5 Haziran 2017 Pazartesi

Okullarda Olumlu Davranışsal Destek Programı


Merhabalar. GeYeSe-2017 yazılarımıza kaldığımız yerden devam edelim. Bu hafta Yrd. Doç. Dr. Zehra Atbaşı’nın sunduğu “Olumlu Davranışsal Desteğin Okullarda Uygulanması”nı konu alan seminer kaynak seminerim. İsterseniz başlayalım.
Olumlu Davranışsal Destek nedir, bununla başlayalım. Olumlu Davranışsal Destek problem davranışlara henüz davranış ortaya çıkmadan ya da davranış ortaya çıktıktan sonra yapılan müdahalelerdir. Bu müdahaleler yeni davranışlar öğretilerek problem davranışı önleme ya da söndürme amaçlıdır. Örneğin burnunu karıştıran bir işitme engelli öğrenciye elleri masada bekleme öğretilerek burnunu karıştırma davranışı söndürülebilir. Burada Uygulamalı Davranış Analizi ilkelerinden yararlanılır ve onu temel alır. Ancak bu yazıda olumlu davranış desteğinin bu kanadını değil okullarda nasıl uygulanacağına yönelik rehberlik eden kanadına bakacağız. Olumlu Davranışsal Desteğin ne olduğu ile ilgili küçük bir özet yapmış olduk.
Olumlu Davranışsal Destek Programı’nın okullarda uygulanması ise yine aynı ilkelere dayanan ancak okulun tamamında uygulanan, okulun prensiplerini ve ilkelerini oluşturan bir yöntem. Bütün okulu kapsadığı için burada Uygulamalı Davranış Analizi’nden ayrılır çünkü bireysel değildir. Okuldaki bütün çocukları kapsar ve kaynaştırma öğrencilerinin etiketlenmesini engeller. Böylelikle kaynaştırma uygulaması yapılan okullarda çocukların etiketlenmesini engelleyerek bir müdahale sağlar.
Olumlu Davranışsal Destek Programı’nın okulda uygulanmasının çeşitli özellikleri var. Bunlar:
  • Aileye, öğretmene ve bireye destek vererek yaşamını destekler.
  • Kapsamlıdır.
  • Yaşam boyu sürer.
  • Çevresel geçerliği vardır. Yani doğal ortamda, herhangi bir yapılandırmaya gitmeksizin uygulanır. Kalıcılığı ve genellemesi bu nedenle daha kolaydır.
  • Önlemeye yöneliktir.
  • Çoklu uygulamalar içerir.

Okul genelinde sunulan olumlu davranışsal destekte şu adımlar izlenir:
  1. Öncelikle tüm öğrencilerle kurallar belirlenir ve bu kural belirleme işlemi öğrencilerin fikri alınarak yapıldığından öğrencilerin %85-90’ı bu süreçte olumsuz davranışlardan vazgeçer.
  2. Bu kurallara rağmen sorunlar yaşayan çocuklara ikinci adımda küçük gruplarla ve sosyal beceriler öğretilerek müdahale edilir. Bu aşama da öğrencilerin %7-10’unun olumsuz davranışları önlemiş olur.
  3. Bütün bu önleyici yaklaşımlara rağmen hala sorunlar devam ediyorsa bireysel müdahale gereken son aşamaya geçilir. Bu aşamaya öğrencilerin %3-5’i gelmektedir.

Bütün bu süreç boyunca veli, öğrenci, okul personeli ve çevre işbirliği içerisinde olmalıdır. Burada kaynaştırma öğrencisi olan/olmayan diye herhangi bir ayrım yapılmaksızın bütün öğrencilere yönelik bir önleyici program söz konusu olduğundan kaynaştırmanın ruhu pekiştirilmiş olacaktır. Kaynaştırma öğrencileri etiketlemeden uzak ve daha eşit bir ortamda eğitim alacaklardır.
Yapılan çalışmalarda ikincil müdahale (yani müdahalenin ikinci basamağını) gerektiren çocukların kaynaştırma öğrencisi olan ve olmayan durumuna bakıldığında aralarında herhangi bir fark olmadığı gözlemlenmiştir. Bu üçüncül müdahale için de söz konusudur. Yani sınıf öğretmenlerinin genel bir önyargısı olarak “Kaynaştırma öğrencisi problem davranışlarla doludur!” cümlesi bu çalışmaların sonuçları ile yıkılmış olmaktadır.
Bu konuda daha ayrıntılı bilgi almak, yöneticisi olduğunuz kurumda olumlu davranışsal desteğin uygulanmasını talep etmek, çalıştığınız kurumun yönetimine böyle bir programı önermek ya da çocuğunuzun okulunda böyle bir uygulama görmek istiyorsanız Zehra Hoca’mın seve seve size rehberlik edeceğine eminim.

Umarım sizler için yararlı ve kullanışlı bir yazı olmuştur. Şimdiden kolaylıklar diliyorum. Sevgiler.

2 yorum:

  1. Merhabalar
    Yeni keşfettiğim bi blog oldunuz. Genel olarak bi inceleme fırsatım oldu. Ne kadar yararlı başlıklar ele almışsınız. Gerçekten derine inerek incelediğimde öğreneceğim çok şey var.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Görüşlerinizi, önerilerinizi sabırsızlıkla bekliyorum. İyi okumalar.

      Sil