Bu dönemin ilk kış yazısı ile merhabalar. Bu hafta okulca, güvenlik becerilerine eğildik ve bol bol okumalar, konuşmalar yaptık. Ben de blog yazılarıma bu konuyu taşımak ve bir makaleden aldığım ilhamı sizlere "b"ulaştırmak istedim. Umarım başarabilirim.
...
İlham aldığım makale Üzeyir Emre Kıyak, D. Merve Tuna ve Elif Tekin İftar imzalı bir makale. Şu şekilde atıfta bulunmamızı istemişler buyurunuz kaynağım: Kıyak, Ü. E., Tuna, D. M., & Tekin-İftar, E. (2018). Zihin yetersizliği olan bireylere güvenlik becerilerinin
öğretimi: Kapsamlı betimsel analiz. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Özel Eğitim Dergisi,
Elektronik Yayın. doi: 10.21565/ozelegitimdergisi.408927
Bu makaleye ilgimin toplanmasının ilk sebebi sınıf arkadaşım Emre'nin, okuduğum ilk makalesi olmasıydı. (AÜ-ZEÖ 2012 mezunlarından birinin akademik camiada olması benim için çok değerli. Kendisine buradan başarılar diliyorum.) Sonra içeriğini görünce hem makaleyi yazan bilim insanlarına hem de konuya ilgim ve saygım daha da arttı.
Hadi başlayalım.
...
Güvenlik becerileri herhangi bir tehlike durumunda, taciz ya da zorbalık gibi bireyin güvende ve iyi olma halini tehdit ve ihlal eden, planlı olup olmadığı fark etmeksizin oluşan bu durumları önlemek ve korunmak için edinilmesi gereken becerilerdir. Sıralayalım birer örnekle (Liste bana ait):
- Mutfakta önlem alma becerileri; Bıçakları tutacaklarından tutma.
- Evde önlem alma becerileri; Ütü ile iş bitince fişten çekme ve dik koyma.
- Tacizden korunma becerileri; İyi ve kötü dokunuşu ayırt etme.
- Özbakım becerileri; Kendi tuvalet ihtiyacını giderme.
- Kaçırılma/fiziksel ve diğer zorbalıklardan korunma becerileri; Yardım isteyebilme.
- Trafik kurallarına uyma becerileri; Kırmızı yanınca durma.
- Toplumsal uyum becerileri; Sadece tanıdığı kişilere selam verme.
- Günlük yaşam becerileri; Etiketleri okuma ve doğru şekilde tepki verme.
- İletişim becerileri; Ailesinin iletişim numarasını söyleme.
- Acil durum becerileri; Deprem olduğunda uygun şekilde saklanma.
Güvenlik becerilerinin bu kadar önemli olmasının sebepleri, çocuklarımızın çeşitli risk faktörlerine sahip olması ve bu risk faktörlerinin sıklıkla ihmal edilmesi. Bu risk faktörleri neler?
- Çocuklarımız aldıkları eğitimlerle bağımsızlaşmakta ve daha çok sosyal ortama dahil olmaktalar. Olumlu bir sonuç olan bu durum, beraberinde çocuklarımızın güvenlik becerilerini edinmeleri için ihtiyaç oluşturmakta. 2000 yılından önce yapılan çalışmalar sıklıkla evle ilgiliyken, 2000 yılından sonra yapılan çalışmalar toplumsal yaşamın içinde yürütülen çalışmalar olarak karşımıza çıkıyor. Bu aslında harika bir şey çünkü artık özel gereksinimli çocuklar da sokakta! Ancak güvenlik becerileri ihtiyaçları da artmış durumda.
- Eğitim sistemimizde sıklıkla yönerge takibi üzerine odaklanılmakta, bireylerin sınıfa ve okul kurallarına uymaları pekiştirilmektedir. Yönergeleri sorgusuz, kimden geldiğine bakmaksızın takip etme becerilerinin öğretimi de risk faktörü oluşturmaktadır.
- Taciz, zorbalık ve diğer şiddet unsurlarını uygulama niyetinde olan kişiler için bizim çocuklarımız daha kolay bir hedef gibi görülmektedir. Bu da risk faktörlerini arttırmaktadır.
Yapılan araştırmalarda özel gereksinimli bireylerin daha çok tacize ve ihmale maruz kaldığı ortaya konmuş. Bu durumun da çeşitli sebepleri var. Bu sebepleri bilirsek, hayatımızda yapacağımız küçük değişikliklerle, bu tür durumları oluşmadan alt etmiş olabiliriz. Neden özel gereksinimli bireyler daha çok taciz ve ihmal ediliyor?
- Bireylerin bilişsel ve duyuşsal yetersizliklere sahip olmaları,
- İletişim becerilerinde sınırlılıklar yaşıyor olmaları,
- Farkındalık düzeylerinin düşük olması sebebiyle tacizi ya da ihmali fark edememeleri,
- Zihin yetersizliğine bağlı olarak gelişebilecek olan psikolopatolojik durumların olması,
- Güvenlik becerilerini sergilemeye yönelik eğitim almamış olmaları.
İşte bu sebeplerle çocuklarımız daha çok tehdit altında. Güvenlik becerilerinin çalışılması ile güvenlik gerektiren birçok alanda rahat nefes alabiliyor ve çocuklarımızın sahiden bağımsız ve güvende bireyler olmalarını sağlıyoruz. Böylesi önemli beceriler neden okullarda ve evlerde çalışılmıyor ve neden ihmal ediliyor sizce? Makale bunun da bilgisini sunmuş:
- Anneler ve babalar güvenlik becerileri öğretimini, çocuklarına yaptıkları uyarılardan ibaret sanıyorlar.
- Halihazırda var olan öğretim programlarında güvenlik becerilerine daha az yer verilmiş durumda.
- Güvenlik becerilerinin öğretimi yapılırken çeşitli kaynaklara ihtiyaç duyuluyor ve sıklıkla bu kaynaklar sağlanamıyor.
- Öğretim süreci birçok risk faktörünü içinde barındırdığından öğretmenler bu riski almak istemiyor.
- Bu becerileri öğretebilecek uzmanlar, bu becerileri öğretmek için yeterince bilgi ve beceriye sahip olarak okullarından mezun olmuyor.
- Zihin yetersizliği olan çocukların öğrenme performans ve düzeyleri de güvenlik becerilerinin tam olarak edinilmesine bazen engel olabiliyor.
Altı tane ancak çok köklü durumlar sebebiyle, çocuklarımız için hayati önem taşıyan güvenik becerileri, ülkemizde maalesef neredeyse hiç çalışılmıyor.
...
Şimdi! Bu makaleden ne ilham aldım? Bu sorunun cevabını vermeye geldi sıra. Güvenlik becerileri nelerdir, neden çalışılmaz, çalışılması önündeki engeller nelerdir gibi soruların yanıtlarını aldıktan sonra söylenebilir ki güvenlik becerilerini çalışmak bir ideoloji olmalı ve bir hayat şekli haline getirilmelidir. Benim aklıma gelen öneriler şu şekilde; umarım size de ilham olur:
- Özel gereksinimli olsun olmasın her bireye, doğum sonrası her an, güvenlik becerileri yaşına uygun olarak öğretilmelidir. Yine makalede önerilen en önemli nokta; güvenlik becerilerinin erken çocukluk döneminde çalışılması gerektiği. Bu nedenle ne kadar erken bu algı verilirse o kadar güvenli bir yaşam söz konusu olacaktır görüşündeyim.
- Aileler sadece uyarılarla değil davranışları ve konuşmaları ile güvenlik becerilerinin öğretimini yapmalıdır. "Yabancılarla konuşma!" derken, çocuğunun daha önce görmediği bir arkadaşının yani çocuk için yabancı olan arkadaşının, çocuğunu öpmesine izin vermek bütün kuralları alt üst eden bir hareket olabilir. Her davranışta kontrollü olmak önemli.
- Okullar güvenlik becerilerini bir strateji haline getirerek okulun her alanında bu becerilerin öğrenilmesini destekleyebilirler. Sadece aile eğitim seminerleri ile değil bir okul duruşu olarak bu beceriler her an her yerde çalışılmalıdır.
- Makalede zihin yetersizliğinin şiddeti ne olursa olsun, çocukların güvenlik becerilerini öğrenebildikleri ortaya konmuştur. Bu nedenle her bireyle, bireyin zihinsel performansına ve bireysel ihtiyaçlarına göre güvenlik becerileri çalışılmalı ve öğretmenler bu konuda yeni bilgiye ve uygulamalara açık olmalıdır.
- Ve sen, sadece merak ettiği için, etrafında hiç özel gereksinimli birey olmayan ancak toplumdaki her bir bireye nasıl fayda sağlarım diye kafa yoran dünya vatandaşı! Bu yazıyı okuyan en değerli kişi sensin! Sen bu konuda ne yapabilirsin? Bu yazıdan öğrendiklerini insanlara anlatarak farkındalık sağlamalarına yardımcı olabilirsin. Güvenlik becerileri konusunda yetersiz olduğunu gördüğün özel gereksinimli olsun olmasın her bireye davranışlarınla örnek olabilirsin. Harika olmaz mı?
Benim için oldukça değerli bir yazı olduğunu itiraf etmeliyim. Umarım uzmanlar ve aileler için de işlevsel bir yazı olmuştur.
Soru, öneri ve görüşlerinizi bekliyorum.
Haftaya görüşmek üzere.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder