10 Aralık 2018 Pazartesi

Özel Gereksinimli Bireyler ve Müze Eğitimi - 1

Fotoğraf TripAdvisor Sitesi'nden alınmıştır.

Merhabalar. Koca bir heyecan ile kaleme aldığım bir yazımı sizlerle paylaşıyor olmak beni çok mutlu ediyor. Umarım siz de okurken benim aldığım keyfi alırsınız, hadi başlayalım.
...
Bu yazımın kaynağını 16 Kasım 2018 günü, Rahmi Koç Müzesi'nde yapılan "Okul Dışı Öğrenme Ortamı Olarak Müzeler" Semineri oluşturmakta. Seminerde Müze Yöneticisi Mine Sofuoğlu açılış konuşmasını, Müze Eğitimcisi Ayşe Bağırıcıoğlu "Okul Dışı Öğrenme Ortamı Olarak Müzeler: Ankara Rahmi M. Koç Müzesi" konulu sunumu, Yenihayat İlkokulu Sınıf Öğretmeni Kiraz Işık "Müzede Yenihayat'ım" konulu sunumunu ve İhsan Doğramacı Vakfı Bilkent Ortaokulu İngilizce Öğretmeni Aysun Ateş "Öğretmenler ve Müzeler Arası İşbirliği" konulu sunumlarını yaptılar. Neler öğrendiysem sizlerle paylaşacağım.
...
Seminerin başında "sanayi müzesi" kavramını öğrendim. Müze türleri hakkında ayrıntılı bilgiyi şuradan alabilirsiniz. İstanbul'daki Rahmi Koç Müzesi 1994 yılında Türkiye'de kurulan ilk sanayi müzesi. Dünyadaki ilk örneği ise 1794 yılında görülüyor. Bizler için ne kadar yeni değil mi?

Bizim için yeni olan bu kavram aslında oldukça önemli ve değerli. Hadi neden önemli sıralayalım:
  • Birçok beceriyi edinebileceğimiz ve geçmişimize dair birçok bilgiyi edinebileceğimiz, bu bilgilerle kendimizi daha iyi tanıyıp geleceğimizi şekillendirebileceğimiz merkezler müzeler.
  • Birçok materyalin gelişimini ve değişimini öğrenebileceğimiz mekanlar.
  • Doğru tarih bilinci elde etmek için en doğru yerler buralar.
  • Kültürel miras farkındalığı oluştururlar.
  • Farklı kültürleri, sanatçıları ve sanat eserlerini tanımak için değerli bir fırsattırlar.

Müzeler hangi derslere ne derece katkı sağlıyor bakıldığında:
  • Görsel sanatlar dersinin %78'i
  • Fen bilgisi dersinin %75'i
  • Sosyal bilgiler dersinin %57'si
  • Teknoloji ve tasarım dersinin &40'ı
  • İnkılap tarihi ve Atatürkçülük dersinin %20'si müzelerde öğrenilebilmekte.

Müze gezme alışkanlığı ile ilgili yapılan araştırmalar çok ilgi çekici. Müze gezme alışkanlığı 0-10 yaş arasında ediniliyor. Yani bu yaş grubu çocuklarımıza müze gezme alışkanlığını, zevkini vermemiz gerekiyor. Bir sorumluluk değil bir zevk gibi görülmesi gerekiyor. On yaşından sonra bireyler yirmili yaşlara kadar müzelerden uzak kalıyorlar. Ancak bu uzak kalış, eğer on yaşından önce müze gezme alışkanlığı edinilmişse geri dönüyor ve bireyler yirmili yaşlarından itibaren müze gezmeye devam ediyorlar.

Peki müze eğitimi nasıl olmalı? Bir öğretmen müze eğitimi sürecini uygulayacaksa Müze Eğitimcisi Ayşe Hanım altı tane basamak öneriyor:
  1. Amaçları ve hedefleri belirleme
  2. Müzeyi gezmeden önce müze eğitimcisi ile işbirliği kurma amaçlı görüşme
  3. Zaman, mekan, bütçe ve eğitim planı yapma: Burada bütün müzeyi değil de bir bölümünü hedef almak önemli.Her müzeye ve her bölüme göre ayrı bir plan yapılmalı.
  4. Müze gezisi öncesi sınıfta hazırlık etkinlikleri yapmak ve çocukları müzeye hazırlamak: Müze kurallarını belirleme, müze hakkında konuşma, araştırmalar yapma gibi etkinlikler uygulanabilir.
  5. Müzede etkinlik uygulama ve müzeyi gezme: Müzede uygulanacak etkinlikler konusunda müze eğitimcileri oldukça hevesli ve yaratıcı.
  6. Müze sonrası etkinlikler: Müze gezisi sonrası değerlendirmeler yapmak, çeşitli etkinlikler yapmak süreci daha anlamlı hale getiriyor.
Müze eğitimi konusunda, müzecilikte de olduğumuz gibi biraz gecikmiş olsak da ülkemizde güzel işler yapılıyor ancak yine görev biz öğretmenlere ve ailelere düşüyor. Öğretmenler müze eğitimi konusunda bilgi alarak ve sınıflarında uygulamalar yaparak; aileler çocuklarına müze gezmeyi bir hobi gibi öğreterek ve bir aile geleneği haline getirerek ülkemizin müze eğitimciliği konusundaki ilerlemesine destek olabilirler.

Özel gereksinimli bireylerle bu süreç nasıl işler ve neler önerilebilir ile ilgili yazım ise haftaya sizlerle olacak.
Haftaya görüşmek üzere.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder