Merhabalar. GeYeSe-2017 yazılarımıza kaldığımız yerden devam
edelim. Bu hafta Yrd. Doç. Dr. Zehra Atbaşı’nın sunduğu “Olumlu Davranışsal
Desteğin Okullarda Uygulanması”nı konu alan seminer kaynak seminerim.
İsterseniz başlayalım.
Olumlu Davranışsal Destek nedir, bununla başlayalım. Olumlu
Davranışsal Destek problem davranışlara henüz davranış ortaya çıkmadan ya da
davranış ortaya çıktıktan sonra yapılan müdahalelerdir. Bu müdahaleler yeni
davranışlar öğretilerek problem davranışı önleme ya da söndürme amaçlıdır.
Örneğin burnunu karıştıran bir işitme engelli öğrenciye elleri masada bekleme
öğretilerek burnunu karıştırma davranışı söndürülebilir. Burada Uygulamalı
Davranış Analizi ilkelerinden yararlanılır ve onu temel alır. Ancak bu yazıda
olumlu davranış desteğinin bu kanadını değil okullarda nasıl uygulanacağına
yönelik rehberlik eden kanadına bakacağız. Olumlu Davranışsal Desteğin ne
olduğu ile ilgili küçük bir özet yapmış olduk.
Olumlu Davranışsal Destek Programı’nın okullarda uygulanması
ise yine aynı ilkelere dayanan ancak okulun tamamında uygulanan, okulun
prensiplerini ve ilkelerini oluşturan bir yöntem. Bütün okulu kapsadığı için
burada Uygulamalı Davranış Analizi’nden ayrılır çünkü bireysel değildir.
Okuldaki bütün çocukları kapsar ve kaynaştırma öğrencilerinin etiketlenmesini
engeller. Böylelikle kaynaştırma uygulaması yapılan okullarda çocukların
etiketlenmesini engelleyerek bir müdahale sağlar.
Olumlu Davranışsal Destek Programı’nın okulda uygulanmasının
çeşitli özellikleri var. Bunlar:
- Aileye, öğretmene ve bireye destek vererek yaşamını destekler.
- Kapsamlıdır.
- Yaşam boyu sürer.
- Çevresel geçerliği vardır. Yani doğal ortamda, herhangi bir yapılandırmaya gitmeksizin uygulanır. Kalıcılığı ve genellemesi bu nedenle daha kolaydır.
- Önlemeye yöneliktir.
- Çoklu uygulamalar içerir.
Okul genelinde sunulan olumlu davranışsal destekte şu
adımlar izlenir:
- Öncelikle tüm öğrencilerle kurallar belirlenir ve bu kural belirleme işlemi öğrencilerin fikri alınarak yapıldığından öğrencilerin %85-90’ı bu süreçte olumsuz davranışlardan vazgeçer.
- Bu kurallara rağmen sorunlar yaşayan çocuklara ikinci adımda küçük gruplarla ve sosyal beceriler öğretilerek müdahale edilir. Bu aşama da öğrencilerin %7-10’unun olumsuz davranışları önlemiş olur.
- Bütün bu önleyici yaklaşımlara rağmen hala sorunlar devam ediyorsa bireysel müdahale gereken son aşamaya geçilir. Bu aşamaya öğrencilerin %3-5’i gelmektedir.
Bütün bu süreç boyunca veli, öğrenci, okul personeli ve
çevre işbirliği içerisinde olmalıdır. Burada kaynaştırma öğrencisi olan/olmayan
diye herhangi bir ayrım yapılmaksızın bütün öğrencilere yönelik bir önleyici
program söz konusu olduğundan kaynaştırmanın ruhu pekiştirilmiş olacaktır.
Kaynaştırma öğrencileri etiketlemeden uzak ve daha eşit bir ortamda eğitim
alacaklardır.
Yapılan çalışmalarda ikincil müdahale (yani müdahalenin ikinci basamağını) gerektiren çocukların
kaynaştırma öğrencisi olan ve olmayan durumuna bakıldığında aralarında herhangi
bir fark olmadığı gözlemlenmiştir. Bu üçüncül müdahale için de söz konusudur.
Yani sınıf öğretmenlerinin genel bir önyargısı olarak “Kaynaştırma öğrencisi
problem davranışlarla doludur!” cümlesi bu çalışmaların sonuçları ile yıkılmış
olmaktadır.
Bu konuda daha ayrıntılı bilgi almak, yöneticisi olduğunuz
kurumda olumlu davranışsal desteğin uygulanmasını talep etmek, çalıştığınız kurumun
yönetimine böyle bir programı önermek ya da çocuğunuzun okulunda böyle bir
uygulama görmek istiyorsanız Zehra Hoca’mın seve seve size rehberlik edeceğine
eminim.
Umarım sizler için yararlı ve kullanışlı bir yazı olmuştur.
Şimdiden kolaylıklar diliyorum. Sevgiler.
Merhabalar
YanıtlaSilYeni keşfettiğim bi blog oldunuz. Genel olarak bi inceleme fırsatım oldu. Ne kadar yararlı başlıklar ele almışsınız. Gerçekten derine inerek incelediğimde öğreneceğim çok şey var.
Çok teşekkür ederim. Görüşlerinizi, önerilerinizi sabırsızlıkla bekliyorum. İyi okumalar.
Sil