17 Şubat 2020 Pazartesi

Özel Gereksinimli Bireylerle Tatbikat

Fizyoterapist Yaren Ayhan ve oğlu, deprem tatbikatında. Okulumuzun değerli ayısı Mahan da onları izliyor.Yaren Hoca'mın kolunun, oğlumuzun üstünde olması beni çok duygulandırıyor. Bu nedenle bu yazının fotoğrafı bu olsun istedim. Çocuklarımız öyle değerli ki her an elimiz üzerinde. Böyle değerli uzmanlarla çalışmak bir ayrıcalık.



Merhabalar. Geçtiğimiz hafta yayınladığım yazının ardından, tatbikat planım ve uygulama şeklimin ayrıntıları hakkında birçok soru aldım. Bu soruları buradan, topluca yanıtlamak benim için daha pratik olacak. Hadi başlayalım.
Öncelikle belirtmem gerekir ki birçok ayrıntıyı hem Hemdem Özel Eğitim hem de kendi Instagram hesaplarından paylaştım. Oradan da inceleyebilir, videoları izleyebilirsiniz.
...
En başından anlatayım. Elazığ depreminin ardından, çok yakın dostlarımın başına gelen deprem felaketi olmasının da etkisiyle deprem hakkında hazır olup olmadığımı çok sorguladım ve sonucunda gördüm ki okulda yaptığım iki şey var: Binanın mekanik açıdan güçlü olduğunu tespit etmek ve DASK poliçelerimi yenilemek. Hepsi bu. Fark ettim ki ne ben ne çocuklarım ne de öğretmenlerim hazır değil. Sonrası yine benim uykusuz bir gecem ve sabahında ortaya çıkan deprem keyifli bir hazırlık süreci.
Öncelikle öğretmen arkadaşlarım ile oturduk ve tatbikat öyküsü hazırladık. Öykü şu: Alarm çaldığında deprem oluyor demek oluyor. Alarmı duyan öğretmen kararında olacak şekilde telaşlı bir yüz ifadesi ile "Deprem oluyor." diyor ve çocuğumuzun tepkisine bakıyor. Çocuğumuzun tepkisine göre ona ipuçları vererek güvenli bölgeye geçmesi ve çök-kapan-tutun taktiğini uygulamasını bekliyor, yardımcı oluyor. Sonra ben sınıfa geliyorum ve "Kurtardım seni." diyorum, tatbikat o öğrencimiz için sona eriyor.
Uygulama nasıl oldu?
  • Tatbikat öncesi aileleri bilgilendirerek bilmemiz gereken farklı bir durum olup olmadığı hakkında emin olduk. Örneğin alarmdan korkup nöbet geçirebilecek öğrencimiz var mı, çök-kapan-tutun taktiğinde sağlık problemi yaşayacak çocuğumuz var mı, deprem ile ilgili bir travması olan çocuğumuz var mı gibi bilgileri; kayıt esnasında doldurduğumuz demografik bilgi formundan alıyoruz zaten ancak yeniden teyit ettik.
  • Tatbikat yapılacak dersin başında öğretmen arkadaşlarım ile bir saat belirledik ve o saatte alarmın çalacağı konusunda öğretmen arkadaşlarım haberdar oldu.
  • Tatbikat için kullanacağım zili önceden öğretmen arkadaşlara dinletmedim, bunun sebebi onların da kısmen farklı bir durum yaşamaları ve kendileri açısından tatbikatı deneyimlemeleri. Onların da hazır olması ayrıca önemli.
  • Tatbikat zilinin sesini, biraz rahatsız edici bir ses olarak belirledim. Korkunç olmayan ancak net şekilde ikaz olduğu belli olan bir ses oldu.
  • Tatbikat saati gelmeden on dakika önce acil durum çantasındaki malzemeleri incelediler.
  • Malzemeleri incelerken çocuklarımızın performansına göre isimlendirme, işlevini ayırt etme, işlevini uygulama, ayırt etme gibi beceriler çalışıldı.
  • Ardından güvenli bölge tanıtıldı ve orada çök-kapan-tutun taktiği denendi. Bu sırada birazdan bir tatbikat olacağı ve alarm çalınca deprem oluyormuş gibi davranacakları bilgisi verildi.
  • Daha sonra derse devam edildi ve benim, çocuğumuz için belirsiz olan bir saatte çaldığım alarm ile tatbikat başladı.
  • Okulumuz dört katlı, üç katında dersler olurken bir kat idari kat olarak kullanılmakta. İdari katın üst katında güvenlik sistemimizin ana kumandası var. Bu kumandadan alarmı çalıştırırken aslında diğer katlarda, sınıflarda neler olduğunu duyabiliyorum. O sırada sınıflardan öğretmenlerin çocuklarını uyaran sesleri, çocukların çoğunluğunun vermediği tepkiler hep duyuluyor.
  • Çocukların tamamının güvenli bölgeye geçtiğinden emin olduktan sonra kameramı açarak bir bir bütün sınıfları gezip önce fotoğraf çekip ardından "Kurtardım seni." dedim.
  • O ana kadar ciddiyetle tatbikatı uygulayan öğretmenler tatbikatın bitişi ile sevecen ses tonları ile çocuklarını sosyal olarak pekiştirdiler.
  • Her çocuğun tepkisi birbirinden farklı olabiliyor. Burada, her çocuğu önceden tanıyor olmak ve tepkilerine göre "Deprem oluyor." demek. Oldukça ürkek ve henüz öğretmeni ile güven ortamı oluşturmamış çocuklarım ile bu ortamı oluşturan öğretmenleri tercih ettik.
  • Burada amacımız; çocuklarımızı depremden korkutmak değil, depreme hazırlamak ve bunun olağan olduğunu, doğru davranışlarla korkacak bir şey olmadığını onlara göstermek. Bu nedenle tatbikat sonrası "Bak ne güzel güvenli bölgeye gitti. Artık depreme biraz daha hazırsın!" gibi cümlelerle onları yüreklendirdik.
  • Tatbikatların ardından her öğretmen odama gelerek öğrencilerinin acil durum çantası, güvenlik bölge ve tatbikat performansları hakkında bana bilgi verdiler. Birlikte raporlaştırdık. Bu raporları ve tatbikat fotoğraflarını ailelere gönderdik.
  • Ailelerin sürece dahil olması oldukça önemli. Bizim yaptığımız tatbikatlar ve paylaşımlar ile evlerde artık acil durum çantaları, güvenli bölge işaretleri var. Bundan değerli bir şey olamaz sanırım.
  • Bu tatbikatları üç ayda bir yangın, deprem gibi acil durumlar için ayrı ayrı yapmaya devam edeceğiz. Tatbikat tarihlerini şimdiden belirleyerek ailelerimizi haberdar ettim ki bu süreçte birlikte hareket edebilelim.
  • Bu şekilde tam 9 derste tatbikat uyguladık. Oldukça alışılmış ve olağan gelmeye başladığı bir gerçek. Üç ay sonraki performanslar ile şimdiki performansları karşılaştırdığımız yazım da üç ay sonra sizinle olur.
Umarım fikir veren ve sorularınızı yanıtlayan bir yazı olmuştur. Haftaya görüşmek üzere.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder