22 Temmuz 2019 Pazartesi

Özel Gereksinimli Bireyler ve Beslenme


Merhabalar. Geçtiğimiz cumartesi günü okulumuzda düzenlenen seminer sonrası, seminere katılamayan ailelerimizden çok fazla soru aldım. Bu soruları, seminerin konuşmacısı Diyetisyen Yağmur Ölmez, başka zamanlarda yapacağı seminerlerle ve okulumuzda ayarlayacağımız aile soru-cevap günlerinde cevaplandıracak. "Seminerde ne oldu?" sorusuna ise şu şekilde yanıt vermeliyim: Ben bu blogda özetliyorum ancak Yağmur Hanım'ın Youtube kanalında seminerin tamamını izleyebileceksiniz. Okumak isterseniz buyurun özete.
...
Sorular üzerinden Yağmur Hanım'ın verdiği cevapları sizlere sunmaya çalışacağım. Ancak burada unutmamalı ki her birey kendine özgü ve her bireyin yaşantısı, metabolizması, alışkanlıkları, sevdikleri, hoşlanmadıkları çok başka. Bu nedenle benim kendi önerim şu olacak: Çocuğunuza doğru beslenmeyi öğretmek ya da çocuğunuzun doğru beslenmesini sağlamak için öncelikle bir diyetisyene başvurmalısınız.
  • Çocuğum belirli besinleri yiyor belirli besinleri yemiyor. Ne yapmalıyım?
    • Öncelikle neden yemediği ile ilgili bilgi edinmemiz önemli. Çocuklarımız yemekte sadece koku, tat değil; tabaktaki konum, içindeki baharatın görüntüsü, sunum şekliniz, pişirme süreniz gibi birçok konuya dikkat edebilirler. Pişirme şekliniz dahi bir yiyeceği yemesine engel olabilir. Bu nedenle neden yemediğini doğru bir gözlemle tespit etmeliyiz.
    • Çocuklarımız için zararlı besinler ödül olarak kullanılabiliyor. Bu ödülleri kullanmamak en güzeli. Örneğin özel eğitim uygulamalarında paketli yiyeceklerin pekiştireç olarak kullanılması, zor bir gün sonrası ailecek hamburger yemeye gitmek ödüllendirmede yapılan hatalar. Ya da yararlı yiyecekleri bir ceza olarak sunmak da aynı duruma sebebiyet vermekte. Bu nedenle yararlı ve zararlı yiyecekleri çocuğumuzun hayatında nasıl konumlandırdığımıza dikkat etmeliyiz.
    • Sevmediği besinleri sevdiği besinlerin içine ufak ufak ekleyerek, çok az yemek seçeneği olan çocuğunuzun dengeli beslenmesine yardımcı olabilirsiniz. Burada pişirme farklılığı ile değil, besinleri ekleyerek işe başlamak önemli. İlerleyen dönemde pişirme farklılıkları oluşturarak çocuğunuzun yemek repertuarını geliştirebilirsiniz.
    • Çocuğunuzun yemeyi tercih etmediği yiyeceklerin aynı besin grubunda olan muadillerinden tüketmesini sağlayabilirsiniz. Burada kafa karıştırıcı durumlar söz konusuysa öncelikle bir doktordan ardından da bir diyetisyenden yardım almakta fayda var. Örneğin kalsiyum alabileceği her şeyi reddeden bir çocuğunuz var ise burada çaresizlikle denemeler yapmak yerine hemen bir diyetisyene danışmakta fayda var.
  • Etiket okurken nelere dikkat etmeliyim?
    • Hangi besinin etiketini okuduğumuz önemli. Tereyağı ile meyve suyunun etiketinde farklı maddeler aramalı ve onlara odaklanmalıyız.
    • Katkı maddesi olup olmadığına dikkat etmeliyiz. Katkı maddesi olan gıdaları tüketmemek ya da olabildiğince az tüketmek en güzeli.
    • Ülkemizde iki çeşit etiket kullanılmakta. Birinde, paketin içindeki besinin içinde neler olduğu yazarken diğerinde günlük 2000 kalori tüketmesi gereken yetişkin bir erkek için kalori miktarı yazmakta. Her tüketen kişi yetişkin ve erkek olmadığı için ilk etikete dikkat etmek daha önemli.
  • Çocuğumda doğru beslenme alışkanlığını nasıl oluşturabilirim?
    • Birlikte alışveriş yaparak çocuğunuza yiyecek/besin seçme stratejileriniz konusunda model olabilir ve çocuğunuzun tercihlerini gözlemleyebilirsiniz. Örneğin bir kek isteyen çocuğunuza aslında kek yapma malzemelerini kendiniz alarak daha sağlıklı bir kek yapabileceğinizi gösterebilirsiniz. Ya da etiket okuma konusunda model olabilir ve "A bak bunun içinde bu madde var ve bu bizim için zararlı. Hadi içinde bu madde olmayan bir şey bulalım." gibi yönlendirici cümleler kurabilirsiniz. Bu arada etiket okuma kültürü konusunda da model olmuş olursunuz.
    • Besini pişirmeden önce besinle ilgili etkinlikler yapabilirsiniz. Salatalık boyama, karnabahar yaprakları çizme gibi örnekler verebilirim.
    • Yemeği pişirme esnasında çocuğunuza görevler verebilirsiniz.
    • Yemeğin sunumu için fikrini alıp sofrayı birlikte hazırlayabilirsiniz.
    • Yemeği yeme şeklinizle dahi çocuğunuza model olduğunuzu unutmayın.
  • Vitamin takviyesi almak doğru mu?
    • Özel gereksinimli çocuklarda çok yoğun bir yoksunluk yoksa multivitamin takviyesi yapılmamalı. Yağmur hanım bu soruya tek ve net bir cümle ile bu şekilde yanıt verdi.
    • Bu cümle ile her daim elinde vitamin şişeleri ile gezen ailelere selam gönderiyorum, lütfen doktorunuza danışın, lütfen.
  • Hangi diyeti yaparsam otizm yok olur?
    • Yağmur Hanım seminer boyunca birkaç diyet sundu. Bu diyetlerin her birinin etkin olduğu çalışmalar olsa dahi birçok soru işaretini barındırdığını söyledi. Ayrıca yine otizmin diyetlerle değil doğru beslenme ve doğru eğitimle "yok edilebileceği"ni hatırlattı. Doğru beslenme zaten her çocuk için gerekli değil mi?
    • Paketli yiyecekleri, abur cuburları azaltmak ya da çocuğunuzun hayatından çıkarmak olumlu bir adım olabilir ancak bir besin grubunu elimine etmek doğru bir adım değildir, dedi. Örneğin marketten aldığınız paketli bisküvileri çocuğunuzun hayatından çıkarsanız çocuğunuz bir şey kaybetmez ancak bütün süt ürünlerini hayatından çıkarmanız birkaç önemli besin ögesinin hayatından çıkmasını sağlar. Bu tip kararları; yapılan tetkikler, alerji testleri vs sonrasında vermek daha doğru olacaktır.
    • Yağmur Hanım'ın sunumunun sonrasında benim anladığım şey şu oldu: Çocuklarımızın yediği ya da yemediği yiyeceklerden ziyade ana besin gruplarından dengeli tüketip tüketmediğini kontrol etmek en doğrusu. Hiç süt içmez ama yoğurt ve peynir tüketir, hiç et yemez ama baklagillerle arası iyidir... Eğer denge korunuyorsa burada bir problem aramamak en doğrusudur. Bu seminerden öğrendiğim en değerli bilgi bu oldu.
  • Alerji testini nereye yaptırabilirim?
    • Her alerji testi yapıyorum diyene güvenmemeli.
    • Devlet hastanelerinde kan vererek genel bir alerji bilgisi alınabilir. 
    • Alerji testi doktorlar tarafından yapılmalı.
    • Alerji, tolerans bozukluğu gibi bilgiler elde edilmeli sadece alerji değil.
  • Bazı çocuklar neden doyduğunu anlamaz?
    • Burada birçok etmen söz konusu olabilir. Bu nedenle bir doktor muayenesi ayrıntılı bilgi sunacaktır.
    • Yemek yerken farkındalığı sağlamak önemlidir. Yavaş yemeyi sağlama, çok çiğnemesini sağlama, televizyon izleyerek yemek yememe, stres durumlarını azaltma gibi yöntemler denenebilir ancak fizyolojik bir sebebi olup olmadığını bir doktordan öğrenmek önemlidir.
  • Ruminasyon bozukluğunda biz eğitimciler ve aileler ne yapmalıyız?
    • Bu benim sorumdu ve çok merak ettiğim bir soruydu.
    • Ruminasyon bozukluğu yemek yeme sonrası midedeki yiyecekleri ağza getirip yeniden çiğneme davranışını içeren bir yeme bozukluğudur.
    • Bu tür bozukluklarda doktor desteğinden ve tedaviden başka bir çare yoktur. Yani aileler ve eğitimciler davranışsal müdahaleler ile bu bozukluğu yenemezler. Bu nedenle bir doktora danışmak en doğrusudur.
Benim için oldukça bilgilendirici, dolu dolu geçen bir seminer oldu. Öğrendiklerimi, anladığım kadarıyla sizlerle paylaşmak istedim. Yağmur Hanım'a www.yagmurunelinden.com adresinden ulaşabilirsiniz. Bu yazının kaynağı, kendi fikirlerimi belirtmediğim yerler hariç, onun verdiği bilgilerdir.

Haftaya görüşmek üzere.

9 Temmuz 2019 Salı

Dil ve Konuşma Becerilerini Desteklemek İçin Alternatif Bir Öneri



Merhabalar. Misler gibi bir yaz sabahından yazıyorum size. Okulda keyifli bir koşuşturmanın içinde olduğum için kahvaltımı geç yapmış ve henüz bir boşluk bulmuşken üzerine biraz kafa yorduğum bir konuyu sizlerle paylaşmak istedim. Bu yazıda kullandığım bilgiler deneyimlerim ve üniversite yaşamımda aldığım bilgiler olacak. İlerleyen dönemde bu konuda makale/çalışma okuyacak olursam mutlaka buraya da ekleyeceğim.
...
Uzun zamandır gelişimsel bakış açısıyla dil ve konuşma becerilerini desteklediğim bir çocuğum var. Çocuğum ile belirli bir yerden sonra gelişimsel bakış açısı ile yapılan çalışmalarda ilerleyemez olduk ve iki aydır çocuğum ses üretmemeye, dil çıktısı vermemeye ve tamamen tepki vermemeye başladı. Bu nedenle ben de biraz daha pragmatik bakmam gerektiğini düşünerek kendimce, çocuğumla uygulamak üzere "Dil ve Konuşma Becerilerinin Pragmatik Bakış Açısı İle Desteklenmesi" adı altında bir program/basamaklandırma oluşturdum. Burada hedefim; çocuğumun iletişim kurarken ihtiyaç duyacağı söz öncesi ve sözel iletişim becerilerini öğretmek.

Peki siz bu basamaklandırmayı hangi özellikleri gösteren çocuğunuza uygulayabileceksiniz biraz da ona bakalım:

  • Dil ve konuşma becerilerinin ifade edici dil bölümünde ilerleme kat edemediğiniz çocuklarınızla,
  • İletişime açık ancak ifade edici dilde sesletimi olmayan/olamayan çocuklarınızla,
  • Kritik dönemi geçmiş ve kritik dönemde yapılan hatalı eğitimler sebebiyle yanlış algısı olan çocuklarınızla,
  • Taklit etmekten, yapılandırılmış dil ve konuşma becerilerinden sıkılmış çocuklarınızla,
  • Artık gelişimsel açıdan dil ve konuşma becerilerinin desteklense dahi sonuç alınmasının uzun süreceği öngörülen ancak bu kadar vakti olmayan çocuklarınızla çalışabilirsiniz.
Bu basamaklandırma sistemi öncesinde de çocuğunuz ile çeşitli önkoşul becerileri çalışmış olmanız gerekmekte. Bu önkoşul becerilere bakalım:
  • Öğrenmeye hazırlık becerileri: Özellikle adına tepki verme, ortak dikkat kurma, göz kontağı kurma.
  • Dikkat süresinin yaşına uygun ya da yaşına yakın olması.
  • Sınıf ve okul kurallarını edinmiş olması da ayrıca önemli.
Basamaklandırma yaparken sözel olmayan iletişim becerilerinden başladım ve ileri düzey dil ve iletişim becerilerine kadar süreci uzattım. Burada çocuğumun özellikle temel ihtiyaçlarını, duygu ve tercihlerini ifade edebilmesi için amaçlar belirledim. İlerleyen dönemde de bu basamaklandırmanın fotoğraf ve videolarını çekerek buraya eklemeyi düşünüyorum. Örneğin basamaklandırmada "Su hareketi yapar." gibi bir cümle var. Bu hareketi çocuğunuza ve ailesinin üslubuna göre belirleyebileceğiniz gibi benim de fotoğraflar ile önereceğim hareketler ve işaretler olacak. Onlarla da çalışabileceksiniz. O da başka bir yazının konusu. Buyurun basamaklandırmam:

Sözel olmayan iletişim becerileri
Jest ve mimiklerle hizmet ister.
Ver hareketi yapar.
Al hareketi yapar.
Yemek hareketi yapar.
Su hareketi yapar.
Çiş hareketi yapar.
Uyku hareketi yapar.
Jest ve mimiklerle selamlaşır.
Merhaba için elini sallar.
Bay bay için elini sallar.
Selamlaşmak için tokalaşır.
Eline sağlık demek için parmaklarını birleştirerek beğendiğini belli eder.
Güzel demek için başparmağını gösterir.
Çak yapar.
Jest ve mimikler ile hizmeti/bilgiyi reddeder.
“Evet” için başını sallar.
“Hayır” için başını sallar.
Tamam hareketi yapar.
Olmaz hareketi yapar.
Jest ve mimiklerle bilgi ister.
“Bu ne?” demek için işaret parmağı ile gösterir.
Jest ve mimiklerle duygularını ifade eder.
Nasılsın sorusu sorulduğunda mutlu olduğunu belirtmek için mutlu yüz ifadesi yapar.
Nasılsın sorusu sorulduğunda üzgün olduğunu belirtmek için üzgün yüz ifadesi yapar.
Nasılsın sorusu sorulduğunda kızgın olduğunu belirtmek için kızgın yüz ifadesi yapar.
Nasılsın sorusu sorulduğunda yorgun olduğunu belirtmek için yorgun yüz ifadesi yapar.
Jest ve mimiklerle tercihlerini belli eder.
Seçenek sunulduğunda parmağı ile seçtiği seçeneği gösterir.
Sözel olan iletişim becerileri
Tek kelime ile hizmet ister.
"Ver!" der.
"Al!" der.
"Aç!/Açım!" der.
"Su!" der.
"Çiş!" der.
"Uyu!" der.
Tek kelime ile selamlaşır.
“Merhaba” kelimesinin herhangi bir hecesini söyleyerek selamlaşır.
“Bay!” diyerek selamlaşır.
Tek kelime ile hizmeti/bilgiyi reddeder.
“Yok.” der.
Tek kelime ile bilgi ister.
“Ne?” der.
Tek kelime ile duygularını ifade eder.
Nasılsın sorusu sorulduğunda mutlu olduğunu belirtmek için “iyi” der.
Nasılsın sorusu sorulduğunda üzgün olduğunu belirtmek için “kötü” kelimesinin herhangi bir hecesini söyler.
Nasılsın sorusu sorulduğunda kızgın olduğunu belirtmek için “kızgın” kelimesinin herhangi bir hecesini söyler..
Nasılsın sorusu sorulduğunda yorgun olduğunu belirtmek için “yorgun” kelimesinin herhangi bir hecesini söyler..
Tek kelime ile tercihlerini belli eder.
“Bu” der.
İleri Düzey İletişim Becerileri
İki kelime ile hizmet ister.
"Bunu ver!" der.
"Bunu al!" der.
"Ben açım!" der.
"Su ver!" der.
"Çiş var!" der.
"Uyku geldi!" der.
İki kelime ile selamlaşır.
"Bay bay!" der.
"İyi günler!" der.
"İyi akşamlar!" der.
"İyi geceler!" der.
"Afiyet olsun!" der.
"Eline sağlık!" der.
İki kelime ile hizmeti/bilgiyi reddeder.
"Hayır./İstemiyorum." der.
İki kelime ile bilgi ister.
“Bu ne?” der.
İki kelime ile duygularını ifade eder.
“Ben …” der.
İki kelime ile tercihlerini belli eder.
“Bunu istiyorum.

Bu basamaklandırmayı uygulamak için önerebileceğim en güzel yöntem "Fırsat öğretimi". Misler gibi fırsatlar dizini tasarlayarak, sınıfınızda yarı yapılandırılmış bir ortamda bu becerileri sırasıyla çalışabilirsiniz. Unutmayalım ki çocuğunuz, bir beceriyi sınıfınızda üç oturum üst üste gösterdikten sonra, evde ve farklı ortamlarda da aynı iletişim davranışını gösteriyorsa evet edinmiş demektir. Doğal dil öğretiminin prensiplerinden yararlanarak da bu basamaklandırmayı çalışabilirsiniz. Çok da keyifli olacağına eminim.

Bu basamaklandırmayı hızlıca, bir seans arasında yapmak zorunda kaldım, sonrasında Özel Eğitim Öğretmeni Abdullah AKBURAK ile birlikte üzerinden geçtik. Önerileriniz, fikirleriniz olursa seve seve değişiklik yapmaya, buraya eklemeye hazır olduğumu belirtmeliyim.
Umarım fikir veren bir yazı olmuştur. Haftaya görüşmek üzere.

3 Temmuz 2019 Çarşamba

Çocuk Yogası ve Özel Eğitim

Bu resmi Yogalin'in sayfasından aldım, çok güzel değil mi?

Merhabalar. Bu sıralar etrafımdaki birçok kişiden çocuk yogası duyar oldum. Bir de ortak arkadaşlarımızın olduğu çocuk yoga eğitmenlerini görünce, üzerine de birkaç iş görüşmesinde çocuk yogası sertifikasını duyunca "Nihan sen bir bu konuyu araştır bakalım, neler oluyor alemde?!" dedim ve kolları sıvadım.
...
Çocuk yogası nedir?
Dört ile yedi yaş arasındaki çocuklarla uygulanan yoga çalışmalarına "çocuk yogası" denmekte.

Çocuk yogasının prensipleri nelerdir?

  • Yönergelerin değil de oyunun akışının takip edildiği bir süreç yoga süreci.
  • Grupla ya da bire bir olarak uygulanabilmekte.
  • Yoga süreci boyunca çeşitli anlatılarla oyun içerisinde hedef yoga duruşlarının sergilenmesi amaçlanmakta. Oyun içerisinde olduğu için öykü dinleme, anlama, dinlediği öyküyü canlandırma gibi noktalarda biraz dramaya da göz kırpıyor ancak dramadan prensipleri çok başka.
  • Ben araştırmalarımda gördüm ki özellikle dikkatimizi odaklamamızı sağlayan seçici dikkat konusunda oldukça önemli bir noktada çocuk yogası. Çünkü anlatıyı dinlemek, o anlatıya uygun hareketleri yapmak ve takip etmek tamamen bu beceriye hizmet ediyor. Dikkat süreçlerinde problem olan çocuklar için önerilebilir bence.
  • Temel hedef beden, zihin ve ruhu dengelemektir.
Çocuk yogası çocuklarımıza ne kadar?
  • Çocuklara beden farkındalığı, postür bilinci gibi becerilerin kazandırıldığı bir süreç. Aynı zamanda hayal gücünü, dikkat süresini ve kalitesini ve zihin kuramını da desteklemekte.
  • Buna ek olarak yogayı bir felsefe ve bilinç olarak değerlendirirsek, yoganın felsefesini ilerleyen yıllarda edinmek ya da merak etmek için önemli bir fırsat çocuk yogası. Farklılıklara saygı, farklı fikirlere saygı gibi konuları da içine aldığı söylenebilir.
  • Yoga süresinde çocuklarımız doğru nefes alma konusunda da bilgi ve deneyim elde ediyorlar. Yaşları büyüdükçe insanların doğru nefesten uzaklaştıklarını düşünürsek bu harika bir fırsat.
  • Peki fiziksel gelişime katkıları nelerdir? Denge, esneklik, bedeni sağlıklı kullanma gibi konularda çocuklarımıza yardımcı olur çocuk yogası.
  • Bilişsel beceriler için ise hayal gücünü destekleyerek aslında en temel noktadan çocuklarımızın bilişsel becerilerine hizmet eder. Hayal gücümüz ne kadar genişse o kadar çok ve hızlı öğreniriz değil mi?
  • Ders dönemi boyunca oluşan stres ve kaygı ile başa çıkmada da çocuk yogası oldukça etkili.
  • Beynin her iki tarafı da çalıştığı için plastisite daha geniş bir bölgeye uygulanmış olur ve beynimizin öğrenme performansı artar.
  • Buna ek olarak Yogalin'in sitesinde okuduğum Ceren Uysal'ın yazısında "becerileri olan ve olmayan çocukların eşit olması" konusu beni mutlu etti. Herhangi bir uyarı, düzeltme, dönüt olmadığı için her çocuk süreç boyunca eşit. Bu da çocuk yogasını özel eğitimin içinde rahatlıkla kullanmamızı sağlıyor. Bence değerlendirilmesi gereken bir fırsat.
Peki ben bu bilgileri nerelerden derledim? Linkleri şuraya bırakıyorum: