prof. dr. ibrahim diken etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
prof. dr. ibrahim diken etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Kasım 2018 Pazartesi

ETEÇOM Nedir?



Merhabalar. Geçtiğimiz günlerde Prof. Dr. İbrahim Halil Diken Hemdem Özel Eğitim'e geldi, koridorlardan geçti, seminer salonumuza gitti ve bizlere ETEÇOM ve GOBDÖ2-TV hakkında bir seminer sundu. Bu seminer sonrası, bu eğitim programını ve değerlendirme ölçeğini kullanabilir olduğumuzu gösteren sertifikalar kazandık. Ben de bu yazımda ETEÇOM'dan bahsedeceğim.

Bu yazımda kaynağım doğrudan kaynağın kendisi: Prof. Dr. İbrahim Halil Diken ve ETEÇOM notları.

...
Eminim ailelerimiz duyuyordur "Okulumuzda ETEÇOM uygulanmaktadır." diye. Peki nedir bu ETEÇOM ve ne işe yarar?

ETEÇOM'un açılımı şu: Etkileşim Temelli Erken Çocuklukta Müdahale Programı. 0-6 yaş grubunda olan, gelişim geriliği olan ya da risk grubunda bulunan bebeklere/çocuklara uygulanan bir müdahale programı aslında. Ancak bence bu yaş sınırları için çocuğunuzun performansına da dikkat etmelisiniz.


ETEÇOM, ilişki-temelli yaklaşıma dayalı bir programdır. Floortime, DIR gibi uygulamaları eğer biliyorsanız, ETEÇOM da aynı temelleri içine alan bir program olduğundan size fikir verebilir. Bu program, çocuğumuzun birincil bakıcısının çocuğu ile etkileşiminin niteliğini geliştirmeyi hedefler. Bu hedef sonrasında çocuğumuzun gelişiminde de bir ilerleme görülmesini hedeflemiş olur.

Biz özel eğitim öğretmenleri sistematik programları severiz. ETEÇOM da sistematik bir program. Bu nedenle takibi ve uygulaması kolay. Uzman ister çocuk ile uygulayabiliyor isterse çocuğun birincil bakıcısı ile uygulayabiliyor. Sıklıkla yapılan uygulamalarda stratejilerin aileye öğretimi esas alınıyor.

ETEÇOM’da 16 temel davranışı kazandırmaya yönelik 66 öğretimsel strateji var. Bu stratejiler uzmanlar tarafından ailelere öğretilerek süreç devam ediyor. Bu öğretim süreci sistematik bir program çerçevesinde ilerletilir. ETEÇOM haftada bir, iki ya da bir buçuk saatlik oturumlar şeklinde düzenlenir. Her oturumda maksimum üç strateji çalışılır.

Peki neden ETEÇOM? Burada biraz kişisel görüşlerimi yazmak istiyorum:
  • Özel eğitimin olmazsa olmaz parçası aileler. Bunu her zaman, her yerde söylüyoruz. Aileleri sürece dahil etmek ise biz eğitimcilerin ve bu alanda çalışan diğer uzmanların en çok zorlandığı konu. Bu zorlanım sağlayan konuyu en aza indirmek için en güzel program ETEÇOM. Çünkü doğrudan, ailelere stratejileri öğretiyoruz ve aileler evde bu stratejileri uygulayarak bizim istediğimiz şekilde evlerini yapılandırabiliyorlar.
  • Olumlu etkileşim her zaman olumlu gelişim demektir. Evdeki olumlu etkileşimi sağlamak çoğu zaman zordur ve bazen biz uzmanların kontrolünün dışında gelişebilir. ETEÇOM ile çocuğumuzun hayatının en büyük kısmını kaplayan ev yaşamını düzenlemiş ve olumlu hale getirmiş oluyoruz. Böylece okulda verilen eğitim evde de anlamlı hale gelmiş oluyor.
  • Ebeveynlerin özel eğitim sürecine adapte olması ve süreçten korkmaları sonucu oluşan yanlış duygularla baş edebilmelerini sağlaması sebebiyle de değerli.
  • Sadece erken çocukluk için değil, ilerleyen yaşlar için de anne ve babalara olumlu ebeveynlik becerisi kazandırdığı için uzun vadede çok işlevsel.
Daha ayrıntılı bilgi ve fikir için şu videoyu izleyebilirsiniz.

Artık bir okulda ETEÇOM olup olmamasının, siz ve çocuğunuz için ne anlama geldiğini daha iyi anlayabileceğinizi düşünüyorum. Umarım fikir veren ve yeni bilgileri araştırma hevesi uyandıran bir yazı olmuştur.

Haftaya görüşmek üzere.

22 Mayıs 2017 Pazartesi

Ne Yapmalı? Nasıl Yapmalı?


Merhabalar. Gelişim Yetersizliği Sempozyumu süresince edindiğim bilgileri paylaşmaya devam ediyorum. Bu hafta da Prof. Dr. İbrahim Diken Hoca’mın her fırsatta kitaplarını her yerde paylaştığım, velilerime her fırsatta önerdiğim konusu ”Doğal Öğretim” olan semineri “2N Ne Yapmalı? Nasıl Yapmalı?”yı anlatacağım sizlere.

Instagram’daki @nihan_atlan hesabından ilk paylaştığım kitap İbrahim Hoca’nın bu konudaki kitabıydı. Mutlaka her öğretmenin ve ebeveynin alıp ezberlemesi gereken bir kitap, mutlaka hem de!
Harvard’a göre bir bebeğin ilk beş yıl boyunca beyninde her gün 700 nöral bağlantı gerçekleşiyor, yani yeni şeyler öğreniyor. Bu harika bilgi sebebiyle bu süreçte verilecek eğitim ve ailenin desteği oldukça önem taşıyor. Bu yıllarda çocuğun uyanık olduğu her an değerli ve bir fırsat olarak görülmeli. Bu prensiplerden yola çıkarak da çocuğun uyanık olduğu anlarda en çok etkileşime girdiği kişi önem kazanıyor: Anne, baba, bakıcı ya da öğretmen. Bu kişilerin çocukla nasıl etkileşime girdiği, onunla nasıl vakit geçirdiği önemli.

Doğal öğretim; yaşamın her anında çocuğun farkında olmadığı öğretim seansları yapmak olarak özetlenebilir. Peki bu doğal öğretim nasıl yapılabilir? Örneklerle madde madde gidelim isterseniz.
  • (Ben yazı boyunca “anne” diyeceğim ama sizin çocuğunuzla en çok kim etkileşime giriyorsa siz onu düşünerek okuyabilirsiniz.) Evde oyunlar oynarken anne, çocuğun liderliğini ve ilgilerini takip etmeli. Zorla kendi istediği ve ilgisini çeken ya da öğretmek istediği hedefe göre oyunlar oynatmaya çalışmamalı. Çocuk böylece kendisi yeni şeyler deneyimlerken bir yandan da model almayı öğrenecek ve yanındaki yetişkinden de birçok şey öğrenebilecektir.
  • Anne; oyun oynanmıyorken, örneğin yemek yerken ya da bezini değiştirirken cümleleri ile çocuğun yaşantılarını anlamlı hale getirmeli. “Şimdi içinde kaka olan bezi aldım. Hııı, pis de kokuyor. Bunu hemen çöpe attım ve şimdi tertemiz bir bez getirdim. Bak bu ne kadar temiz.” gibi cümlelerle daha konuşmayan ancak sizi takip eden çocuğunuz için hareketlerinizi anlamlı hale getirebilirsiniz. Burada çocuğun yaptığı davranışları da betimleyebilirsiniz. Biz buna paralel konuşma diyoruz. Örneğin: “Oh oh ne güzel tencereyi aldın. İçine yiyecekleri koydun. Hızlı hızlı karıştırdın. Harika bir yemek hazırlıyorsun.” gibi.
  • Arada sırada çocuğunuzu taklit ederseniz, onun ilgisine göre adımlar atarsanız göreceksiniz ki çocuğunuz da sizi taklit ediyor ve sizi izliyor. Bu, sürecin daha kaliteli ve keyifli olmasını sağlayacaktır. Böylece hedeflediğiniz her davranışı farkında olmadan çalışmış olacaksınız.
  • Çocuğunuzun çıkardığı her ses önemli. Çıkarılan her sese uygun ve içten tepkiler vermek de önemli. Henüz konuşmayan ya da tek tük kelimelerle konuşan çocuğunuza verdiğiniz tepkilerle “Seni dinliyorum. Seni önemsiyorum.” mesajı verirsiniz ve çocuğunuz konuşmak için heves duyar. Burada tutarlı olmak ve her fırsatı kullanmak önemli.
  • Doğal öğretimi benimseyen her yetişkin; sesinin, ses tonunun, mimiğinin, hareketlerinin önemini unutmamalı. Vereceğiniz en ufak tepkiler birçok güzel sonuç oluşturabilir. Bu nedenle bebeğinizle/çocuğunuzla etkileşimde bunları kullanmayı unutmayın.
  • Bol bol yüz yüze oyun oynamak hem size hem bebeğinize oldukça güzel deneyimler sunacaktır. Parmak oyunları, şarkılar, şakalar buna örnek olarak verilebilir. Şarkıları eksik bırakıp çocuğunuzdan bir tepki bekleme, her zaman söylediğiniz bir tekerlemenin bir yerinde durup sözü çocuğunuza verme gibi birçok değişik yöntemle dil ve iletişim becerilerini geliştirebilirsiniz.
  • Çocuğunuzla oyun oynarken, artık yavaş yavaş konuşmaya başlayan çocuğunuza fırsat vermek için daha az konuşabilir ya da onun konuşmasını gerektirici ortamlar hazırlayabilirsiniz. Her örneği dil becerileri için verdim ancak bunu her beceri alanında kullanabilirsiniz.
  • Yukarıda bahsedilen bütün bu etkinlikleri, önerileri yaparken çocuğunuzun gelişim dönemini, gelişim özelliklerini iyi bilmeniz önemli. Henüz tek kelime çıkarabilen çocuğunuza üç kelimelik cümle çıktısı vermesi gereken oyunlarla eşlik etmek çocuğunuz için pek keyifli olmayabilir. Bu konuda da bir çocuk gelişimi uzmanından yardım alarak çocuğunuzun gelişim takibini yapabilirsiniz.

Umarım sizler için anlamlı ve kullanışlı bir yazı olmuştur. Soru, öneri ve görüşlerinizi her zaman bekliyorum. Şimdiden kolaylıklar. Sevgiler.