sosyal etkileşimi kurma yoluna gitmiyoruz. Bu bilgi, seanslarımızda kullanmamız gereken önemli bir bilgi.

Peki taklit nasıl gelişir? Erken dönem taklitleri reflekstir ve seçim yapma süreçlerini barındırır. Daha sonra insanların eylemlerinin amaçlarını fark ederek taklidi amaçlı hale getiririz. Daha sonra hedef yönelimli taklitlerimiz başlar. Burada aynı amaca yönelmek için aynı davranışları gösteririz. Sonraki aşamada ise rasyonel taklit devreye girer. Burada ise aynı amaç için daha işlevsel, belki de daha kısa yolları deneyerek taklit ederiz, ancak aynı davranışı taklit etmekten bahsedemeyiz. Taklit gelişimini biliyor olmak desteklediğimiz bireylerin taklit becerilerinin hangi aşamasını destekleyeceğimiz konusunda bize fikir verebilir.

Şimdi gelelim niyeti anlama konusuna. Taklit gelişiminin basamaklarından bahsederken yavaş yavaş taklidin niyet anlamayla birlikte hareketlendiğini ve motive olduğunu görmüş olmalısınız. Niyet anlama ile birlikte süreç biraz farklı bir hal alıyor.

Niyet anlamı nedir? Araçların ve eylem planlarının zihinsel temsilidir aslında niyet anlamı. Önce eylemleri gözlemler, sosyal ipuçlarından yararlanırız. Ardından eylemlerin amaçlı olduğunu ve kişilerin hedeflerinin sonuçlarını fark ederiz. Bu bilişsel süreçle birlikte bireylerin niyetlerini anlamlandırmış oluruz.

Belirli becerileri öğrenmek için taklit edebilmek gerekmektedir. Taklidi için ise taklit edilecek davranışı seçmek gerekmektedir. Hedefi, eylemi ve sonucu hesaba katarak taklit edeceğimiz davranışı seçeriz. Böylece taklit etme davranışımız oluşur ve sosyal öğrenme davranışı göstermiş oluruz. Niyet okuma işte tam olarak burada devreye giriyor. Taklit ettiğimiz davranışın sonucunu anlamlandırabilmek aslında niyet okumaktır ve bizim öğrenmemizi sağlayan davranıştır. Öte yandan zihin kuramı ve dil gelişimi becerilerinin de öncülerinden biridir niyet okuma. Bu nedenle özellikle otizm spektrum bozukluğu olan bireylerle çalışırken bu becerilerin desteklenmesi yerinde olabilir.

Niyeti anlama kazara ya da amaçlı eylemleri ayırt etmeyi de içerir. Bunun için sosyal ipuçlarına dikkat yöneltmek ve taklit edilecek eylemi seçmek de gerekir.

Niyet anlama becerisi nasıl gelişir?

Altıncı ve dokuzuncu aylarda diğerlerinin amaçlı varlıklar olduğunu bebekler fark ederler. 12 aya doğru kişilerin davranışlarındaki amaçları, taklitle kullanma davranışları gösterirler. 14-18 ay civarında ise rasyonel taklit yani aynı amaca giden davranışı belli bir bilişsel süzgeçten geçirerek farklı şekilde taklit etme davranışı görülür. İki yaş civarında ise öncelikli amacı ayırt etme davranışı görülür. Bir yetişkinin ya da başka bir bireyin bir davranışı uygularken ilk hedeflediklerinin ne olduğunu bu yaş civarında anlarlar. 36 ay civarında ise sıralı eylemlerde amaçların hiyerarşisini fark etme davranışlarına kadar bu süreç ilerler.

Buraya kadar hep niyet anlamayı taklide dayalı olan süreçlerde düşündük. Bir de taklide dayalı olmayan beceriler ya da davranışlar söz konusu. Burada yeni bir kavram devreye giriyor: Prososyal davranışlar. Bu davranışları, kişilerin bulundukları topluma ait olmalarını sağlayan davranışlar olarak tanımlayabiliriz. Bu davranışlar evrimsel kökenlidir ve bizim, toplumun bir parçası olmamızı sağlayarak hayatta kalmamızı ve neslimizin devam etmesini sağlayan davranışlardır. Duygusal destek, yardım etme, bilgilendirme ve paylaşma bu becerilerden birkaçıdır.

Gelelim prososyal beceri demişken otizmli bireylerde niyet anlama becerisine...

Otizm spektrum bozukluğunda sınırlı ilgi alanı, tekrarlayıcı davranışlar ve sosyal iletişimsel güçlüklerden bahsederiz. Sonuçta iletişimsel güçlüklerin içinde ortak dikkat, oyun, taklit, jest, göz kontağı ve dil becerileri yer alır. Konuşmacı, kendi yaptığı çalışmasında taklide odaklandığında burada da niyet anlamı ve taklit becerileri üzerinden otizm spektrum bozukluğu olan bireylerin bu becerilerdeki performanslarını incelemiş. Otizm spektrum bozukluğu olan bireylerde kendiliğinden taklit etmede sınırlılıkların söz konusu olduğu görülmüş. Bu sınırlılıkların sebepleri olarak düşük motivasyon, dikkati yöneltememe, ayna nöronların sağlıklı şekilde çalışmaması, niyet anlama becerilerinin yetersizliği, görsel kodlama becerisinin olmaması konularına odaklanılmış.

Özellikle taklit becerileri desteklenirken otizmli bireylerin taklit davranışına ya da taklit edilmesi gereken yetişkine bakmak yerine çevreye bakıyor olması bu beceride performanslarını olumsuz yönde etkilemekteymiş. Bunu sık sık deneyimleyen biri olarak bu bulgunun yerinde bir bulgu olduğunu söyleyebilirim. Ancak bu davranışın nasıl değiştirileceği ile ilgili öğretim uygulamaları, bizim öğretmenlik becerilerimize kalıyor sonucuna ulaştım. Yukarıda da bahsettiğim gibi niyeti anlama becerisi sosyal ipuçlarına ve taklit edilecek eyleme odaklanmayı gerektirdiğinden yüze bakmayan otizmli bireyler taklit edememekte ve sonuç olarak niyeti anlamamaktadırlar.

Yarım bırakılmış eylem taklidinde, eylem yarım kaldığı için taklit etmedikleri görülmüş. Bu bence çok önemli bir ipucu biz öğretmenler ya da ebeveynler için. Çünkü otizmli bir bireyden davranışı taklit etmesini istiyorsak bu davranışın tamamını ona göstermemiz çok önemli, sonucuna varılabilir.

Örneğin eş bilişsel yeterliliğe sahip tipik gelişim gösteren bireylerle otizmli bireyler kıyaslandığında “Ne yapacak?” sorusuna her iki grubun da benzer yanıt verdiği ancak “Neden yapacak?” sorusuna tipik gelişim gösteren bireylerin daha rahat yanıt verdiği görülmüş. Burada niyeti anlamanın tipik gelişim gösteren ve otizmli bireyler arasındaki yordayıcılığını görebiliriz.

Ancak çalışmada benim dikkatimi çeken bir diğer konu şu oldu; yapılandırılmış taklit ve kendiliğinden taklidin niyeti anlamıyla ilgisi yoktur, sonucuna ulaşılmış. Burada çalışmanın içerisinde halihazırda uygulanan süreçlerle ilgili farklı durumlardan bahsedildi ancak bu yazının konusu olmadığı için buraya çok dahil etmiyorum.

Değerlendirme ve kendi oluşturduğum kaba değerlendirme formunu da içeren yazının ikinci kısmı bir sonraki yazımda olacak. Görüşmek üzere.

Kaynak:

İzlediğim video: https://www.youtube.com/watch?v=LgWkorzDz74

Tez:https://dspace.ankara.edu.tr/server/api/core/bitstreams/cb1563e6-8b23-4dc0-99d3-3da8a6ac97f2/content



2 yorum:

  1. Yıllardır belli bir kalıba uyarak hareket etmek insanın konfor alanı olışturmasına sebep oluyor. Gelişime kapatıyor insan kendini. Farklı bir bakış açısı.. Devamının örnekler şeklinde olmasını da çok isterim.. 💚

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İkinci yazıyı az önce yayınladım, derinlemesine örnekler oluşmamış olabilir şimdi emin olamadım ancak görseller ve bir kaba değerlendirme formu ekledim. Umarım fikir verici olur. Birlikte gelişmek ve öğrencilerimize emek vermek çok kıymetli, sevgiler.

      Sil