26 Eylül 2016 Pazartesi

Olumlu Davranışsal Destek Nedir?



(Görseldeki kitap bu yazıdaki tek kaynak kitabım. Ayrıntılı bilgi için Şerife Yücesoy Özkan hocamızın bu kitabını edinmeniz değerli bir tercih olacaktır.)

Özel gereksinimli olsun olmasın hepimizin çocuklarının ya da öğrencilerinin olumsuz davranışları vardır. Tırnak yeme, burun karıştırma, yerinde sallanma, arkadaşının saçını çekme gibi davranışları genel ifade ile problem davranış olarak nitelendirebilir.

Peki problem davranış nedir?
Problem davranış; öğrencinizin ya da çocuğunuzun öğrenmesini olumsuz yönde etkileyen, kendisine ve çevresine zarar vermesine sebep olan davranışlardır diyebiliriz kabaca. Yani; problem davranış çocuğumuzda hoşumuza gitmeyen ya da olmasını istemediğimiz özelliklerden ziyade onun öğrenme yaşantıları ya da bağımsız yaşam becerileri ile ilgili bir konu. (Davranış problemi ise psikolojik bir boyuttur, problem davranıştan farklıdır. Dürtüseldir ve farkında olmadan yapılır. Davranış problemine bir öğretmen müdahale edemez, bu bir psikolojik danışmanın ya da psikologun işidir. Bu konuda ayrıca bir yazı yazarak davranış problemi ile problem davranışı ayırmak yerinde olacak gibi. O zaman şöyle diyelim: Bu başka bir yazının konusu.)

Bu problem davranışlarla evde nasıl baş edebilirim? Cevabımız çok basit. Tutarlı olarak. Bu tutarlılığı olumlu davranışsal destek vererek daha rahat kullanabilirsiniz.

Olumlu davranışsal destek nedir? İstenmeyen davranışın oluşmasını engelleyecek ya da istenmeyen davranışa sebep olan davranışın tam tersi davranış sergilemesini sağlayacak davranışların öğretimine dayalı bir müdahale yöntemidir. Yani televizyon izlerken tırnak yiyen birine örgü örmeyi önermek aslında bir olumlu davranışsal destektir. Ya da her okuldan dönüşünde okuldan başka bir arkadaşının kalemiyle gelen bir öğrenciye kendi kaleminin işaretini ve onun kendi kalemi olduğunu öğretmek bir olumlu davranışsal destektir.

Olumlu davranışsal destek diğer yöntemlere göre daha kullanışlı, kalıcı ve etik çözümler sunar. Benim en yoğun kullandığım yöntem budur. Yeni bir davranış öğretirken bir yandan da problem davranışları söndürmek oldukça keyifli bir süreç.

İsterseniz olumlu davranışsal destek sürecini, daha anlaşılır olması için basamaklandıralım:
  1. Problem davranışın ne olduğunu bulun ve net bir ifade ile ortaya koyun. ("Kızım tuvalete her gittiğinde elini klozete sokuyor." "Oğlum bir saat içerisinde 24 kez burnu ile oynuyor." gibi.)
  2. Problem davranışın sebebini bulun. Genelde problem davranışlar bir şeyleri elde etmek ya da bir şeylerden kaçınmak için kullanılır. Bu sebebi bulmak en önemli basamak. ("Kızımın klozete elini sokmasının sebebi suyla oynamayı sevmesi." "Oğlumun burnunu karıştırmasının sebebi burnu aktığı zaman burnunu silmeyi bilmiyor olması.)
  3. Problem davranışın amacına paralel olarak o amaca ulaşmasını sağlayacak olumlu bir davranış bulun. Amaca ulaşması için kabul edilebilir bir davranış saptayın. ("Kızımın klozetteki suyla oynamasını engellemek için her tuvalet sonrası onunla suya temas etmesini sağlayan oyunlar oynayabilirim. Kızımla klozetteki su dışındaki kurallara uygun sularla oynama çalışabilirim." "Oğluma burnunu silmeyi öğretebilirim.")
  4. Bu davranışı edinmesi için model olun. Bu model olma aşamasında ise her zaman tutarlı olun. Bir şey evetse her zaman evet, hayırsa her zaman hayır olmalıdır. Bu tutarlılık öğrenme hızını arttıracaktır.
Aslında bütün bu basamaklar çocuğunuzun okulunda öğretmeni tarafından kullanılan basamaklardır. Siz ailelere düşen en büyük görev öğretmenin derste verdiği olumlu davranış öğretimini evde en güzel ve tutarlı şekilde devam ettirmektir.
İsterseniz bir örnekle yazımı bitireyim:

A. 10 yaşında orta derecede zihinsel engeli bulunan bir öğrencidir. Gittiği eğitim uygulama okulunda kalabalık bir sınıfta olması ve 7 kişilik kalabalık bir ailede olması sebebiyle, dil becerilerini kullanmayıp saçlarını çekerek ilgi çekmek istemektedir.
Burada problem davranış saçlarını çekmek ve amacı ise ilgili elde etmektir. Burada ilgi çekmesini sağlayacak kabul edilebilir bir davranışı öğrenmeye ihtiyacı vardır. Bu davranış da annenin ya da öğretmenin (O an otorite kim ise) yanına gidip elini tutmak olarak belirlenebilir.
Öğretmen her saç çekme davranışı gösterdiğinde fırsat öğretimi ile yanına gelmesini ve elini tutmasını, ilgi almasını sağlar. Evde de anne saç çekme davranışını görmezden gelerek ilgi istediği zaman elini tutmasını sağlar. Her zaman tutarlı olur. "Artık canıma tak etti yeter!" diyerek saçını çektiği rastgele bir zamanda bu konuda onu azarlamaz ya da bu konuyla ilgili konuşmaz. Tamamen sürece odaklı olur ve davranışın öğrenimiyle problem davranışın sönmesini bekler.

Aslında üstesinden gelinmez sanılan problem davranışlar tutarlı olunduğunda çok çabuk sönebilir. Yeter ki okullarda verilen eğitimleri evde destekleyici etkinliklerle devam ettirebilelim.

Umarım siz değerli velilerimiz için kullanışlı bir yazı olmuştur. Soru, öneri ve görüşlerinize her zaman açığım. Şimdiden kolaylıklar ve iyi çalışmalar. Sevgiler.

19 Eylül 2016 Pazartesi

Özel Gereksinimli Bireylerde Ev Ödevi



Yepyeni bir dönem bugün başladı. Milyonlarca öğrenciyi ve ailelerini etkileyen bu yenilik, hepimize güzellikler getirsin. Bu dönem, diğer dönemlerin temelini oluşturan sağlam bir dönem olsun ve hep güzel hatırlansın.
Yeni bir eğitim-öğretim yılına başlamışken okulumda en çok soru işareti ile karşılaştığım duruma bir açıklık getirmek istedim: Ödevler kimin?
Öncelikle ödevin ne olduğunu bir anlayalım. Ödev; çocuklarımızın okulda öğrendiklerini evde tekrar etmek, denemek ve genellemek için fırsatlar elde etmesini sağlayan küçük küçük sorumluluklardır. Örneğin öğretmeni ile eldeli çarpma yapan, hafif zihinsel engeli olan H. evde de bunu çalışarak tekrar etmiş olur ve bir sonraki derse unutmadan gelir. Okulda öğretmeni ile ütü yapma becerisini çalışan ağır zihinsel engelli O. evde babasıyla bu beceriyi deneyip beceri genellemesi alabilir. Ödevi sadece kağıt ve kalemle yapılan bir şey olarak görmemeli, hele ki özel eğitimde.

Ödev konusunu ödev farkındalığı olan ve olmayan öğrenciler olarak çalışmamız daha doğru olacaktır. Örneğin ağır zihinsel engeli olan, öğrenmeye hazırlık becerileri olmayan öğrenciler için ödev ailelere verilip aile kontrolünde olan bir durumdur. Ancak farkındalığı yüksek, ödevin kendine verildiğinin farkında olan çocuklar için ise ödev kendi kontrollerinde olmalıdır. Burada yine bireysel farklılıklara göre hem aile hem de öğretmen üslubunu uyarlamalıdır.

İsterseniz öncelikle ödev farkındalığı olan çocuklarımızın ev ödevini yapma alışkanlığını kazanmasını nasıl sağlayabileceğimizi maddelendirelim.

  • Öncelikle unutmayın, ödevler sizin değil çocuğunuzun ödevi. Ödev yapması gerektiğini hatırlatmak dışında yapabileceğiniz hiçbir şey yok.
  • Ödev ya da ders saatleri oluşturarak bu saatlere evdeki herkesin uymasını sağlayabilirsiniz. Ödev saatinde evde çocukların ilgisini çekecek, daha cazip gelecek durumların olmaması gerekir. Örneğin eğlenceli bir misafir sohbeti, heyecanla beklenen bir dizi, babanın telefonda oynadığı bir oyun vs.
  • Ödev saatinde diğer aile bireyleri de kitap, gazete vesaire okuyarak çocuklarınıza farklı bir beceride model olabilirler: Kitap okuma alışkanlığı. Hem bu süreçte evdeki sessizlik ödeve dikkati arttırır hem de ödev yapmamak için bahaneler oluşmaz.
  • Ödev saati beraber belirlenmelidir. Fazla değişme ihtimali olmayan, olağanüstü durumlardan fazla etkilenmeyen, çocuğunuzun enerjisinin müsait olduğu zamanlar tercih edilebilir. Çok geç ya da okuldan hemen sonra, dinlenmeden olmaması mühimdir.
  • Ödev saati için ayrılacak süreyi çocuğunuzun yaşına göre belirleyebilirsiniz. Bu konuda öğretmenlerinize de danışabilirsiniz.
  • Ödev saatinden önce yardım istediği zaman yardım edebileceğinizi ancak bunun dışında müdahale edemeyeceğinizi belirtmelisiniz.
  • Eğer çocuğunuz henüz tam olarak bağımsız çalışma becerisine sahip değilse süreç boyunca yanında kalabilir, öğretmeninizin yönlendirmesi ile ödevi konusunda rehberlik edebilirsiniz.
  • Ödev saatine uymama durumunda ödev saatini hatırlatıp kitabınızı elinize aldığınızda, bir de üzerine evdeki bütün elektronik cihazları kararlı bir şekilde kapatırsanız evi, ödeve hazır hale getirmiş olursunuz. (Kararlı şekilde televizyon nasıl kapatılır? Saat başlayınca televizyon, ev ahalisi bilgilendirilerek kapatılır. Açılma saati söylenir ve süreçte kimse televizyona ya da diğer elektronik cihazlara dokunmaz. Buna evdeki bütün yetişkinler de dahil edilmelidir.) Kural olarak ödev saatinde elektronik cihazların açık olmaması getirilirse işiniz kolaylaşır.
  • Kural koyarken motivasyon yüksek olduğundan, kuralları bu şekilde belirlemek zor olmayacaktır.
  • İlk etapta her ödev saatinden sonra küçük küçük ödüller verebilirsiniz. Sonra yavaş yavaş bu ödülleri çekip günlük bir davranış olarak ödev rutinini oluşturabilirsiniz.
  • Eğer ödev süresi dolduğu halde ödevini yapmazsa bunun, onun sorumluluğu olduğunu, kendinizin bu konuda bir şey yapamayacağınızı, yarın öğretmenine ödevini neden yapmadığını kendisinin açıklaması gerektiğini anlatın. Ertesi gün öğretmenine çocuğunuzun yanında "Biz ödevimizi yapmadık!" demek yerine ödev konusunu açmayın. Ya okula gitmeden önce telefonda ya da çocuğunuzun duymayacağı bir yerde öğretmene ödevini yapmadığını söyleyebilirsiniz. Burada çocuğunuz kendi davranışının sonucunu yine kendi karşılamalıdır. Böylece sorumluluk, özdenetim gibi beceriler edinmiş olur.
  • Bir üst maddede ihmal edilmemesi gereken konu suçluluk duygusu uyandırmamaktır. "Gör bak öğretmen yarın ne diyecek! Sen yarın görürsün! Seni öğretmenine söyleyeceğim." gibi tehditler süreci darmadağın eder. Sakin bir şekilde sorumluluğunu hatırlatıp konuyu kapatmak ve bir daha hiç açmamak en doğrusudur. Bırakın, ertesi gün okulda kendisi yüzleşsin sorumluluklarıyla 
  • Ödevi yapmadığında sakin olun ve bunun sizin sorumluluğunuz olmadığını hatırlayın.


Eğer çocuğunuzun zihinsel performansı öğretmenin verdiği ödevin farkında olamayacak durumdaysa ya da ödev doğrudan size verildiyse uygulamanız gerekenler daha basit şeyler:
  • Ödevleri tam olarak anlamadan öğretmeninizin yanından ayrılmayın. Gerekirse öğretmeninizden uygulamasını rica edip onu izleyin.
  • Ödevi yapamadığınızda devamsızlık yapmak yerine (Ağır bir ödev alan velilerin ertesi hafta seanslara gelmediği gözlemlenmektedir.) derse gelip bununla yüzleşin.
  • Velilerin çocuklarına dair aldıkları ödevleri yerine getirme ihtimalinin düşük olduğu, sorumluluklardan kaçtıkları bilimsel çalışmalarla ortaya konmuştur. Bununla yüzleşin, sebeplerini ortaya koyun ve bu durumu hayatınızdan çıkarın. Gerekirse bir aile danışmanından yardım alabilirsiniz. Sürecin daha hızlı son bulmasını sağlayarak size yardımcı olur.
  • Ödev uygulamalarınızı günlük not alın. Karşılaştığınız durumları unutmamak için bir defter tutun. Öğretmeninizle paylaştığınızda süreciniz daha hızlı ilerler.
  • Ödevleriniz eğer günlük rutinler (Örneğin her yemekten önce ve sonra el yıkama çalışma.) içinde değilse ödev saatiniz sabit olsun ve bir ev kuralı olarak uygulansın. Sabit zaman, rutin oluşturur ve ilerleyen dönemde sizi rahatlatır.
  • İlk etapta her ödev saatinden sonra küçük küçük ödüller kullanabilirsiniz. Sonra yavaş yavaş bu ödülleri çekip günlük bir davranış olarak ödev rutinini oluşturabilirsiniz.
  • İhmal edilmemesi gereken konu ödev saatlerinde oluşan otorite ile çocuğunuzun hayatında ikinci bir öğretmen olmamanızdır. Bu konu mühim. Çünkü çocuğunuzun hayatında herkesin yeri farklıdır ve herkese duyduğu his farklıdır. Bunun için ödev zamanında nasıl olmanız gerektiği ile ilgili öğretmeninizden bilgi alabilirsiniz.
  • Ödev saatini tehdit unsuruna dönüştürmeyin. Ödev saatinden önce ve sonra bu süreçle ilgili olumsuz konuşmayın.
Unutmayın ki ödevler, verilen eğitimin evde de devam etmesi için verilir. Özel eğitim 7/24 devam eden bir süreçtir. Haftada sadece 3 saat özel eğitim, 25 saat okul olduğunu düşünürsek geriye kalan bütün bir zaman aile ile geçirilen zamandır. Ödevler bu zamanı da şekillendirir ve kalitesini arttırır. Ödevlerin önemini, ödevlerin düzenli takibinden sonra gelen hızlı ilerleme ile zaten göreceksiniz.
Bu arada kısa bir not: Maalesef eğitim sistemimizde bütün öğretmenler ödevin sadece çocuğun sorumluluğu olduğu düşüncesine sahip değil. Öğretmeninizle konuşarak, fikrini alarak bunu belirleyin ki sonradan kalbiniz kırılmasın.

Umarım bu dönem ödev yapma sorumluluğunu edinmiş çocuklarımızla daha hızlı ilerler ve mucizeler başarırız.
Ve yine umarım bu konuda aydınlatıcı ve kullanışlı bir yazı olmuştur. Soru, görüş ve önerilerinizi her zaman bekliyorum. 
Sevgiler, iyi çalışmalar.

13 Eylül 2016 Salı

Yeni Döneme Özel Gereksinimli Bireylerin Hazırlığı



Merhabalar, bu hafta tatil sonrası açılacak olan okullar için bizim çocuklarımızla neler yapmalıyız, nasıl bir yol izlemeliyiz bunları konuşalım. Ne dersiniz?
Bizim çocuklarımız zaten yaz boyunca, eğer gittiğiniz özel eğitim merkezleri de tatil yapmadıysa, eğitim ve öğretime devam ettiler. Ödevleri eksik olmadı. Yaz boyunca da beyinleri yoruldu. Ancak okul, hayatlarında yoktu. Okuldaki öğretmenleri, uyaranlar, okul servisi yoktu. Bu uyaranlara, bu disipline tekrar adapte olmamız aslında daha kolay. Bu kolaylığı da ihmal etmeden neler yapmamız gerektiğini beraber kararlaştıralım istedim. Okula ne kadar hazır olurlarsa okuldan öyle iyi verim alırlar. (Yazımda henüz okula başlayan tosbalakları ihmal etmedim.)

  1. Çocuğunuzun okul rutininin öğlenci, sabahçı, tam gün olup olmadığını öğrenip ona göre uyku saatlerini düzenleyerek işe başlayabilirsiniz. Büyük yaş grupları için bu sıkıntı olmasa da, okula bu dönem başlayacak olan çocuklar için bu geçiş mühim. Bir hafta önceden biyolojik saatini ayarlamaya başlarsanız sıkıntılarınız biraz olsun azalır. Sabah uykudan mutsuz uyanan bir çocuk yerine, uyanma saatini yadırgamayan mutlu bir çocuk daha iyidir, ne dersiniz?
  2. Her sabah kahvaltı rutinini edinmek mühimdir. Çocuğunuzun kahvaltısız okula gitmemesi, okulda kahvaltı yapması sağlıklı değildir. Kahvaltı rutinini önceden başlatmak yerinde olacaktır. Bütün özbakım ihtiyaçları karşılanmış şekilde okula giden bir çocuk daha başarılı olacaktır.
  3. Çocuğunuzun tuvalet eğitimi yoksa ya da başlamışsanız ve henüz edinmemişse bu konuda öğretmeninize bilgi verin. Tuvalet eğitimi alan bir çocuğun altına bez bağlanmasına izin vermeyin. Tuvalet eğitimi olmayan bir çocuğun (özellikle erkek çocuklarda ve 10 yaş üstünde) altının başka bir kadın tarafından değiştirilmesine izin vermeyin. Bu konuda hassasiyetinizi ortaya koyun, kurallarınıza saygı duyulmasını sağlayın. Gerekirse tuvalet eğitimi tamamlanana dek okula siz de gidin.
  4. Okula yeni başlayacaklar için önceden okulu beraber gezmek, okuldaki her şeyi ve herkesi abartılı ama samimi şekilde sevdiğinizi ve güvendiğinizi çocuğunuza belli etmeniz de mühimdir. Burada çocuk ilk kez kalabalık içinde değil, sizin yanınızda görecek okulunu. Ne etkisi olur demeyin. Mutlaka faydasını göreceksiniz.
  5. Ev kurallarınızı olası okul kurallarına uyumlu hale getirin. Örneğin her akşam ödev saati belirleyip farklı ödevler oluşturup belirlenen saatlerde yapmasını sağlayın. Bu basit bir boyama, ya da bir eşleme çalışması olabilir. Zaten rehabilitasyon merkezinden verilen ödevler bu konuda yardımcı olur. Ev kurallarının okula uyumu, okulda zorlanmasını engeller. Öğlen yemeği saatinde tabağını bitirmesi de bir kural olabilir.
  6. Masada oturma becerisini olabildiğince uzatarak çalışabilirsiniz. Okulda daha uzun süre yerinde oturması gerektiğini hatırlatarak bunun sebebini sunabilirim.
  7. Okul için bir alışveriş yapılacaksa çocuğunuzu da yanınıza alın. Çünkü onun kullanacağı şeyleri alıyorsunuz. Fikrini alın, seçenekler sunun, onun seçtiklerini beğenmeseniz dahi alın. Bu esnada okulda bunları nasıl keyifle kullanacağından bahsedebilir, şanslı olduğunu vurgulayabilirsiniz. Okul açılana dek de çocuğunuzun alışverişten alınan malzemeleri incelemesine izin verin. Bu esnada da okuldan güzel güzel bahsetmeyi unutmayın.
  8. Öğretmeni ile tanışma imkanınız varsa tanışmanız ve çocuğunuzun tanışmasını sağlamanız keyifli olabilir. Ancak bu imkan yoksa şimdiden onunla ve sınıf arkadaşlarıyla ilgili olumlu konuşmalar yapabilirsiniz.
  9. Kitap okuyarak, sosyal öyküler sunarak okula karşı heveslendirebilirsiniz.
  10. Ve tabi aylar öncesinden rehabilitasyon merkezindeki öğretmenlerinizin yapmış olması gereken uyarı: Bütün bir yaz özel eğitim merkezleri hayatınızda olsa da dinlendirici bir tatil geçirmiş olmak. Bu yazı ne kadar verimli geçirdiyseniz, bu döneminiz da öyle verimli geçecektir.
  11. Okul başladıktan sonra öğretmeni ile gün sonu yaptığınız görüşmeler ışığında ya da çocuğunuzdan alacağınız bilgilerle günü pozitif şekilde beraber değerlendirin. Bu rutini okul başlamadan gün sonunda "Günün nasıl geçti?" sorusunu sorarak başlatabilirsiniz.
  12. Okul başladıktan sonra eğer yalnız gidip gelecekse, çocuğunuzu olumlu şekilde acelesiz yolcu etmek ve karşılamak önemlidir. Siz hazır olun ve gergin bir ortam oluşturmaktan kaçının, o zaman çocuğunuz okula daha mutlu gidecektir.
  13. Son ve en değerlisi ise okula gitmek istemeyen çocuğunuza karşı tutarlı ve kararlı olmanızdır. Her sabah okula gideceği algısını ona okul başlamadan vermeniz ve konuşmanız önemlidir. Yukarıda bahsettiğim kitap ve sosyal öyküler size yardımcı olacaktır. Siz bu konuda tutarlı, kararlı olursanız çocuğunuzun alışma süresi de o kadar kısalır. Uzun süren okula tepkilerde bir psikolojik danışmana danışmanız yerinde olacaktır.
Umarım yararlı bir yazı olmuştur hepimiz için. Hepimize güzel bir dönem diliyorum. Umarım çocuklarımız aldıkları eğitimlerden büyük başarılarla ayrılırlar. Şimdiden kolaylıklar diliyorum. İyi çalışmalar. Sevgiler.

5 Eylül 2016 Pazartesi

Tatil İçin Öneriler


Merhabalar. Bildiğiniz üzere haftaya dokuz günlük uzun bir tatile çıkıyoruz ve bu tatil çocuklarımız için yaz tatilinin sonu, ara tatile kadar da bir daha tatil olmayacağının habercisi. Bu yazımda, yaz başında okulumuzda verilen tatil için hazırladığım ancak bu kurban bayramı tatilinde de geçerli olan birkaç önerimi sizinle paylaşmak istedim. Genel olarak tatillerde velilerime çeşitli değişikliklerle, hatırlatma amacıyla sunduğum bir yazım bu. Umarım sizlerin de işine yarar.
...
Bu yazıyı rehabilitasyon merkezlerinde çalışan özel eğitimci arkadaşlarım daha kullanışlı bulacaktır. Tatilden henüz dönen "memur öğretmen" arkadaşlarımız için, zaten öğrencilerini bu tatilden sonra karşılayacakları için, sadece ilerleyen dönemler için fikir olabilir.
...
Her zaman olduğu gibi bu yazıyı kopyalayarak, tarih ve şehir isimlerini değiştirerek, çocuklarınıza göre bireyselleştirerek velilerinize dağıtabilirsiniz. Ben önümüzdeki hafta bunu yapacağım. Tatilin kaliteli geçirilmesi, yeni başlayan dönemin kaliteli geçmesi için oldukça önemli.
O halde yazımızı paylaşalım.
...
Bildiğiniz gibi, okulumuz bir haftalık tatile giriyor. Bu süreç için sizlere ufak önerilerim olacak. Bu tatilin önümüzdeki döneme olumlu yansıması için tatilimizi verimli ve dinlendirici geçirmemiz çok önemli. Bu önerilerle tatilinizin kalitesini arttıracağınıza eminim.

  1. Ankara’dan uzaklaşın. Ailecek ya da ailenin bir bölümü olarak Ankara’dan uzaklaşarak farklı bir yere gitmek her zaman psikolojiye olumlu etkide bulunur. Ankara’daki okul-ev ya da okul-özel eğitim-ev ya da daha başka döngülerde yorduğumuz bünyemiz Ankara’da kolaylıkla dinlenemez. Bu nedenle Ankara’dan uzaklaşmak iyi olacaktır. Farklı ortamlar beynin farklı konularla ilgilenmesini sağlar ve dinlenmesine, öğrenilenlerin zihinde yerli yerine oturup şekillenmesine yardımcı olur.
  2. Gittiğiniz yerleri kalabalık bir şehir değil; sessiz, sakin ve köy-kasaba yaşamı sürdürülen bir yer olarak tercih edin. Kalabalık bir şehir olan Ankara’dan yine kalabalık olan ve betonlarla dolu bir tatil beldesine gitmektense daha yeşil bir yeri tercih etmeniz sizin için daha iyi olacaktır. Yeşilin insan psikolojisine etkisini unutmamak gerekir. Çocuğunuzla beraber yapacağınız doğa yürüyüşleri, sabahları temiz havada yapacağınız kahvaltı dönüşünüzde sapasağlam bir bünye sağlayacak size.
  3. Akraba ziyaretlerinde kurallarınızın sarsılmasına izin vermeyin. Anneanne, dede gibi aile büyüklerinin “Aman olsun. Bu seferlik olsun.” gibi kurallarınızı hiçe sayan söylemlerini lütfen engelleyin. Bu üç haftada sarsılan otoritenin toparlanması daha da uzun sürecektir. Bu süreçte evdeki kurallarınızın sizinle beraber geleceğini çocuğunuza tatil öncesi hatırlatın.
  4. Yıl içerisinde çocuğunuzla beraber deneyimleyemediğiniz, vakit ayıramadığınız, henüz çocuğunuzun hiç yaşamadığı etkinliklere bu bir hafta içerisinde vakit ayırabilirsiniz. Aylardır ertelenen sinema, hep aklınızda olan Kapadokya gezisi vs bu haftada değerlendirilebilir. Bu süreçte bol bol çocuğunuzla beraber vakit geçirip çocuğunuzun farklı ortamlara girmesine olanak vererek tatilin keyifli bir anıya dönüşmesini sağlayabilirsiniz.
  5. Bu süreçte sizlere yıl içerisinde olduğu gibi ödevler vermiyorum. Bunun sebebi zihnimizin dinlenmesi ve yıl boyunca öğrendiklerimizin zihnimizde yerine oturması, kalıcı hale gelmesi. Bu bir hafta derslere ağırlık vermek yerine etkinliklerinize, gezilerinize, oyunlarınıza ağırlık vermeniz daha doğru olacaktır. Dilerseniz bu etkinlikler içerisinde çaktırmadan yıl içerisinde edinilen becerileri hatırlatabilirsiniz ancak bundan çocuğunuzun haberi olmamalı, hissettirmemelisiniz. Bu süreçte beyninin dinlenmesi ve yeni yıla hazır şekilde gelmesi daha önemli. Bu demek değildir ki kurallar olmayacak. Ev kurallarınızı her zaman devam ettirmeniz çok önemli. Ödev yok, kural var.

Umarım tatilinizi daha keyifli geçirmeniz için olumlu ve yeterli öneriler olmuştur. Bu önerilerle beraber bütün ailenizin dinlendiği keyifli bir anınız olur umarım. Şimdiden iyi tatiller. Güzel ve verimli bir tatil bizimle olsun. İyi bayramlar. Görüşmek üzere.