16 Kasım 2021 Salı

Randevulaşma Kültürü

Merhaba. Bu hafta, bizler gibi randevu ile çalışan profesyonellerin yaşadığı sorunları göz önünde bulundurarak randevulaşma kültürü üzerine yazmak istedim. "Nihan Hoca, özel eğitim ile ilgisi ne?" diye soracak olursanız, randevu ile çalışan biz özel eğitim öğretmenleri için randevunun düzeni, gerçekleşip gerçekleşmemesi ve iptal olma şekli çok kıymetli. Bütün bir sürecin kalitesini en başından etkileyen bir durum.

Öncelikle randevu nedir? TDK'den bakacağız tabi: "Belli bir saatte, belli bir yerde iki veya daha çok kişi arasında kararlaştırılan buluşma.".

Hadi bu tanım üzerinden randevunun birleşenlerine bakalım; iki ya da daha fazla insan, belirli bir tarih ve zaman ve buluşulacak mekan. Burada bir randevu alan ve bir de randevu veren var. Yani karşılıklı bir söz verme, karar verme süreci var.

Hadi birleşenler ve bu süreçteki nezaket üzerinde duralım biraz da:

  • Önce saatle ve tarihle ilgili konuşalım: Randevu saati her iki tarafa da uygun olan bir saatte olmalı. Özellikle randevu veren tarafa, randevu alan tarafın anlayış göstermesi ve keyfi sebeplerle randevu saati talebini dikte etmemesi gerekmekte.
    Ayrıca randevu saati belirlendiyse, bu saatten birkaç dakika önce hedef mekanda olunması da zarif bir hareket olacaktır.
    Randevu saatinde gecikme, erteleme talepleri; randevudan birkaç dakika önce değil, bir gün önce yapılmalıdır. Böylelikle randevu verenin programında aksamaya sebep olunmaz. Burada eğer ücretli bir randevu söz konusuysa aynı gün ve keyfi olarak iptal edilen randevuların yarı ücretinin ödenmesi aslında bir kuraldır ancak halen ülkemizde bu kural uygulanmamaktadır. "Emek yoksa para da yok." olarak görülen bu durum aslında öyle değil, orada o saatte siz gitmeseniz de iş yerine mesai harcayan bir uzman vardır, emeği de vardır ve her saati kıymetlidir. Bu algının önümüzdeki birkaç yüzyılda ülkemize de gelmesini temenni ediyorum.
    Randevu verenin randevuyu iptal etmesi yine keyfi olmayan sebeplerle olmak şartıyla bir gün önceden yapılabilir. Aynı gün içerisinde yapılan iptallerde sıklıkla telafi programı da yapılmalıdır.
    Burada önemli olan bir diğer noktada randevunun süre aralığı. Randevu verirken ben sıklıkla bir aralık belirtirim. Bu, şu demektir "Sizin için bu kadar süre ayırabiliyorum. Bu süre dolunca randevumuzun sona ermesi gerekiyor.". Bu adım hem profesyonellik, hem amaca uygunluk hem de zaman tasarrufu için oldukça kıymetli.
  • Randevuya katılacak olan en az iki insan konusunda altını çizmem gereken birkaç konu var: Randevu sıklıkla iki insan arasında olduğu için iki insanın randevu alma, verme, randevuya sadık kalma sürecinde nezaketini koruması önemlidir.
  • Buluşulacak mekanla ilgili ise özellikle vurgulamam gereken nokta, randevu alırken konum bilgisinin talep edilmesi. Olası bir aksilik yaşanmaması için Google üzerinden (Ki artık bütün merkezlerin konumları orada mevcut.) konum alıp gerekirse randevu aldığınız kişiden teyit alabilirsiniz.
Peki Nihan Hoca bu yazıyı neden yazdı?
Birkaç sebebi var:
  • Özellikle aynı alanda çalıştığım uzmanlar tarafından mesai saatlerim dışında, randevu alınmadan, oldukça fazla aranıyorum. Mesai saatlerim dışında, sağlığımı korumak için telefonumu kapalı tutuyorum. Bir kalp doktoru olmadığım için bundan herhangi bir rahatsızlık duymuyorum. Ancak aynı alandan uzmanın mesai saati kavramı olmaksızın mesaj ve arama ile bana ulaşma çabasını kaba ve yanlış buluyorum. E-posta bu konuda daha uygun.
    Yine aynı şekilde randevu ile görüşme talebimi "soğuk" ve "küstah" algılayan arkadaşların tavrını da doğru bulmuyorum. Çünkü profesyonel bir iş yapıyorsak ve mesai vereceksem, randevu vermem ve diğer planlarımı aksatmamam önemli.
    Özellikle dersteyken beni sürpriz şekilde ziyarete gelen arkadaşlara mahcup olma hissi çok rahatsız edici. O gün bütün gün derse girmişken bir de üzerine bekleme odasında birinin sizi beklediğini bilmek ayrıca bir zihin yükü.
  • Randevu ile çalışan uzmanların yaşadığı en temel sorun da keyfi randevu talepleri. Bütün gün hiçbir programı olmayan bir aile, tek boş saati 14.00 olan bir uzmandan illa ki 16.00'da randevu istiyorsa bu da kabalıktır. (Çocuklarımızın bireysel özelliklerini ayrıca dikkate almak da gerekiyor tabi.) Burada uygun olanın, olamayana destek olması gerekmekte. Randevulardaki keyfi durum, profesyonelliğe de sığmamakta.
  • Bir de randevu iptalleri! Saat 15.00'daki randevu 15.01'de iptal edilemez. Bu cümlenin üzerine bir açıklama getirmek bile tuhaf geliyor. Kendi adıma da işini hakkıyla yapan meslek arkadaşlarım adına da konuşabilirim: Bir seans sadece o zaman aralığı değil bizim için. Öncesinde materyal, oda, yöntem hazırlığını geçtim psikolojik hazırlık süreci de var ve bir seans sadece kırk dakika değil. 
Bence güzel bir slogan oldu bu: Seanslar sadece kırk dakikadan ibaret değildir!

Haftaya görüşmek üzere.

Kaynaklarım:

https://sozluk.gov.tr/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder