Herkese keyifli bir ağustos sabahından
merhaba. Ağustos’un 15’i yaz 15’i kış derler, bugün kısmen kışa uyandık. Kurban
bayramı öncesi bu serinlik hepimizi kendimize getirecek görüşündeyim. Bakalım
bu hafta bizlere neler getirecek.
Bildiğiniz gibi her hafta okulumuzda
seminerler düzenliyor, velilerimizin ve öğretmenlerimizin bilgilenmesini
hedefliyoruz. Velileri bilgilendirmenin ve daha sağlıklı bir özel eğitimin temel
şartının bu seminerler olduğunu düşünüyoruz. Ancak bu seminerlere
beklediğimizden az talep olması bizi üzmüyor değil. Her seminere aileleri ve
uzmanları beraber alırken ailelerin hiçbir ilgisinin olmaması bizi özel eğitim
açısından kaygılandırmakta; bu, ayrı bir yazının konusu olsun.
Geçtiğimiz hafta okulumuzun Ergoterapisti
Elif Nur Kaskır tarafından ergoterapinin ne olduğu, özel eğitimdeki yeri ile
ilgili bir semine sunuldu. Ben de bu seminerde öğrendiklerimi sizlerle
paylaşmak istedim.
Ergoterapi; çeşitli nedenlerle günlük
yaşamını devam ettirmekte güçlük çeken bireylere bu becerileri daha rahat ve
akıcı şekilde yapma konusunda terapi verme süreci. Bu benim tanımım. Hacettepe
Üniversitesi’nin sitesinde ise şöyle bir açıklama var: “Ergoterapi anlamlı ve amaçlı aktivitelerle sağlığı ve refahı
geliştiren kişi merkezli bir sağlık mesleğidir. Ergoterapinin temel amacı kişilerin günlük yaşam aktivitelerine
katılımını sağlamaktır.”
Az önce
araştırma yaparken bir cümle okudum, bütün ergoterapi sürecini özetliyor: Ergoterapi ile
hayatı istediğiniz gibi yaşayın!
Bu
tanımdan anlamamız gerekenleri şöyle maddelere ayırabilirim:
- Ergoterapistler çocuklarla oyun oynayarak terapi sürecini devam ettirirler. Bu oyunlar anlamlıdır ve bir amaç için uygulanır. Amaçsız, vakit geçirmek için bir oyun söz konusu değildir.
- Ergoterapi oyun terapisinden farklı bir alandır.
- Örneğin bir kazada sol ayağınızın işlevinde bir kısıtlanma oldu. Ergoterapistler bu kısıtlı olma durumu ile daha bağımsız nasıl yaşarsınız, daha sağlıklı nasıl olursunuzun bilgisini ve terapisini sunarlar size.
- Ergoterapi bir sağlık bilimdir. Yani ergoterapistler öğretmen değillerdir, bir sağlık personelidirler. Bu nedenle ergoterapistlerden sadece “öğretme” talep etmek doğru değildir. Ergoterapistler “terapi verme” ile görevlidirler.
- Ergoterapi her yaş grubuna, her engel ve hastalık grubuna hitap edecek geniş bir yelpazeye sahiptir. Bu yelpaze “günlük yaşam” becerilerinin çalışılması gereken her bireyi kapsamaktadır.
Ergoterapinin
kapsamı oldukça geniştir. Bu kapsamı şu şekilde özetleyebiliriz:
- Geriatrik rehabilitasyon: İleri yaşlarda çeşitli işlev kayıpları ve bozuklukları olan bireylere yukarıda bahsedilen terapi süreci uygulanır.
- Onkolojik rehabilitasyon: Onkolojik tedavi gören bireylerin yaşadıkları çeşitli işlev kayıpları ve bozuklukları için yukarıda bahsedilen terapi süreci uygulanır.
- Mesleki rehabilitasyon: Herhangi bir meslek grubunda çalışırken çeşitli sebeplerle kısmi ya da tamamen iş göremez hale gelen bireylere, ihtiyaç duydukları alanlarda terapi süreci uygulanır.
- Ruh sağlığı: Çeşitli tanılarla ruhsal destek alan bireylere özellikle iletişim ve sosyal destek konusunda terapi süreci devam ettirilir.
- Pediatrik rehabilitasyon: Bizimle ve bizim çocuklarımızla en fazla ilgili olan kısım burası. Otizmli, zihinsel engelli, fiziksel engelli ya da herhangi bir engele sahip bireylere uygulanan terapi sürecidir. Bu alana duyu bütünleme de dahildir.
İsterseniz
artık yavaş yavaş özel eğitimde ergoterapinin ne işe yaradığını konuşalım. Yine
madde madde sunmakta fayda var:
- Ergoterapistler eğlenceli, motive edici aktivitelerle yani oyunlarla özel gereksinimli çocuklara ihtiyaç duydukları alanlarda terapi verirler. Bu alanlar neler olabilir? Yazı yazarken el kaslarını doğru kullanamayan bireye el kasları için terapi, göz kontağı kurmayan birer göz kontağı kurması için terapi, durmadan yerinde zıplayan bir çocuğa bu konuda terapi, okuma çalışmalarında durmadan satır atlayan bir öğrenciye bu konuda terapi gibi.
- Duyu-algı-motor bütünleme olarak geçen “duyu bütünleme” ise bütün becerilerin temelini oluşturan görme, işitme, dokunma, tatma, duyma, denge ve pozisyon duyularının daha işlevsel ve sağlıklı olması için uygulanır. Ergoterapistler duyu bütünleme terapisi boyunca oyunlarla bu becerileri destekler.
- Ergoterapistler daha ileri yaş bireylere yönelik, özel eğitim okullarında günlük yaşam aktivitelerinin daha kolay ve akıcı yapılması için çeşitli uyarlamalar yapar. Bu uyarlamalar aktivitede, çevrede ve kişide yapılır. Örnek verelim:
- Örneğin kaşıkla yemek yiyemeyen bir bireye Ergoterapist farklı bir kaşık sunarak aktivitede uyarlama yapmış olur.
- Bir başka örnek ise; merdiven çıkma ve inme becerisinde sorun yaşayan bir bireyin sorunu hangi çevrede yaşadığını tespit eden Ergoterapist, yaptığı görüşmeler sonrası evin merdivenlerinde bir değişiklik yapılmasını sağlayarak çevreyi uyarlamış olur.
- Son örnek ise göz kontağı kurmayan otizmli bir bireye doğrudan müdahale ederek yani kişide uyarlamalar yaparak göz kontağı davranışının oluşmasını sağlayabilir.
- Ergoterapi deyince sadece fiziksel beceriler akla gelmesin. Akademik becerilerde de ergoterapi kullanılabilir. Daha düzgün yazı yazma, parmakla sayı sayabilme, deney tüpleri ile deney yapabilme, okuduğunu özetleyebilme gibi birçok beceride ergoterapiye ihtiyaç vardır.
- İnce-kaba motor becerilerde herhangi bir sınırlılığı olan bireylere de yardımcı olan ergoterapistler bu becerileri yine “oyunlar” yardımı ile çalışarak bireylerin bu becerilerde bağımsızlaşmasını hedefler.
- Kognitif beceriler dediğimiz; dikkat, görsel algı, hafıza, el-göz koordinasyonu, problem çözme gibi beceriler de yine ergoterapinin alanına girmektedir. Bu becerilerin çalışılmasına ihtiyaç duyan bireyler ergoterapistler ile daha hızlı ilerleyerek bağımsızlığa ulaşabilirler.
Gördüğünüz
gibi ergoterapi birçok bilimsel prensiple aynı anda çalışılması gereken,
değerli ve kapsamlı bir sağlık bilimi. Genel bir tanıtımdan sonra sıkça sorulan
sorulara bakalım. Böylelikle karmaşık gibi gelen, anlaşılmaz olan her şeyi
açıklığa kavuşturmuş oluruz.
Ergoterapiste
başvurduk. Süreç nasıl işler?
Ergoterapistiniz
ile tanıştınız, olumlu bir görüşme sonrası değerlendirme almaya karar verdiniz.
Ücretsiz değerlendirmelerden sonra ergoterapistiniz çocuğunuza, kendi
uzmanlığına ve size göre hedefler belirler. Bu hedeflere uygun bir müdahale
programı oluşturur. Müdahale programına ek olarak evde sizin uygulamanızı
gerektiren bir ev programı da oluşturur.
Müdahale
programı bireyin yaşına göre oyunlardan ya da etkinliklerden oluşabileceği gibi
sadece masaj ya da fiziksel müdahaleden de oluşabilir.
Hedeflenen
beceriler edinildikten, hedeflere ulaşıldıktan sonra süreç sonlandırılır.
Oyun
terapisinden farkı nedir?
Oyun
terapisi psikolojik bir süreçtir. Ergoterapideki oyunlar ise tamamen yukarıda
bahsedilen becerileri hedefler. Oyun terapisini, oyun terapistliği sertifikası
olan psikologlar ve psikolojik danışmanlar uygulayabilirler. Oyun terapisinde
hedef; çocukların var olan psikolojik durumlarını tespit ederek aileyi hedefe
uygun yönlendirmektir. Ergoterapide ise psikolojik süreçler ihmal edilmez ancak herhangi bir terapötik müdahale de söz konusu değildir.
Duyu bütünleme
her çocuk için gerekli mi?
Duyu
bütünlemeden yukarıda bahsetmiştim. Temel duyularda sorun olduğu bazen daha
ileri becerilerde ortaya çıkabilir. Örneğin koşma becerisinde çeşitli sorunlar
yaşayan otizmli bir bireyde dokunma duyusu ile ilgili bir sorun olduğu
ergoterapistler tarafından tespit edilebilir. Bu gibi durumlar için en azından
bir kez ergoterapistten bir değerlendirme almak doğru bir adım olabilir.
İhtiyaç olup olmadığı belirlendiği zaman müdahale erkenden başlamış olur.
Kısaca;
her çocuğun ihtiyacı olmayabilir. İhtiyacı olup olmadığını belirlemek de
ergoterapistin işidir (Sizi ikna etmeye çalışan kurum sahiplerinin ya da kurum
müdürlerinin değil!).
Duyu
bütünleme terapisini kimler verebilir?
Duyu
bütünlemeyi ergoterapistler ve bu konuda sertifikası olan fizyoterapistler ile
dil ve konuşma terapistleri verebilmektedirler. Bunun dışında her kim
uyguladığını iddia ediyorsa yetkisi dışında bir iş yapıyor demektir, dikkat
etmekte fayda var.
Umarım
sizlere yararı olan, fikirler veren bir yazı olmuştur.
Ben de
henüz öğreniyorum ergoterapiyi ve görüyorum ki “özel eğitim piyasası”nda bu
konu oldukça istismar ediliyor. Biz sertifikalı özel eğitimcilerin uzmanlığını
sorgularken duyu bütünleme gibi ergoterapi gibi hassas konularda da yetki karmaşası
yaşanmakta. Burada iş velilerimize düşüyor. Bilinçlenerek çocuğunuza kimlerin
eğitim ve terapi verdiğini araştırmanız oldukça önemli. Öte yandan ikincil
olarak görev biz öğretmenlere düşüyor. Doğru bilgilendirme ve yönlendirme için
biz öğretmenlerin oldukça donanımlı olması gerek.
Bu
haftaki yazım, ergoterapi, duyu bütünleme ile ilgili her türlü soru, öneri ve
görüşlerinizi bekliyorum. İletişim adreslerim zaten buralarda bir yerlerde
yazıyor. (nihanatlan@gmail.com, 0553 778 778 4, Hacıyolu Sokak 30 Numara derseniz
Ankara’da herkes gösterir.) Şimdiden kolaylıklar diliyorum. Görüşmek üzere.
Sevgiler.
Duyu bütünleme her çocuk için gerekli mi?
YanıtlaSilHayır, her çocuk için gerekli demek çok iddialı konuşmak olur. Benim önerim özel gereksinimli her bireyin bir ergoterapist tarafından değerlendirilmesi ve bu değerlendirme sonucunda ihtiyacının olup olmadığının anlaşılması. Bazı çocukların ihtiyacı olmuyor, bazı çocukların ihtiyacı oluyor ancak uygun davranışları edinmedikleri için terapi alamıyorlar, bazı çocukların ihtiyacı oluyor ve başlıyorlar. Bu çok değişken bir durum.
SilSorunu için teşekkürler.