Herkese merhaba. Tatilde de öğrenmeye açık olan eğitimci ve
velilerimize benden kocaman kocaman sevgiler ve saygılar. Geçen hafta
sözleştiğimiz gibi bu hafta zihin kuramını desteklemek için neler yapabiliriz
bunlara bakacağız hep beraber. Öncelikle önkoşul becerilere bir bakalım:
- Sembolik oyun: Zihin kuramı için öncelikle oyun becerilerine bakılmalı. Oyun esnasında sembolleştirme yapıp yapmıyor olması önemli bir ipucudur.
- Taklit becerileri: Yüz ifadesi taklit etme önemli bir olgu. Bununla ilgili daha önce bir yazı yazmıştım zaten. O yazıya buradan ulaşabilirsiniz.
- Göz kontağı: Kişilerle göz kontağı kurma, konuşan kişiyi izleme yine zihin kuramı için önemli bir ipucu.
- İlgi duyma: Kişilere, aktivitelere, konuşan kişilere ve nesnelere ilgi duyma onları izleme zihin kuramının olup olmamasıyla ilgili önemli ipuçları oluşturuyor.
- Yetişkin öğrencilerde video izlenirken durdurup “Ne olacak?”, “Ne hissediyor?” soruları kullanışlı olabilir. Bu etkinliği, geçen hafta seminerini paylaştığım değerli Oktay Hoca’mız önermişti.
- “Nasılsın?” sorusunu sık sık sorulmalı ve “iyiyim” cevabı ile yetinilmemeli. Bu sorunun günden güne farklılık gösterdiği ve kendi düşüncelerini yansıtması gerektiği algısı çocuğa verilmeli. Her dersten önce öğretmen çocuğuna “Nasılsın?” diye sorarsa ve sonrasında da kendisi “Bugün ben pek iyi değilim. Yağmur yağdığı için iyi hissetmiyorum. Ayrıca elim ağrıyor. Bu nedenle iyi değilim.” diyerek düşüncelerinin yüzünde ifade bulmasını sağlar ve model olmuş olur. Bu aileler için de geçerli. Her kahvaltı ve akşam yemeği sofrasında bu soru sorulsa ve durumların değişebileceği algısı verilse mükemmel olur.
- Tercihte bulunmasını sağlamak önemli bir etkinlik. Her ders çalışılacak olan materyalin sayısını arttırarak çocuğun seçmesini sağlamak önemli. Hep en sağdakini seçen bir öğrenciye bir derste sağa hiç sevmediği bir materyal koyarak seçeneği değiştirme fırsatı verilebilir ya da onu yönlendirerek “Bugün sen de mavi giyiniyorsun bak bu oyuncak da mavi. Sanırım o seninle oynamak istiyor. Onu seçelim mi?” gibi. Tercih sunmayı evde ailelerimiz de kullanmalılar.
- “İstemek, arzulamak, inanmak” gibi kelimelerin anlamlarını öğrenme ve kullanma etkinlikleri yapılabilir. Hazırlayacağınız resimli kartlar ya da videolarda örneğin karpuza bakan bir çocuk olsun. “Bu çocuk sence ne yemek istiyor?” sorusu sorduğunuzda otizmli öğrenciniz genelde kendi aklına olanı söyler. Sonrasında model olup “Bence karpuz yemek istiyor. Baksana karpuza nasıl da bakıyor. Karpuzu istiyor bence. Sen de karpuz ister misin?” gibi.
- Sorulan sorulara yanıt verme değil yaşamda kullanma zihin kuramı için önemli. Resimli kartlarda isteyen, arzulayan çocukları sonrasında çok rahat ayırt edebilir hale gelebilir çocuğumuz. Ancak “Sen ne istiyorsun?/ Bu konuda sen ne düşünüyorsun?” gibi sorulara hep aynı yanıtı veren, ezbere konuşan bir çocuk olmuş oluyor. Bunu önlemek için ipucu kelimeler, yönlendirici cümleler kullanılabilir ve bu becerinin çeşitli materyal, ortam ve kişi genellemesi alınması gerekmektedir (Bunu buraya yazdım ancak artık hepimiz hemfikiriz ki öğrenmenin bu aşamaları olmadan öğrenme olmuyor.)
- Ayrıntıyı fark etme çalışmaları yapılabilir. Çocuğunuzun seviyesine göre karmaşık olan bir resimdeki küçük ayrıntıları beraber fark edip bunlar üzerinden konuşma çalışmaları yapabilirsiniz. Örneğin resmin köşesinde gülümseyen bir çocuğun neden gülümsediği, güneşin kenarında neden mavi bir boyanın olduğu gibi ayrıntıları bulabilir ya da gizli kalmış küçük resimleri bulma çalışmaları yapılabilir.
- 0-4 yaş arasında düzene yatkın olmak olumsuz bir durum zihin kuramı için. Bunu engellemek için bol bol etkinlik desenlenmeli. Her ders aynı etkinliği yapmak yerine aynı amaç için farklı etkinlikler yapmak zihin kuramının hızlı edinimini sağlayacaktır.
- El ve yüz ile yapılan jestleri taklit etme becerileri çalışabilirsiniz. Bunlarla ilgili yazılarım size yardımcı olacaktır.
- Yüz ifadelerine uygun şekilde karşılık verme egzersizleri yapabilirsiniz. Kağıtlara çizeceğiniz yüz ifadelerini torbadan çeken çocuk çektiği kağıttaki yüz ifadesine uygun bir yüz ifadesi verebileceği gibi buna uygun cümleler de kurabilir. Örneğin gülen bir kız resmi olan kağıdı çeken öğrenciniz “Ne kadar mutlusun bugün Ayşe!” diyebilir. Daha doğrusu buna model olarak onu destekleyebilirsiniz.
- Kişilerarası ilişkilerde sosyal bir işlev olarak gülmeyi kullanmasında model olabilirsiniz. Sınıfa davet edeceğiniz okul personelinden birine gelip ders esnasında size bir şey sormasını isteyerek çocuğunuzun bu personele gülerek selam vermesini öğretebilir ve bunu her ders farklı kişilerle deneyimlemesine yardımcı olabilirsiniz.
- Kendi duygusal ifadelerinin olduğunu fark etmesi için ayna karşısında ona örnek olaylar sunarak yüzünün nasıl şekil alabileceği ile ilgili egzersizler yapmasını sağlayabilirsiniz. Burada terapi aynası size yardımcı olacaktır. Terapi aynanız yok ise büyük bir aynanın karşısına geçerek “Balonun patladığında ne yaparsın?” gibi sorularla farklı yüz ifadeleri göstermesini sağlayabilirsiniz.
- Etrafta olan değişiklikleri izleme için okulun caddeye bakan herhangi bir köşesinden caddeyi izleyerek olup bitenle ilgili konuşabilirsiniz. “Şimdi köşeden hangi araba geliyor? Sence arabayı güzel kullanıyor mu? Bulutlara nereye gitti?” gibi.
- Zihin kuramı ile ilgili çalışmalarda çocuğa ifade etme ve anlamlandırma çalışmaları yaptırılmalıdır. Yukarıdaki her etkinlik buna uygun olacaktır.
- Amaçlı aktiviteleri anlama etkinlikleri yapabilirsiniz. Örneğin çizgi çalışması yaptığınız otizmli öğrencinizle neden bunu yaptığını üzerine konuşabilir onun akıl yürütmesini isteyebilirsiniz. Çocuğunuzdan bu etkinliğe alternatif üretmesini de isteyebilirsiniz. Unutmayın; burada önerdiğim bütün etkinlikler çocuğunuzun seviyesine göre çeşitlenebilmektedir.
- Çocuğun bulunduğu basamaktan bir sonraki basamağa uyaran vermek önemli. Bu nedenle gelişimini takip edecek bir çocuk gelişimi uzmanı ile beraber çalışmanız önemli.
- İyi kurgulanmış oyun ve yaratıcı düşünceyi destekleme önemli. Yaratıcılığı destekleme etkinlikleri bol bol yapılmalıdır. Bu konuda ayrıca bir yazı hazırlıyorum.
- Duyuları sık sık uyararak da zihin kuramı edinilebilir. Islak, parlak, yüksek sesli gibi farklı özelliklere sahip materyallerle çalışmak zihin kuramını olumlu yönde etkiler.
- Çocuğun kurduğu oyunu takip etmek bir diğer önemli konu. Oyun esnasında onun kurduğu oyun üzerinden giderseniz zihninde beraber bir yolculuk yapabilir ve onun akıl yürütme stratejilerini keşfedebilirsiniz. Yaptığınız bu keşfe göre de çocuğunuzun akıl yürütmesine uygun olarak zihin kuramını destekleyebilirsiniz. Örneğin gözlemleriniz sonucunda çocuğunuzun her ders “Nasıl hissediyorsun?” sorusuna “İyi.” diyerek cevap verdiğini fark ettiniz. Çocuğunuzun ruhsal durumuna göre sınıfta yanlışlıkla bir balon patlatarak ya da sandalyeden düşerek farklı bir ortam oluşturup yine aynı soruyu sorabilir ve sonrasında “Ben sandalyeden düştüğüm için iyi hissetmiyorum.” diyerek model olabilir ve cevaplarının çeşitlenmesini sağlayarak zihin kuramını destekleyebilirsiniz.
- Her aşamanın edinildiğinden emin olduktan sonra sonraki basamağı zorlamak ihmal edilmemeli. Henüz yapı-inşa oyunlarını oynayamayan bir çocuğa sembolik oyunu zorlamak doğru bir hareket olmayacaktır.
- 0-2 yaşta bu becerinin desteklenmesi önemli. Sonraki dönemde de desteklenebilir ancak bu dönemde yapılan müdahale her zaman daha kalıcı ve kaliteli olmaktadır. Burada da henüz tanı almamış ya da risk grubunda dahi olmayan çocukların ailelerine iş düşmektedir. Anne ve babalara bebek yapma kararından önce bu konuda bilgi verilmeli ve desteklemeleri sağlanmalıdır.
Umarım sizler için etkili ve yararlı bir yazı olmuştur.
Önerilerinizi bekliyorum. Şimdiden kolaylıklar ve sevgiler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder