ergenlik dönemi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ergenlik dönemi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Temmuz 2024 Çarşamba

Özel Gereksinimli Bireylerde Ergenlik Dönemi Yazı Dizisi - 4

 

          Merhaba. Serinin yeni yazısı ile buralardayım. Seriyi tek seferde ve hep elinizin altında olacak şekilde okumak isterseniz Eğiten Kitap'tan çıkan "Ergenlik" kitabına başvurabilirsin. Buradan satın alabilirsiniz.

Bu hafta konumuz işitme yetersizliği olan bireylerde ergenlik. Buyurun başlayalım.

    Özel eğitim gerektirecek kadar işitme yetersizliği hali” olarak tanımlanan (Özer, 2001) işitme yetersizliğinin toplumda görülme yaygınlığı %0,1’dir (Atlan, 2019). Günümüzde, ülkemizde işitme yetersizliği olan bireyler için okullar, özel alt sınıflar kurulmakta ve yoğun olarak destek eğitim süreçlerine katılımları sağlanmaktadır.  

        İşitme yetersizliği olan ergenlerin yaşam doyumlarını ve alt boyutlarını inceleyen Atlan’ın ve normal gelişim gösteren ergenelerin yaşam doyumlarını ve alt boyutlarını inceleyen Çivitci’nin bulguları karşılaştırıldığında, işitme yetersizliği olan bireylerin bütün alt boyutlarda ve genel yaşam doyumu puanında, normal gelişim gösteren bireylerden az puan aldıkları görülmüştür (Atlan, 2019; Çivitci, 2009). Benlik saygısı, çevre, arkadaş, aile, okul alt boyutlarında işitme yetersizliği olan bireylerin doyumlarının düşük olması ergenlik sürecini olumsuz yönde etkileyebilecek bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır.

            Literatürde, işitme yetersizliği olan bireylerin ergenlik döneminde yaşadıkları sosyal beceri yetersizliği ile ilgili çalışmalar görülmüştür (Atlan, 2019; Kul ve ark., 2011; Obuz, 2015) İşitme yetersizliği olan bireylerin ergenlik döneminde artan saldırganlık problem davranışlarına fiziksel aktivitelerin alternatif olarak sunulduğu bir çalışma incelendiğinde, sportif faaliyette bulunan işitme yetersizliği olan bireylerin saldırganlık davranışlarının azaldığı görülmüştür (Kul ve ark., 2011). Yukarıda, farklı yetersizlik türleri için tartışılan fiziksel aktivite konusunun burada da karşımıza çıkması önemlidir. Ergenlik öncesinde edinilen fiziksel aktivite alışkanlığının, işitme yetersizliği olan bireylerin daha sağlıklı bir ergenlik dönemi geçirmesi için önemli olduğu düşünülmektedir.

            İşitme yetersizliği olan bireylerin ihtiyaçlarının tespitine yönelik yapılan çalışmada ise ihtiyaçların temelinde iletişim ihtiyaçlarının olduğu ve bu ihtiyacın psikolojik olarak iyi oluşu olumsuz yönde etkilediği görülmüştür (Aydoğdu, 2017). Yukarıda da bahsedilen dili anlama ve kullanma becerisinin ergenlik becerilerinde önemli yer tuttuğu düşünüldüğünde; işitme yetersizliği olan bireylerin ergenlik döneminde sıklıkla iletişim kaynaklı problemler yaşadığı, saldırganlığın temelinde bu durumun olduğu düşünülebilir. Bu bilgi ışığında işitme yetersizliği olan bireyler ile ergenlik öncesi ve sırasında iletişim becerilerini destekleme temelli müdahale programlarının uygulanması yerinde olacaktır.

Umarım fikir veren bir yazı olmuştur. Görüşmek üzere.


Kaynakça:

  1. Akdemir, B. (2019). Ergenlik Dönemindeki Zihin Yetersizliği Olan Bireylerin Cinsellik Eğitimi. D. Gücen (Edt.) Zihinsel Yetersizliği Olan Bireylere Yönelik Kapsamlı Cinsellik Eğitimi. s. (131-149) içinde. Eğiten Kitap.

  2. Mccabe, M.P., (1993). Sex Education Programs for People With Mental Retardation. Mental Retardation, 31(6), 375-387.

  3. Atlan, N. (2019). Ortaokula Devam Eden Kaynaştırma Öğrencilerinin Yaşam Doyumları, Aile İşlevleri ve Kaynaştırma Hakkındaki Görüşlerinin İncelenmesi. (Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi).

  4. Yanardağ, M., Arıkan, H., Yılmaz, İ., & Konukman, F. (2013). Physical Fitness Levels Of Young Adults With And Without İntellectual Disability. Kinesiology (45,2). 233-240.

25 Ocak 2024 Perşembe

Özel Gereksinimli Bireylerde Ergenlik Dönemi Yazı Dizisi -3



Merhaba. Uzun bir aradan sonra ergenlik yazı dizimin üçüncü yazısı ile buradayım. Uzunca bir dizi olacağından ayda bir ya da iki yazı ile devam etmeyi planlıyorum. Seriyi tek seferde ve hep elinizin altında olacak şekilde okumak isterseniz Eğiten Kitap'tan çıkan "Ergenlik" kitabına başvurabilirsin. Buradan satın alabilirsiniz.

Bu hafta konumuz zihinsel yetersizliği olan bireylerde ergenlik. Buyurun başlayalım.

Ergenlikte, zihinsel yetersizlikten etkilenme şiddetine göre farklı performans sergilenmektedir. Hafif düzey zihinsel yetersizliği olan bireyler, aynı gelişim dönemindeki normal gelişim gösteren diğer bireyler ile benzer performans göstermektedirler (Akdemir, 2019).

Orta düzeyde zihinsel yetersizliği olan bireyler fiziksel değişim boyutunda gecikmiş olarak görülebilir ve daha fazla desteğe ihtiyaç duyabilirlerken, ağır düzeyde zihinsel yetersizliği olan bireylerin bütün gelişim alanlarında geride olduğu ve yoğun desteğe ihtiyacı olduğu görülmektedir (Mccabe, 1993).

Zihinsel yetersizliği olan bireylerin benlik algılarının incelendiği bir araştırmada bireylerin benlik algılarının normal gelişim gösteren bireylerden oldukça düşük olduğu görülmüştür (Atlan, 2019). (Ekleme: Bu çalışma benim çalışmam. Bu çalışmayı yaparken, görüşme yaptığım bireylerin oturuşundan, yürüyüşüne kadar benlik algılarını gösterir birçok ipucu aldım. Bu nedenle ergenlik dönemi, öncesi ve sonrasında bol bol benlik saygısını arttıracak etkinliklerde bulunulması gerektiğini fark ettim. O dönemden bu yana bu konuda birlikte çalıştığım bireylere ve ailelerine rehberlik ediyorum.)

Benlik algısının ergenlik dönemindeki önemi düşünüldüğünde, zihinsel yetersizliği olan bireylerin fiziksel ve duygusal değişimleri algılama ve kabul etme şekillerinin olumsuz etkileneceği düşünülebilir. Aynı çalışmada genel yaşam doyumu puanları ve bütün alt ölçeklerde düşük puan aldıkları görülmüştür (Atlan, 2019).

Çevreden gelen mesajların önemli yer tuttuğu, arkadaşlardan alınan şekillendirici dönütlerin davranışları önemli ölçüde etkilediği ergenlik döneminde, zihinsel yetersizliği olan bireylerin olumsuz algı ile sürece başlaması ergenlik sonrasını da olumsuz yönde etkileyecektir. Burada, zihinsel yetersizliği olan bireylerin ilerleyen dönemde gerek benlik algısını gerekse sağlıklarını olumlu yönde etkilemek için fiziksel aktiviteye yönlendirmek doğru bir adım olabilir (Yanardağ ve ark., 2013).

Fiziksel aktivitenin hem fiziksel sağlamlık ve iyi oluş hem de duygusal sağlık için olumlu olduğu düşünüldüğünde, erken dönemde fiziksel aktivite alışkanlığı kazanmış zihinsel yetersizliği olan bireylerin ergenlik dönemini daha sağlıklı geçirecekleri öngörülebilir.

Sonuç: Bu yazıdan, zihinsel yetersizliği olan bireylerin ergenlik öncesi düzenli spor alışkanlığının olmasının ergenlik dönemini daha sağlıklı geçirmeleri ve yetişkinliğe daha sağlıklı geçiş yapmaları için önemli olduğu sonucuna varabiliriz.

Umarım fikir veren bir yazı olmuştur. Görüşmek üzere.


Kaynakça:

  1. Akdemir, B. (2019). Ergenlik Dönemindeki Zihin Yetersizliği Olan Bireylerin Cinsellik Eğitimi. D. Gücen (Edt.) Zihinsel Yetersizliği Olan Bireylere Yönelik Kapsamlı Cinsellik Eğitimi. s. (131-149) içinde. Eğiten Kitap.

  2. Mccabe, M.P., (1993). Sex Education Programs for People With Mental Retardation. Mental Retardation, 31(6), 375-387.

  3. Atlan, N. (2019). Ortaokula Devam Eden Kaynaştırma Öğrencilerinin Yaşam Doyumları, Aile İşlevleri ve Kaynaştırma Hakkındaki Görüşlerinin İncelenmesi. (Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi).

  4. Yanardağ, M., Arıkan, H., Yılmaz, İ., & Konukman, F. (2013). Physical Fitness Levels Of Young Adults With And Without İntellectual Disability. Kinesiology (45,2). 233-240.

18 Ocak 2022 Salı

Özel Gereksinimli Bireylerde Ergenlik Dönemi Yazı Dizisi -2

Ergenlik dönemi yazı dizimin ikinci yazısından merhaba. Şimdiden iyi okumalar.

Ergenlik konusu altında incelenmesi gereken bir diğer konu da istismardır. Özel gereksinimli bireylerin cinselliklerini fark etmelerinin ardından artan ilgileriyle birlikte istismara açık olabilmektedirler (Bilge ve Baykal, 2010; Gönener, 2010). İstismara açık olunmasının sebebleri şu şekilde listelenebilir:

  • Özel gereksinimli bireylerin hormonal olarak gelişimleri ve cinsel aktiviteleri, normal gelişim gösteren bireyler ile aynıdır. Bu da cinselliğe olan ilginin artmasına sebep olmaktadır. Bu ilgi artışı ile oluşan merak, özel gereksinimli bireyleri istismara açık hale getirmektedir (Cangöl, Karaca ve Aslan, 2013).
  • Dil ve konuşma becerilerindeki yetersizlikler hem istismardan korunma hem de sonrasında yardım isteme, haberdar etme gibi becerilerin sergilenmesini olumsuz yönde etkilemektedir  (Browne ve Mcmanus, 2010).
  • Cinselliğin fark edilmesi ile istismar sonrasında alınan uyaranların, davranışı pekiştirebileceği ve tekrarlama isteğine neden olabileceği sebebiyle; istismara açık olma durumunu artacağı düşünülmektedir (Bilge ve Baykal, 2010).
  • Uygun olmayan cinsel davranışlar da özel gereksinimli bireyleri istismara açık hale getirmektedir (Madi, 2016).
Özel gereksinimli ergenlerin istismardan korunması için, uzmanların ve ailelerin uygulayabilecekleri çalışmalar söz konusudur. Tutarlı, net ve öğrenmenin bütün aşamaları (edinim, akıcılık, kalıcılık ve genelleme) dahil edildiğinde, özel gereksinimli bireylerin yaşam kalitelerini arttıracak nitelikteki bu uygulamalar, şu şekilde listelenebilir:
  • Yaşamın ilk yıllarından itibaren mahremiyet eğitimi verilmeli ve aile mahremiyet kuralları çerçevesinde bireyin özbakımını karşılamalıdır.
  • Bireyin performansına uygun olarak cinsel gelişim becerileri desteklenmek üzere bireyselleştirilmiş eğitim programlarına eklenmelidir.
  • Güvenlik becerileri, bireylerin yaş ve performanslarına uygun olarak desteklenmek üzere bireyselleştirilmiş eğitim programlarına eklenmelidir.
  • Bireylere, gelişim görevlerine uygun olarak özbakım becerilerinin öğretilmesi öncelikli hale getirilmelidir. Özbakım becerilerini edinen birey daha az edilgen olarak birçok beceriyi kendi kendine yerine getireceğinden, korunması da daha kolay olacaktır.
  • Birey ile yaşamının ilk yıllarından itibaren güven ilişkisi kurulmalı ve bireyin yardım istemek için, bakım veren kişi ya da ebeveyni ile arasında soru işareti kalmaması sağlanmalıdır.
  • Toplumun cinsellik, mahremiyet, özgürlük ve her anlamda eşitlik gibi konularda eğitilmesi ve daha sağlıklı bakış açısına sahip olması sağlanmalıdır. Özel gereksinimli bireylere dini atıflarla acınarak “dokunulmaması” gerektiği değil; her bireyin biricik ve değerli, dokunulmaz olduğu algısı verilmelidir.
  • Bu çalışmalar okul, aile ve toplum katkısı ile anlamlı ve gerçekçi olabilecek, işlevsel çalışmalardır. Bu konuda toplumun her bir ferdi üzerine düşen insanlık ve vatandaşlık görevini yerine getirdiğinde; özel gereksinimli olsun olmasın her bireyin güvende yaşayacağı bir toplum inşa edilebilecektir.
Umarım fikir veren bir yazı olmuştur.

Görüşmek üzere.

23 Kasım 2021 Salı

Özel Gereksinimli Bireylerde Ergenlik Yazı Dizisi - 1

Merhaba. Yeni bir yazı dizisinin heyecanı ile buradayım. Özel gereksinimli bireylerin ergenlik süreçleri hakkında hem ailelere hem profesyonellere kolaylık sağlayacak bir paylaşım yapma niyetindeyim. Umarım fikir veren bir dizi olur.

Özel gereksinimli bireyler aynı sırayı farklı hızda yaşarlar. Bu, bütün gelişim dönemleri için geçerlidir. Özel gereksinimli bireyler ergenlik dönemine erken, geç ya da beklenen zamanda girebilirler. Ergenlik dönemi daha kısa, uzun ya da beklenilen süre kadar olabilir. Ergenlik döneminin bitip genç yetişkinliğin başladığı dönem erken, geç ya da beklenen zamanda olabilir. Yukarıda bahsedilen çevresel ve genetik faktörler ile süreçte değişiklik görülebilir. Doktorların muayeneleri ve çocuk gelişimcilerin gelişim takibi ile bireyin ergenlik süreciyle ilgili bilgi toplanabilir ve süreç bu bilgiler ışığında şekillendirilebilir.

Burada önemli olan, özel gereksinimli bireyin ergenliğe uyumu için gereken becerileri edinip edinmediğidir. Ergenlik döneminde özbakım becerileri yetersizliği, birçok beceride performans yetersizliği, kendini kontrol yetersizliği, becerilerdeki akıcılık yetersizliği, öz denetim yetersizliği, olumlu benlik algısının olmaması (Ergenekon, 2012) ergenlik döneminde desteğe ihtiyaç duyulmasına sebep olabilir. Bu nedenle ergenlik dönemi öncesi ve sırasında, bu alanlarda destek eğitim yoğun şekilde verilmeli ve aile rehberliği sürecinde bu konulara ağırlık verilmelidir.

Ergenlik döneminde özel gereksinimli bireylerin yaşadığı farklılıklar, birçok çalışmada incelenmiş ve ortaya konmuştur. İlerleyen paragraflarda bu çalışmalar paylaşılacak ve uygulayıcılar için çıkarımlar yapılacaktır.

Özel gereksinimli bireylerin ergenlik dönemine girmesi ile birlikte uygun olmayan cinsel davranış edinmeleri ihtimali oluşur (Madi, 2016). Özel gereksinimli bireylerin cinselliklerini keşfetmeleri, bu becerileri uygun olan şekilde sergilemeleri, ergenlik dönemi gelişim görevlerini yerine getirmeleri konusunda desteğe ihtiyaçları olabilir. Bu nedenle bu dönemde cinsel davranışların ediniminin takibi ve desteği önem kazanmaktadır.

Cinsel eğitime ulaşımda, sadece özel gereksinimli bireyler için değil, bütün bireyler için yetersizlik söz konusudur. Ancak özel gereksinimli bireylerin cinsel eğitime ulaşımında eşitsizlik söz konusudur (Finlay ve diğerleri, 2015). Özel gereksinimli bireylerin eğitimlerinden sorumlu olan uzmanların lisans eğitimlerinde cinsel gelişim ve eğitimi konusu yeni yeni alan bulmaktadır ve MEB’in önerdiği destek eğitim programlarında bu alana ilişkin hedefler yer almamaktadır. Bu nedenle özel gereksinimli bireylerin ergenlik becerilerinin desteklenmesi uzmanların inisiyatifinde olduğu görülmektedir. Sıklıkla, ailelerin akademik becerilere odaklanması sebebiyle, bu beceriler oldukça geride kalmaktadır. Özel gereksinimli bireylerle çalışan uzmanların bu konuda kendilerini geliştirmek için güçlü adımlar atması gerekmektedir.

Özel gereksinimli bireylerin, ergenlik dönemi için gereken ve birçok dil ve anlama becerisi gerektiren açıklamalar için yeterli dil gelişimin sıklıkla ya yoktur ya da yetersizdir (Finlay ve diğerleri, 2015). Birçok farklı kaynakta, farklı özel gereksinim türlerinde ve şiddetlerinde, dil ve konuşma alanında yetersizlik olduğu ortaya konmuştur (Çiftçi Tekinarslan, 2008; Sarı, 2008; Sucuoğlu, 2010). Yalnızca görme yetersizliği olan bireylerin yaşıtlarından çok farklı olmayan dil gelişim süreçleri mevcuttur (Gürsel, 2008). Bu bilgi görme yetersizliğinin incelendiği başlıkta ayrıca ele alınacaktır. Ergenlik sürecinde olan normal gelişim gösteren bireylerin dili yetkin şekilde kullandığı düşünüldüğünde; bu süreçte özel gereksinimli bireylerin nihai hedefi dili yetkin şekilde kullanmak olmalıdır. Dili kullanımdaki yetkinlik arttıkça ergenlikle ilgili çoğu açıklamayı anlama, kendi duygularını ifade etme, yaşanan farklılığı anlamlandırabilme gibi beceriler de beraberinde gelecektir. Ancak konuşma becerileri sınırlı olan, ifade edici dil becerileri olmayan bireyler için bu durum daha farklı olacaktır. Özel gereksinimli bireylerle yaşamlarının ilk yıllarından, tanı almasının hemen ardından yoğun olarak dil ve iletişim becerilerinin desteklenmesi, ergenlik dönemine gelindiğinde daha konforlu bir sürecin yaşanmasını sağlayabilir. Bu alanda çalışan uzmanların, daha ilk yıllardan, öngörü ile bu adımları atması ve planlama yapması yerinde olacaktır.

Soyut bir kavram olan zamanın yönetimi, ergenlik döneminde edinilmesi gerekirken (Eldeklioğlu, 2008) soyut kavram ediniminde zorlanan özel gereksinimli bireyler bu beceriyi ya edinemez ya da yönetimde zorlanır. Bu da beraberinde birçok olumsuz durumu getirebilmektedir. Sorumluluklarını zamanında yerine getirme, özbakımını sağlığını tehlikeye atmayacak sıklıkta yerine getirebilme gibi beceriler için zaman yönetimi oldukça önemlidir. Burada atılacak en işlevsel adım, zamanı somutlaştırmak olacaktır. Takvim, kum saati, hatırlatıcı, alarm, saat, etkinlik çizelgesi, çetele, akıllı telefon gibi araçlarla zaman, somut hale getirilebilir. Böylece özel gereksinimli bireyin zamanı algılama ve yönetme becerileri kolaylıkla desteklenmiş olacaktır.

Gereksinimin şiddetine göre bireylerin ergenlik döneminde sergilemeleri gereken gelişim görevlerini edinme performansı değişmektedir (Mccabe, 1993). Bu bilgiden; daha ağır seyreden yetersizliklerde daha yoğun desteğe ihtiyaç olduğu sonucu çıkarılabilmektedir. Yetersizliğin türü ne olursa olsun şiddeti arttıkça ergenlikte meydana gelen fiziksel ve duygusal değişimlere uyum zorlaşmaktadır. Normal gelişim gösteren bireylerde de yaşanabilen bu zorlanım süreci, sürece anlam veremeyen ve farklılıkları yordayamayan ya da anlamlandıramayan özel gereksinimli bireyler için daha zorlayıcı olabilmektedir. Örneğin hafif düzeyde zihinsel yetersizliği olan bir birey kısmen de olsa bedenindeki farklılaşmayı anlamlandırabildiği için daha az zorlanacakken, ağır düzeyde zihinsel yetersizliği olan bir birey bedenindeki değişimleri sadece bakım aldığı anlarda yaşanan farklılıklar seviyesinde fark edeceğinden bakımı reddetme, bakımın yoğunluğunu farklılaştırma, bakım verene karşı gelme gibi davranışlar gösterebilecektir. Burada, özel gereksinimli bireyler ile çalışan uzmanların sıklıkla ergenlik döneminde olabilecek fiziksel ve duygusal değişimler ile ilgili aileyi ve bireyi bilgilendirmesi önemli olabilir.

Özel gereksinimli bireyler ergenlik dönemlerinde ek psikolojik bozukluklar ile mücadele etmek durumunda kalabilmektedir (Erermiş ve diğerleri, 2016). Burada bahsedilen bütün farklılıklar, farklılığı fark etsin etmesin bütün özel gereksinimli bireyler için stres kaynağı oluşturmaktadır. Bu stres kaynakları özel gereksinimli bireylerin psikolojik olarak zorlanımına sebebiyet verebilir. Ergenlik döneminde saldırganlık, hırçınlık, kaba davranışlar, kendini aileden ya da toplumsal gruplardan ayırma, yalnız kalmayı talep etme gibi davranışlar yaşamın akışını bozacak şekilde ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle ergenlik öncesinde psikolojik sağlamlık için adımlar atılarak ergenlik döneminde olası psikolojik bozukluklar önlenebilir ya da şiddeti azaltılabilir.

Özel gereksinimli bireylerin ergenlik döneminde sıklıkla okul uyum becerilerinde sınırlanma olduğu ve bireylerin bu süreçte yalıtılmışlık içine girdiği gözlemlenmektedir (Erermiş ve diğerleri, 2016). Yukarıda da bahsedilen davranış problemleri sebebiyle özel gereksinimli bireyler toplumun çeşitli grupları tarafından dışlanabilmekte, dışlanma olmasa dahi bireyler kendilerini yalnızlaştırabilmektedir. Burada da erken dönemde verilecek sosyal beceri desteği ile ergenlik döneminde olası yalıtılmış ve uyumsuzluk becerilerinin kısmen de olsa önüne geçilebilir.

Gelecek hafta, her bir özel gereksinim için ayrı ayrı ergenlik konusunu incelemeye başlıyoruz. Haftaya görüşmek üzere.

Kaynaklarım:

  1. Ergenekon, Y. (2012). Sosyal Yeterlikle İlişkili Kavramlar ve Sosyal Yeterliğin Bileşenleri. S. Vuran (Ed.), Sosyal Yeterliklerin Geliştirilmesi (s. 15-33) içinde. Vize Akademik.
  2. Madi, B. (2016) Farklı Gelişen Çocuklar. Kulaksızoğlu, A. (Edt.) Otistik ve Zihinsel Engellilerde Cinsel Gelişim ve Sorunları. s. (245-249) içinde. Nobel Akademik Yayıncılık.
  3. Çiftçi Tekinarslan, İ. (2008). Zihinsel Yetersizliği Olan Öğrenciler. İ.H. Diken (Ed.) Özel Eğitime İhtiyaç Duyan Öğrenciler ve Özel Eğitim s.(135-166) içinde. Pegem Akademi.
  4. Sarı, H. (2008). Çoklu Yetersizliği Olan Öğrenciler. İ.H. Diken (Ed.) Özel Eğitime İhtiyaç Duyan Öğrenciler ve Özel Eğitim s.(452-495) içinde. Pegem Akademi.
  5. Sucuoğlu, B. (2010). Zihin engelliler ve eğitimleri. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Özel Eğitim Dergisi, 8(02), 88-90.
  6. Gürsel, O (2008). Görme Yetersizliği Olan Öğrenciler. İ.H. Diken (Ed.) Özel Eğitime İhtiyaç Duyan Öğrenciler ve Özel Eğitim s.(219-248) içinde. Pegem Akademi.
  7. Eldeklioğlu, J. (2008). Ergenlerin Zaman Yönetimi Becerilerinin Kaygı, Yaş ve Cinsiyet Değişkenleri Açısından İncelenmesi. İlköğretim Online, 7(3).
  8. Mccabe, M.P., (1993). Sex Education Programs for People With Mental Retardation. Mental Retardation, 31(6), 375-387.
  9. Erermiş, S., Köse, S., Bildik, T., Özbaran, B., & Aydın, C. (2016). Asperger Bozukluğu İzlem Süreci: Ergenlik Döneminde Yaşanan Sorunlar Bağlamında Beş Olgu Üzerinden Tartışma. Journal of Pediatric Research, 3(2), 91-96.