Merhabalar. 31 Mart-2 Nisan 2017 tarihleri arasında Konya’da
düzenlenen Gelişim Yetersizliği Sempozyumu süresince edindiğim bilgileri
paylaşmaya devam ediyorum. İkinci yazımla karşınızdayım.
Bu konuda daha önce Otizm, Uygulamalı Davranış Analizi, Özel
Eğitime Giriş derslerini aldığım değerli hocam Prof. Dr. Bülbin Sucuoğlu bir anlatımda
bulundu. Bülbin Hocam son on yılda kaynaştırmaya nasıl yöneldiğini ve önleyici
sınıf yönetiminin okul öncesi dönem başta olmak üzere kaynaştırmanın her
basamağında ne kadar önemli olduğunu anlattı bize bütün bir sunum boyunca.
Kendimce özetleyerek önleyici sınıf yönetimi ile ilgili, zihinlerinizde fikir
oluşturmaya çalışacağım.
Nitelikli sınıf; nitelikli sınıf yönetimi ve nitelikli
öğretmen ile olmaktadır. Nitelikli sınıfta hem kaynaştırma öğrencisinin hem de
normal gelişim gösteren öğrencilerin problem davranışlarının sadece
öğrencilerden kaynaklandığı fikri yoktur. Burada öğretmen sınıftaki her
uyaranın buna sebep olduğunu bilerek başta kendi tutum ve davranışlarını olmak
üzere, sınıfını ve sınıf düzenini önleyici şekilde planlamak durumundadır.
Sınıf yönetiminde her öğretmen bilimsel dayanaklı
stratejiler uygulamak zorundadır. Keyfilikten uzak, bilimsel temelli ve etik
uygulamalar her açıdan tercih edilmektedir. Böyle bir öğretmen hem fark yaratır
hem de çevresi tarafından onaylanır.
Sınıf yönetiminde dört aşamalı bir müdahale söz konusudur:
- İlk aşamada bütün çocuklarla ve aileleri ile olumlu ilişkiler kurulmalıdır.
- İkinci aşamada önleyici sınıf yönetimi uygulanmalıdır. Örneğin fiziksel ortamı düzenleme, uygun öğretim yöntemlerini kullanma, her çocuğun gelişim dönemine uygun materyal ve teknik kullanma vs.
- Üçüncü aşamada ise bütün sınıfa sosyal beceriler ve etkileşim becerileri öğretilir. Burada önleyici sınıf yönetiminin en önemli avantajı karşımıza çıkar: Bütün bireyleri kapsamaktadır. Böylece etiketlemeden uzaklaşılır ve zaman tasarrufu sağlanır. Her sınıf üyesine hitap edeceğinden verimliliği oldukça fazla olacaktır.
- Son aşamada ise ilk üç basamakta ilerleme kaydedemeyen öğrencilere bireysel, yoğun müdahale uygulanır. İlk üç basamakta kaynaştırmanın rolü oldukça büyüktür.
Sanıldığının aksine kaynaştırma sınıfında, kaynaştırma
öğrencisinin sergilediği problem davranışlar diğer öğrencilerin sergilediği
problem davranışlardan nitelik ve nicelik olarak büyük farklılıklar
göstermemektedir. Cümle biraz uzun olmuş olabilir. Kısaltalım: “Kaynaştırma
öğrencilerinin problem davranışları sınıftaki diğer öğrencilerin problem
davranışlarından fazla değildir.” Kaynaştırmada önleyici sınıf yönetimi
uygulamaları incelendiğinde, problem davranışların bütün sınıfta azaldığı
gözlemlenmiştir. Yani hem kaynaştırma öğrencilerinde hem de normal gelişim
gösteren öğrencilerde problem davranışlar azalmıştır.
Günümüz öğretmenlerinin (Buna ben de dahil.) sosyal
becerilere yeterince önem vermediği araştırmalar tarafından ortaya konulan bir
gerçek. Bu becerileri yeterince önemseyen bir öğretmen zaten sınıfında önleyici
sınıf yönetimini kullanacaktır. Yani problemin oluşmasını beklemeden, oluşmadan
önce önünü “kesecektir”.
Etkili bir okul öncesi kaynaştırma süreci yaşayan bir birey,
ilkokul döneminde daha kaliteli bir kaynaştırma yaşayacaktır. Bu nedenle okul
öncesi dönemdeki kaynaştırmanın niteliği ve niceliği oldukça önemlidir. Okul
öncesi programlarının daha esnek olması, okul öncesi dönem öğrencilerinin
etiketlemeden uzak ve yüksek kabul duygusu olması ve özel gereksinimli bireyler
için kritik bir dönem olması açısından okul öncesi dönemde kaynaştırma oldukça
önemlidir. Velilerimizin bu bilgiyi hiç ihmal etmemeleri gerekmekte.
Kaynaştırma bir haktır ve çeşitli kurumların ve bireylerin keyfiliğinden
oldukça uzaktır. Bunu lütfen ihmal etmeyin.
Peki erken çocuklukta (yani okul öncesi dönemde) kaynaştırmanın
olumlu sonuçları nelerdir?
- Toplumsal uyumun daha erkenden ve daha kolay öğrenilmesini sağlar.
- Aktif katılım uygulanırsa her birey kaliteli ve kalıcı öğrenir. (Aktif katılım nedir? Hepimizin yaşadığı gibi; kaynaştırma öğrencisinin sınıfta varlığı ve yokluğu anlaşılmayan bir konumda olması yerine “kaynaştırma öğrencisi” etiketi olmadan sınıfın bir birey olmasıdır. “Sınıfın bir üyesi” önemli burada.)
- Her çocuğa eşit ve özelliklerine göre bireyselleştirilmiş bir eğitim verildiğinde olumlu sınıf yöntemi söz konusu olmakta ve kaynaştırmanın olumlu çıktıları artmaktadır.
- Öğretmenler problem davranışların kaynaştırma öğrencisinden değil de kendi sınıf yönetimi becerilerinden kaynaklandığını fark ettiklerinde hem normal gelişim gösteren öğrenciler hem de kaynaştırma öğrencileri her açıdan olumlu etkilenmektedirler.
Sonuç olarak karşımıza şu bilgiler çıkıyor (Burada yine
kendi yorumumu katıyorum.):
- Önleyici sınıf yönetimi, eğitim sisteminin her aşamasında hem öğretmeni rahatlatan hem de verilen eğitimin kalitesini arttıran bir unsurdur. Sorunun oluşmasını beklemeden gereken önlemleri alarak en az “sorunlu” sürecin yaşanmasını sağlar.
- Okul öncesi dönemde kaynaştırma önemlidir. Bu aşamadaki okul öncesi öğretmenlerinin kaynaştırmayla ilgili bilgilerinin arttırılması gerekmektedir.
- Kaynaştırmada en önemli unsur kaynaştırma sınıfındaki öğretmendir. Bu öğretmenin tutumları ne kadar olumlu ise kaynaştırma o kadar kaliteli olmaktadır. Bu bilgiden yola çıkarak kaynaştırmaya giden çocuğunuzun sınıf öğretmeninin gereken bilgileri aldığından emin olmanız gerekmektedir. Öğretmenler ne kadar bilgililerse, kaynaştırmaya karşı tutumları da bir o kadar olumlu olmaktadır.
- Hizmetiçi eğitimler, iş başında geri bildirimler önleyici sınıf yönetimini ve olumlu kaynaştırmayı destekleyici nitelikte olmalıdır.
Umarım sizler için anlamlı ve kullanışlı bir yazı olmuştur.
Soru, öneri ve görüşlerinizi her zaman bekliyorum. Şimdiden kolaylıklar.
Sevgiler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder