çalışma belleği etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
çalışma belleği etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Kasım 2019 Pazartesi

Çalışma Belleğini Destekleyici Öneriler



Merhabalar, geçen hafta çalışma belleği hakkında konuşmuş ve sonrasında nasıl desteklemeliyiz sorusunun cevabını bu haftaya bırakmıştım. Hadi isterseniz bu konuda neler yapabiliriz birlikte bakalım! (Bu yazımın kaynağı da yine aynı seminer ve aşağıda belirttiğim makaleler, unutmayalım.)
.
Öncelikle şu bilgi önemli: Çalışma belleğinin, doğumumuzda belirli bir kapasite potansiyeli zaten vardır. İlerleyen dönemde bu ranjın içerisinde kalmak koşuluyla, çalışma belleğini ya tam kapasite ya da sınırlı kapasite ile kullanırız. Bu yazıda, çalışma belleğini %70 kapasite ile kullanan bir çocuğumuzun, %80 ya da %100 kullanması için öneriler bulacaksınız. Yani %120'lik bir performans öngörülemez ve böyle bir ihtimal yoktur. Bilimsel veriler öyle diyor. Örneğin arabanız maksimum 250 km/s hız yapabilirken siz 260 km/s hız yapamazsınız ancak ister 10 ister 120 km/s hız yapabilirsiniz. Bu örnek güzel oldu.
Bu bilgi cebimizde kalsın.
.
Cevriye Hoca'mda seminerden sonra gelen bir soruya yanıt olarak çalışma belleğinin kapasitesini arttırmak için şu dört ana noktaya değindi:
  1. Var olan performansı belirleyin
  2. Kısa süreli ve uzun süreli bellek hatalarını belirleyin
  3. Öğretiminizi şekillendirin
  4. Çalışma belleği için stratejiler uygulayın
Ben ise bu dört noktayı sizlere açıklayarak, çalışma belleğinin kullanılan kapasitesini nasıl arttıracağımızı anlatmış olacağım. Hadi başlayalım!

  1. Var olan performansı belirleyin: Cevriye Hoca'm ve çalışma arkadaşlarının geliştirdiği "Çalışma Belleği Testi" ile çalışma belleğinin kapasitesini hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. Bu testten alınacak bilgilerle çocuğumuzun var olan performansını belirleyerek, çocuğumuzun çalışma belleğinin kapasitesinin ne kadarını kullandığını ortaya koyabiliriz. Bu bilgi bizim yola çıkış noktamızı oluşturuyor.
  2. Kısa süreli ve uzun süreli bellek hatalarını belirleyin: Bu konuda birçok test var biliyorsunuz. Görsel İşitsel Sayı Dizileri Testi, Görsel Hafıza Testleri, İşitsel Hafıza Testleri gibi birçok test mevcut. Benim önerim ise bir "test bataryası" ile kısa ve uzun süreli bellekte meydana gelen hataların ortaya konulması olacak. Birçok psikolojik danışmanlık merkezi, özel eğitim merkezi size bu konuda yardımcı olacaktır.
  3. Öğretiminizi şekillendirin: Burada bahsedilen şey net şekilde eğitimi bireyselleştirmek! Özel eğitim zaten eğitimi bireyselleştirme süreciyken bunun altını çizmek tuhaf gelebilir ancak öğretimi şekillendirmek, bireyselleştirmek çalışma belleği için oldukça önemli. Örneğin bir çocuğunuz görsel uyaranları daha çok aklında tutuyorsa görsel uyaranlara ağırlık vererek, müzikle daha güzel öğreniyorsa derslerinizde müziğe yer vererek öğretiminizi şekillendirmeye başlayabilirsiniz.
  4. Çalışma belleği için stratejiler uygulayın: Bu stratejiler için birçok eğitim programı, paket programlar oluşturuldu. Ancak strateji öğretimi için size birçok öneri linki bırakıyorum. Yazımda da kaynak olarak kullandığım ve size fikir verebilecek stratejiler öneren makaleler burada:





Yani yazımı özetleyecek olursam; önce iyi bir değerlendirme ile çalışma belleği, kısa süreli bellek, uzun süreli bellek profili ortaya konmalı. Ardından öğretimde uyarlamalar yapılarak ve sık sık bilişsel stratejiler uygulanarak çalışma belleğinin kapasitesi arttırılmaya çalışılmalıdır. Örneğin değerlendirmeyi aldınız ve çocuğunuzun bir bilgiyi işlemlerken aklında tutamadığını fark ettiniz. Bilgiyi aklında tutabilmesi için ise bir kenara not almasını öğretmenizin yeterli olacağını düşündünüz. İşte size çalışma belleğinin kapasitesine destek etkinliği! Hepsi bu kadar!
.
Umarım sizlere fikir veren ve çalışma belleğini nasıl desteklemeniz gerektiği ile ilgili bilgi veren bir yazı olmuştur. Haftaya görüşmek üzere.

30 Ekim 2019 Çarşamba

Çalışma Belleği Nedir?

Fotoğraf; Doç. Dr. Bahar BAŞTUĞ'un Belleğin Öyküsü Çalışmasından alınmıştır.


Merhabalar. Bu sıralar sık sık duyduğumuz, birçok akademisyenin bahseder olduğu çalışma belleğini anlatacağım size bu hafta. Peki kaynağım nedir? Doç. Dr. Cevriye ERGÜL'ün 23 Ekim 2019 Perşembe günü ATAUM'da yaptığı, "Öğrenme Güçlüğünü Erken Dönemde Belirlemek Mümkün mü?" başlıklı konferansı. Kendisinden üniversitedeyken Öğrenme Güçlüğü dersi almıştım ve hâlâ o bilgileri, hocamın alan yazına kazandırdığı yeni bilgileri ekleyerek kullanmaktayım. Karşılıklı büyümek, gelişmek ve gelişen bir hocanın öğrencisi olmak öyle değerli ki, buradan hocama selam olsun!
.
Çalışma belleği; bir bellek sistemdir. Öğrenmenin temelinde var olan öğrenme yaşantılarının (bilgiyi tutuma, işleme, geri çağırma gibi.) gerçekleştiği yerdir. Çalışma belleği dikkati toparlayan, dikkatimizi yönlendirdiğimiz "şeyi" belirleyen bir merkezdir. Cevriye Hoca'm çalışma belleğini çalışma masasına benzetti. Bu benzetme çok hoş. Kısa süreli ya da  uzun süreli bellekten bilgileri alıp yeni gelen bilgileri işleyen, bağ kuran, anlamlandıran, bilgilerin öğrenimini sağlayan işlerin görüldüğü bir masa!

Hadi şimdi çalışma belleğinin özelliklerine bir bakalım:
  • Çalışma belleğinin kapasitesi, nasıl ve ne kadar öğrenileceğini belirleyen önemli bir değişkendir.
  • Çalışma belleği bilgileri tutar ve işler. Bu sırada oluşan aksaklıklar öğrenmenin yanlış, eksik ya da hiç olmamasına sebep olabilir. 
  • Sınırlı bir kapasitesi vardır. Tuttuğu bilgi arttıkça işlem kapasitesi azalır. Burada, çalışma belleğini bir pasta olarak görürsek dilimleri doğru ayırmak gerekmektedir.
  • Çalışma belleğinin kapasitesinin, doğuştan getirilen belirli bir aralığı vardır. Bu ranjın içerisinde maksimumu gerçekleştirmek mümkündür, bu da çeşitli prensiplerle sağlanmaktadır. (Bu konuda "Nasıl geliştirebiliriz?" sorusunu sormaya hazırlanırken, seminer sırasında başka bir arkadaş benden önce sorumu sordu, kendi kendime bu hoş tesadüfü sevdim. Çalışma belleğini geliştirmek için Cevriye Hoca'm kısaca bilgi verdi. Aldığım notlara biraz da makale taraması ekleyip sizinle haftaya paylaşmaya çalışacağım.)
  • Çalışma belleği aynı zamanda bir problemle karşılaştığımızda, çözmek için strateji seçerken kullandığımız yerdir. Stratejiyi seçer ve kullanır.
  • Kısa ve uzun süreli belleğin arasındaki bir köprü gibi çalışır. Bilgileri hem tutar hem de işler. Bu özelliği ile kısa ve uzun süreli bellekten ayrılır, çünkü kısa ve uzun süreli bellekler bilgiyi sadece tutar, işlemez. Çalışma belleği ile bilgileri işleyen alandır.Çalışma belleğinin üzerinde çalıştığı bilgi işlenirken dikkatin sürekli olması çok önemlidir. Dikkat dağıldığında işlem bölünebilir ya da bilgi tamamen kaybolabilir.
  • Üç bileşenli bir yapısı vardır: Fonolojik döngü, görsel-mekansal kayıt defteri, merkezi yönetici.
    • Merkezi yönetici, fonolojik döngüyü ve görsel-mekansal kayıt defterini kontrol eden ana mekanizmadır.
    • Birbirinden ayrı ancak birlikte hareket eden, birbiriyle uyum bir sistemi oluştururlar.
    • Fonolojik döngü, bir bilgiyi alıp işlemlediğimiz ve bunu ifade ettiğimiz döngüyü oluşturur.
    • Görsel-mekansal kayıt defteri ise sunulan bilgileri tutar. Örneğin sınavda sorulan sorunun cevabının not kağıtlarında nerede olduğunu hatırlamaya çalıştığımızda burayı kullanırız.
Cevriye Hoca'm son olarak bir de çalışma belleğinin öneminden bahsetti. Ben de şu şekilde maddeleştirmek istedim:
  1. Çalışma belleği, öğrenmeyi, IQ'dan daha yüksek düzeyde yordamaktadır. Yani erken dönemde uygulanamayan zeka testlerinin yerine çalışma belleğinin performansının ortaya konması ile ilerleyen dönemlerdeki öğrenme yaşantıları hakkında öngörü sahibi olabilmekteyiz. Bu, bence en önemli nokta.
    1. Çalışma belleği nasıl değerlendirilir?
      1. Bilginin pasif olarak saklanmasını gerektiren bellek aralığı görevleri verilerek fonolojik döngüyü ve görsel-mekansal kayıt defterini değerlendirebiliriz. (Bellek aralığı; ardışık olarak verilen bilgilerin birey tarafından doğru hatırlanabilen maksimum miktardır.)
      2. Fonolojik döngü harf, sayı gibi bilgilerin sıra ile sunularak akılda tutulmasının değerlendirilmesi ile değerlendirilebilir.
      3. Görsel-mekansal kayıt defteri ise çeşitli bilgilerin mekansal konumlarının hatırlanmasının değerlendirilmesi ile değerlendirilebilir.
      4. Çalışma Belleği Testi adı altında bu belleğin değerlendirildiği bir ölçeğimiz artık var. Uygulayıcısı olan uzmanlardan bu testi talep edebilirsiniz, ben de en kısa zamanda uygulayıcısı olacağım, umarım.
  2. Çalışma belleği öğrenmenin neredeyse bütün aşamalarında kullanıldığı için öğrenme açısından kilit öneme sahiptir. Bu nedenle çalışma belleğinin kapasitesi; öğrenme düzeyini ve bilişsel becerilerdeki potansiyelini öngörmek için önemli bir değişkendir.
  3. Dl gelişimi, okuma, okuduğunu anlama, yazma ve matematik becerilerindeki başarı ile çalışma belleğinin performansı ilişkili olduğu, birçok çalışma ile ortaya konmuştur.
  4. Dil ve konuşma becerileri ile akademik becerilerde sınırlılık yaşan bireylerin çalışma belleğini etkin kullanmakta zorlandıkları görülmüştür. Çalışma belleğinin kapasitesinin arttırılması ile bu sınırlılıklara müdahale edilebilir.
  5. Erken dönemde belirlenen çalışma belleği performansı ile ilerleyen dönemlerde oluşabilecek okuma güçlükleri öngörülebilmektedir.
Çalışma belleği hakkında, bu seminerde ne öğrendiysem sizlerle paylaşmaya çalıştım. Bana ilham veren, birçok materyali aklıma getiren değerli bir seminer oldu. Umarım notlarım da sizde aynı etkiyi yaratmıştır.
Haftaya görüşmek üzere.