Herkese merhabalar, sizler ara tatilin ikinci yarısındayken bizler çalışmaya, emek vermeye devam ediyoruz. Sürekli ve keyifli bir eğitim öğretim yılı içerisindeyiz. Bu nedenle bilgilenmeye ve bilgilendirmeye devam.
Bu hafta sizlere özel eğitim okullarında çalışmakta olan, özel gereksinimli çocuklarımıza çeşitli hizmetler vermekte olan uzmanları tanıtacağım. Hemdem Özel Eğitim yeni bir okul biliyorsunuz, kayıt ya da görüşme için gelen velilerimizde hissettiğim bazı bilgi eksikliği ve yanlışlığı konusunda düşünürken aklıma geldi bu yazı. Böyle bir yazı elimin altında bulunursa her gelen velimize de verebilirim diye düşündüm. Sizler de isterseniz bu yazıyı çıktısını alarak çevrenizdeki insanlarla paylaşabilirsiniz. Şimdiden iyi okumalar.
...
Burada bahsedeceğim uzmanlar hem devlet okullarında hem de özel okullarda karşılaşabileceğiniz uzmanlardan oluşmaktadır.
- Özel Eğitim Öğretmeni: Geçtiğimiz dönemde Zihinsel Engelliler, Görme Engelliler, İşitme Engelliler Öğretmenlikleri bir çatı altında toplandı ve Özel Eğitim Öğretmeni oldular. Bu mesleği icra eden kişilerin en az dört yıllık kendi alanlarından mezun olmuş kişiler olması önemli. Henüz Özel Eğitim Öğretmeni olarak mezun olan grup yok diye biliyorum (Belki de geçen sene mezun olmuş olabilirler.). Yine de bir öneri: Çocuğunuz otizmli ise üniversiteden İşitme Engelliler Öğretmenliği Bölümü'nden mezun olmuş bir öğretmen yerine Zihinsel Engelliler Öğretmenliği Bölümü'nden mezun birini seçme şansınız varsa ikinciyi seçin derim. Ancak bireysel olarak kendini farklı alanlarda geliştirmiş ve işine emek veren hocalarımız darılmasın, velilerimiz zaten işin uzmanını doğru şekilde seçebileceklerdir.
Bu kişiler size ve çocuğunuza her alanda eğitim vermek üzere eğitim alırlar. Dil ve konuşma, kavram öğretimi, matematik öğretimi, okuma yazma öğretimi, özbakım öğretimi gibi birçok alanda eğitim verme konusunda donanımlıdırlar. Hem sizi yönlendirmek hem de çocuğunuza bağımsız yaşam becerileri kazandırmak için bu okullarda çalışmaktalar. Maalesef bu öğretmenlerimizin dört senede edindiği becerileri birkaç ayda edindiğini düşünen sertifikalı arkadaşlarımız olsa da bu meslek, diğer her meslek gibi üniversitede öğrenilen bir meslek.
Aşağıda bahsedeceğim her uzman, özel eğitim öğretmeni ile birlikte çalıştığında süreç daha kaliteli ve anlamlı hale gelir. Bu cümleyi unutmayalım. Ailelerimiz yaptıkları her değişikliği, attıkları her adımı öğretmenlerine bildirirlerse daha anlamlı ve keyifli bir süreç yaşanmış olur ve bağımsızlığa ulaşma süresi kısalır. - Psikolog/Psikolojik Danışman: Üniversitelerin ilgili bölümlerinden mezun olarak bu ünvanı alan uzmanlar çocuklarımıza, ailelerimize ve okuldaki çalışma arkadaşlarına psikolojik destek ve yönlendirme hizmeti sunmak için bulunurlar. Buna ek olarak rehabilitasyon merkezlerinde sosyal yaşam becerileri, toplumsal uyum becerileri gibi becerileri de çocuklarımızla çalışırlar. Bir psikolog çocuğunuz ile matematik becerileri çalışıyorsa bir sorun var demektir. Okulunuzda psikolog/psikolojik danışmanın derslere (Kendi çalışma yükümlü olduğu becerilerin dışındaki derslere) girdiğini görüyorsanız yanlış yerdesiniz, bunu aklınızdan çıkarmayın.
Psikolog ve psikolojik danışmanı birbirinden ayıran konu ise psikolojik danışmanlar eğitim fakültelerinden mezun olurlar ve öğretmenlik becerileriyle birlikte psikoloji eğitimi alırlar, psikologlar ise daha kapsamlı bir psikolojik eğitim alırlar ve üniversitelerin Edebiyat/Fen ve Edebiyat Fakülteleri'nden mezun olurlar. Bu meslek grubunda ise hangisini seçmeniz gerekir diye fikrimi sorarsanız; özel eğitim konusunda en çok çalışma yapmış ve okumuş olan derim. - Fizyoterapist: Üniversitelerin ilgili bölümlerinden mezun olarak fiziksel engelli olsun olmasın çocuklarımızın kaba ve ince motor becerilerini desteklemek için okullarda bulunurlar. Okullarda "tedavi" yapılıyorsa bu tedavi yalnızca fizyoterapistler tarafından yapılmaktadır. Temel hedefleri fiziksel engeli olsun olmasın bireylere motor becerileri bağımsız kullanma, yürüme, dengede durma gibi becerileri kazandırmaktır. Otizmli bir çocuk da fizyoterapist tarafından değerlendirilmelidir.
- Dil ve Konuşma Terapisti: Günümüzde üniversitelerin lisans programlarında da yer almaya başlayan, eskiden çeşitli bölümlerden mezun olup sonra yüksek lisans yapılarak edinilen bir unvan,meslek. Eğer lisans mezunu bir terapist ile karşı karşıya değilseniz, uzmanınızın lisans eğitimini hangi alanda yaptığını öğrenerek tercihte bulunabilirsiniz. Dil ve Konuşma Terapistleri; dil ve konuşma güçlüğü yaşayan ya da yaşamayan bütün çocuklara dil ve konuşma becerilerini öğretmekle, rehabilite etmekle sorumlu kişidir. Kekemelik, konuşmama, apraksi, vs. gibi durumlara müdahale eden kişidir. Benim için bir özel eğitim okulunda olmazsa olmaz uzmanlar Dil ve Konuşma Terapistleri'dir ancak maalesef henüz her okulda olabilecek kadar çok sayıda uzman ülkemizde yoktur.
- Odyolog: Günümüzde üniversitelerin lisans programlarında da yer almaya başlayan, eskiden çeşitli bölümlerden mezun olup sonra yüksek lisans yapılarak edinilen bir unvan, meslek. Tıpkı Dil ve Konuşma Terapistliği gibi. Odyologlar işitme engelli çocuklarla dil ve konuşma becerilerini çalışabilen; onlara konuşma, dinleme ve duyma gibi becerileri öğreten ve rehabilite eden kişidir. Günümüzde çoğu Odyolog kendini Dil ve Konuşma Terapisti olarak tanıtarak kurumların hata hanesine yazılmaktadırlar. Gittiğiniz kurumlarda bu kavram karmaşasına bir son vermek için uzmanınıza hangi üniversiteden mezun olduğunu sormayı ihmal etmeyin.
- Çocuk Gelişimi Uzmanı: Üniversitelerin ilgili bölümlerinden mezun olmuş bu kişiler çocuklarımızın gelişimini takip etmek, değerlendirmek ve desteklemek üzere eğitim almışlardır. Öğretmen, bakıcı, doktor ya da yardımcı öğretmen değil çocuk gelişim uzmanıdırlar. Bu kişilerin her okulda bulunmasının asıl amacı çocuklarının gelişiminin takip edilebilmesidir. Her çocuğun hayatında bir çocuk gelişimci olmalıdır ki dışarıdan bir göz gelişimi takip edebilsin, görüşündeyim. Ancak günümüzde, okullarda öğretmen gibi derse girmek dışında başka hiçbir amaçla çalışmamaktadırlar. Çocuğunuzun bütün derslerine bir çocuk gelişimci giriyorsa bunu da sorgulamanız gerekir. Özel eğitim öğretmeniniz en az bir saatini almıyorsa bu konuyu öğretmenleriniz ve okul yönetimi ile görüşmelisiniz.
- Ergoterapist: Yeni yeni lisans mezunları veren, yurtdışında ise senelerdir değeri bilinerek her merkezde oldukça fazla sayıda bulundurulan bir alan. Ergoterapistler (Yani iş ve uğraşı terapistleri) çocuklarımıza bağımsız yaşam becerilerini öğretmek ve rehabilite etmek ile görevlidirler. Günümüzde yoğun olarak Duyu Bütünleme ile anılsalar da tek yaptıkları iş bu değildir.
Kısaca; bir çocuğun bağımsız yaşam becerilerine ulaşması için ne edinmesi gerekiyorsa, edinilecek beceriye uygun olarak alet tasarlama, egzersizler önerme gibi birçok hizmet ile o beceriyi edinmesini hedefler. Bir uzman Ergoterapi için "para tuzağı" demişti. Ben de gülmüştüm. İngilizce dilinde yazılmış ve yurtdışında yapılmış çalışmaları okumadan bu yorumu yapmak bir uzmana hiç yakışmamıştı ve beni çok şaşırtmıştı. Şimdi ise okulumuzdaki değerli Ergoterapistimiz ile çalışıyor ve çocuklarımızdaki ilerlemeyi görebiliyorum, iyi ki varlar. - Yardımcı Öğretmen: Yardımcı öğretmenler; liselerin çocuk gelişimi, özel eğitim gibi bölümlerinden ya da yine aynı konuda önlisanstan mezun olan kişilerdir. Sınıfın ve okulun genel işleyişini düzenlemek, öğretmene yardımcı olmak, çocukların bağımsız olarak okula giriş çıkışını desteklemek gibi görevleri vardır. Yardımcı öğretmenler derse giremez, sadece destek olurlar. Bir lise mezunu çocuğunuzun dersine giriyorsa o okulda da bir sorun var demektir, lütfen dikkat.
Genel olarak okullarda karşımıza çıkacak uzman ve yardımcıları bu şekilde. Umarım doğru okul seçimi, çocuklarımız için hangi uzmana ne sormalıyız gibi konularda biraz daha aydınlatıcı bir yazı olmuştur. (Eklememi istediğiniz uzman varsa mutlaka yazın, yazımızın yeni halinde o da olur.)
Herkesin kendi işini yaptığı, mesleğin erbabının ise işine etik kuralları da koluna takarak dört elle sarıldığı bir eğitim sistemimiz olur en en yakın zamanda.
Herkese sevgiler ve de iyi dinlenmeler.