Merhabalar. Bugün 2 Nisan 2019 Otizm Farkındalık Günü ve dolayısıyla Otizm Farkındalık Ayı başladı. Bu ay boyunca otizmle ilgili yazılar, bilgiler paylaşmak hedefim var. Bir öğretmen ve bir özel eğitim gönüllü olarak bunu yapmanın bu ay içerisinde yapacağım en yararlı şey olacağını düşünüyorum.
Bugün Ankara Üniversitesi Özel Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi, Ankara Üniversitesi Otizm Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin birlikte hazırladıkları ve sempozyum vardı. Sempozyumda farklı üniversite ve bölümlerden hocalar gelerek otizm konusunda güncel bilgileri bizimle paylaştılar. Bu ay içerisinde yayınlayacağım beş yazının beşi de bu sempozyumdan aldığım notlar kaynağı ile kaleme alınmış olacak. Sempozyumda emeği geçen her akademisyene ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
...
Sempozyumun ilk konuşmacısı Doç. Dr. Esra Yürümez'di ve konusu "Otizmin Erken Bulguları"ydı. Otizmli çocukların hayatlarının ilk dönemlerinde gösterdikleri erken bulguları bizlere anlattı. Hadi başlayalım.
...
Erken tanı; erken dönem plastisitenin daha hızlı ve kalıcı olması ve sosyal becerilerin ediniminin daha hızlı olması gibi sebeplerle oldukça önemlidir. Her çocukta erken belirtilerin farklı olması, tanı kriterlerinin tanıyı net şekilde koymaya uygun olmaması, gelişimsel özelliklerin yaşla birlikte değişme ihtimali sebebiyle bekleme durumlarının olması ve standart tanımın dışındaki belirtilerin olması sebebiyle tanı koymada çeşitli sınırlılıklar yaşanmakta. Ancak ülkemizde konulan Otizm tanılarının %92'si, YGB tanılarının %61'i geçerli ve güvenilir şekilde karşımıza çıkmakta. (İtiraf etmek gerekirse benim düşündüğümden daha büyük bir oran bu.)
Erken tanı sürecinde biz öğretmenlerin/eğitimcilerin çok hakim olmadıkları psikiyatrik değerlendirme sürecinde neler yapıldığı ile ilgili bilgi verildi sempozyumda. Gebelikten itibaren yaşanan süreçle ilgili ayrıntılı bilgi alınan, çocuğun gözlemlendiği, çocuğun anne ve baba ile sözel ve sözel olmayan etkileşiminin gözlemlendiği, gelişim düzeyinin belirlendiği, uyumsal işlevlerin değerlendirildiği bir süreçmiş psikiyatrik muayene. Oturum sonrasında gelen soruda bu muayenenin beş dakika bile sürmemesi eleştirisi yöneltildi hocalara. Hocalarımız ise kendi çalışma şartlarının zorluğundan ve sistemden şikayet ettiler. (Kim haklı siz karar verin.)
Esra Hoca erken dönem belirtileri şu şekilde sıraladı:
- En erken belirtiler, aileler fark etmese bile ilk altı ayda ortaya çıkmış oluyor. Bu belirtiler duyusal hassasiyet olarak görülüyor. Ayrıca motor becerilerde de gerilik söz konusu olabiliyor.
- İlk bir yılda motor becerilerde farklılık daha sık görülen bir durum olarak karşımıza çıkıyor.
- İletişim ve tekrarlayıcı davranışlar ilk bir yıl belirleyici değilken iki yaşından sonra ortaya çıkabiliyor ve belirleyici hale geliyor.
- İlk belirtiler genellikle otizmin spesifik belirtileri olmadığı için tanı koymak zor olabiliyor. Motor gecikme, aşırı ya da azalmış duyusal hassasiyet, davranış farklılıkları, duygu uyumlanmasında güçlükler, uyku-yeme-dikkat konularında zorluklar otizme özel sınırlılıklar olmadığı için tanı koymak güç olabiliyor.
- İlk aylarda göz temasından kaçınma, sosyal bir davranış olarak gülümsemelerde azalma, hareketli nesneleri takip etmeme, 2-6 ay arasında herhangi bir nesneye yönelirken orta hatta anormallikler ve göz teması süresinde uzama olmaması belirtileri vardır.
- Altıncı ayda; baş kontrolünde zorluk, desteksiz oturmada güçlük, nesnelere uzanmama, azalan motor hareketler, azalan göz teması tepki süresi, görsel dikkatte problemler, kas konusunun az ya da fazla olması, nesneleri elden ele geçirmede güçlük belirtileri vardır.
- Babıldama başladığında ritmik kol hareketleri eşlik etmemesi önemli bir bulgudur.
- İlk 6 aydaki motor becerilerdeki sorunlar 3-4 yaşlardaki sosyal davranışları ve problemlerini yordamaktadır. (Bu bence çok önemli bir bilgi.)
- Dünya Sağlık Örgütü'nün standartlarına göre desteksiz oturma 5. ayda edinilirken OSB olan çocuklarda 7. ayda edinilmektedir. Desteksiz ayakta durma 10. ayda edinilirken OSB olan çocuklarda 13. ayda edinilmektedir. Bağımsız yürüme 12. ayda edinilirken OSB olan çocuklarda 18. ayda edinilmektedir. Bu farklar da önemli ipuçları sunmaktadır.
- İki yaşından itibaren dil ve konuşma becerilerinde ve sosyal becerilerde problemler artar. En önemli dört alan bulguları ile ileriye dönük ipuçları sunar: Dikkat, duyusal-motor, sosyal-duygusal ve iletişim.
- Ortak dikkat ve sosyal katılım konusunda yaşanan güçlükler, duygu regülasyonu sorunları ile ilişkilidir.
- Olumlu duygulanım, yani biri gülümserken karşısındakine gülümseme ya da olumlu duyguları ifade etmek için karşısındakine gülümseme çok azdır.
- Alıcı dil becerilerinde de sınırlılıklar vardır. (Ben yoğun olarak ifade edici dilde olarak biliyordum ancak bu bilgi benim bilgilerimi de tazelemiş oldu.)
Esra Hoca bir de uygulama için önerilerde bulundu:
- Yaşamın ilk üç yılında her çocuğun gelişimi belirli aralıklarla değerlendirilmelidir.
- Gelişimsel açıdan riskli olan çocuklar otizm açısından da değerlendirilmelidir.
- Her bebek şu kritik aylarda şu alanlarda mutlaka değerlendirilmelidir:
- 4-6 ayda elleri orta hatta birleştirme
- 6 ayda desteksiz oturma
- 6-15 ayda ince motor beceriler
- 3-10 ayda kaba motor beceriler
- 18-24 motor stereotipilerin varlığı
- Riskli çocuklar multidisipliner bir bakış açısı ile değerlendirilmelidir.
Benim için otizmin erken belirtilerini yeniden gözden geçirme ve alanyazında yeni elde edilen bulguları öğrenmek için değerli bir konuşma oldu. Buradan hocamıza sonsuz teşekkür ediyorum.
Otizmin farkındayız, değil mi?
Peki bu yazıyı okuduktan sonra ne yapabilirsin? İlgileneceğini düşündüğün arkadaşlarına gönderebilirsin, sayfanda paylaşabilirsin, etrafındaki insanlara bu yazıdan öğrendiklerini aktarabilirsin. Benim aklıma ilk gelen bunlar oldu. Hadi bu ay otizmi bilmeyen kalmasın!
Haftaya görüşmek üzere, sevgilerimle.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder