Merhabalar. Otizm Farkındalık Ayı'nın son pazartesi gününü yaşıyoruz ve ben bu ayı otizm hakkında sizleri bilgilendirmeye ayırmışken bu konuda son yazımı yazıyorum. Bu demek değil ki otizme bir daha dönüş yapmayacağım. Sizden gelen sorular ya da aldığım yeni bilgiler oldukça otizm hakkında ve diğer konular hakkında yazmaya devam edeceğim.
...
Biliyorsunuz bu ay başında 2 Nisan Otizm Farkındalık Günü'nde bir sempozyuma katılmıştım ve oradan aldığım bilgileri paylaşıyordum. Bu yazım da Dr. Meral Çilem Ökçün Akçamuş Hoca'mızın "OSB Olan Çocuklarda DATA Modeli" konulu konuşmasından kaynak buluyor olacak. Hadi başlayalım.
...
DATA modeli; otizmli çocukların bireysel ihtiyaçlarını karşılamak, teorik yaklaşımları harmanlamak ve okul temelli bir program geliştirmek amacıyla oluşturulan bir modeldir. Okullarda uygulanması ve bütünleştirmeyi sağlaması amacıyla tasarlanmıştır.
Bu modelin temel ilkeleri şu şekilde yer alıyor literatürde:
- Otizmli çocuklar önce çocuktur. Bu nedenle gelişimlerine uygun hedefler belirlemek önemlidir.
- Çocuklar bütünleştirme içinde eğitim almalıdırlar.
- Her çocuk öğrenir.
Bu modelin içeriğini okul öncesi müfredatı, aile görüşmeleri, otizmli çocukları temel alan DATA Modeli kontrol listesi oluşturuyor. Bunlara ek olarak "yaşam kalitesini etkileyen müfredat" olarak isimlendirilen DATA Modeli'nin içeriğini şu unsurlar içeriyor:
- Uyumsal beceriler: Yemek yeme gibi özbakım becerileri, öz savunma becerileri gibi güvenlik becerilerini içeren beceriler.
- Yürütücü işlev becerileri: Esnek olma, öz düzenleme, bir görevi sürdürme, akranlarla problem çözme gibi beceriler.
- Bilişsel beceriler: Taklit, eşleme gibi hepimizin bildiği beceriler.
- İletişim becerileri
- Sosyal beceriler: Ortak dikkat, pragmatik kurallar, diğerleri ile etkileşim becerileri gibi beceriler.
- Oyun becerileri: Oyuncakla oyun, etkileşim içeren oyun gibi beceriler.
Peki bu DATA Modeli nasıl uygulanır?
Çevrede gerekli tasarımlar, uyarlamalar yapılır. Çevreden kasıt okul ve okula dair her şey; ayrıca çocuğun ev ve sosyal çevresi.
Etkinlik matrisleri oluşturulur ve bu etkinlikler gömülü öğretim ile uygulanır. Bu model aynı zamanda uygulamalı davranış analizini temel alıyor. Bu nedenle ayrıca değerli. Ayrık denemelerle öğretimin basamaklarını içeren bir uygulama sunuyor.
Öğretim yapılan her güne "genişletilmiş öğretim günü" denmekte. Burada yalnızca okuldaki her anın değerlendirilmesi değil evdeki her anın değerlendirilmesi için ailelere de sosyal ve teknik destek veriliyor. Bu sistemde çocuklar okulda örneğin 20 saat eğitim alıyorsa en fazla yarısı bireysel eğitim oluyor. Bu cümledeki "en fazla"nın altını çizmek istiyorum. Hedef, bütünleştirme içinde öğretimi sağlamak olduğu için; çocuklarımızın aldığı eğitimin yarısından fazlasının diğer çocuklarla yan yanayken olmasını sağlamaya odaklanılmakta. Bu nedenle de çocuklar okulda oldukları saatlerin çoğunda sınıfta bulunuyorlar.
Bu modele göre ayda iki kez ev ziyareti ve seminerler düzenleniyor.
Hizmetler arası koordinasyon ve işbirliği vurgusu çok yapılıyor. Çocuğun hayatında olan her uzman her an iletişim halinde oluyor.
Okul ortamında sunulan görsel destekler de ayrıca bu modelde önemli. Resimler, çizelgeler, çizgiler, listeler, grafikler oldukça sık kullanılmakta. Burada önemli olan; öğrenme gerçekleştikten sonra bu destekleri aşama aşama çocuğun hayatından çekmek.
Ben bu modeli ilgimi çektiği için çalıştığım okulda uygulayabilmek adına adımlar atmaya karar verdim. İlerleyen dönemde bu modelin kitabı çıktığında ayrıntılı şekilde okuyarak okulda uygulamaya çabalayacağım. Attığım adımları, başarılarımı ve başarısızlıklarımı sizlerle de buradan paylaşacağım.
Umarım otizme ayırdığım bu ay otizm konusunda farkındalık oluşturmama sahiden vesile olmuştur. İlginiz ve farkındalığınız için sonsuz teşekkürler.
Haftaya görüşmek üzere.